22 Nisan 2011
Sayı: SİKB 2011/16

 Kızıl Bayrak'tan
Son dönemin gelişmeleri ve görevler
YSK darbesine halk öfkesi
Hiçbir baskı ve yasak Kürt halkının mücadelesini boğmaya yetmeyecek!
Sınıf devrimcilerinin
1 Mayıs çalışmaları sürüyor
‘Beyaz grev’ Türkiye’yi sardı
Sonuçlanan Metal TİS’leri üzerine...
Metal işçileri Grup TİS sürecini değerlendirdi
Gebze, Ankara ve Kayseri’de işçiler kurultaylarda buluştu
Tunus ve Mısır:
Devrim için dersler / 2
Mısırlı emekçilerin mücadelesi gerici yönetimi zorluyor
Suriye’de mücadele sertleşiyor
Emperyalistler Libya’da kara harekatına hazırlanıyor
Avrupa’da 1 Mayıs ve devrimci sorumluluk
Ontex direnişinin sesi Avrupa’da
YGS skandalına karşı binlerce öğrenci ‘boykot’ dedi
DLB’den YGS karşıtı
imza kampanyası
Ankara’da polis operasyonu
Karadağ cinayet davasını
sahiplenme çağrısı
Çocuklarımızın yaşamları 23 Nisanlar’da değil, 1 Mayıs alanlarında savunulacaktır!
Mücadele alanlarından
1 Mayıs çağrısı!
Kırbayır gözaltında katledildi
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Çocuklarımızın yaşamları 23 Nisanlar’da değil, 1 Mayıs alanlarında savunulacaktır!

İlköğretim okullarında şimdilerde hummalı bir çalışmayla, 23 Nisan gösterileri için; “Askercilik” “Türkçülük”, “Çağdaşçılık”, “Mutlu çocukçuluk” sentezi bir sahne oyunu hazırlanıyor. Atatürk şiirleri ezberleniyor, uygun adım yürümek prova ediliyor, rahat-hazır ol komutlarının ardından yağmurun altında bekletilen çocuklara nutuklar dinletiliyor, bayram sabahı giyilecek kostümlerin parası toplanıyor. Okula gidebilen çocuklarımız bu hafta, 23 Nisan Bayramı’nı kutlamaya hazırlanıyor. Okula gidebilen çocuklarımız diyoruz, çünkü Türkiye’de, kız çocuklarının yüzde 31’i, erkek çocukların ise yüzde 21’i okula kayıtlı değildir. Eğitim hakları çalınmıştır.

Türkiye’de her 5 çocuktan biri çalışıyor. 6-14 yaş grubunda çalışan çocuk sayısı bir milyon, 15-19 yaş grubunda çalışan çocuk sayısı 2,4 milyon. Sağlığa zararlı işlerde çalışan çocukların oranı yüzde 60. Çocukların yüzde 50’den fazlası stresli ortamda çalışıyor, yüzde 60’dan fazlası eve yorgun geliyor ve yüzde 80’den fazlasının boş zamanı yok. Çalışan çocukların çoğunluğu sağlıksız koşullarda çalışıyor. İşgücü sömürülen milyonlarca çocuğun, sadece eğitim hakkı değil, sağlıklı yaşamak, sağlıklı büyümek, çocuk olmak hakları da çalınmıştır.

Türkiye’de onbinlerce çocuk sokakta yaşıyor. Sokak Çocukları Derneği Başkanı Yusuf Kulca sadece İstanbul’da 20 bin dolayında sokak çocuğu olduğunu belirtmektedir. Kulca’ya göre Türkiye genelinde bu rakam 80 binler civarındadır. Sokakta yaşayan, gündelik yaşamlarında ağır şiddet, taciz ve tecavüze maruz kalan bu çocukların ise, insanca yaşama hakları tamamen çalınmıştır.

Türkiye’de 2010 yılındaki resmi rakamlara göre 2 bin 629 çocuk cezaevindedir. Aç kalıp ekmek çalan, sürekli şiddete maruz kalıp, günün birinde şiddete şiddetle cevap veren ya da dayatılan esarete boyun eğmeyerek taş atan çocuklardır bunlar. Kendi yarattığı çarpıklıkların ve suçların bedelini çocuklara ödetecek kadar zalim ve gülünç bir düzenin, sermaye düzeninin tutsak ettiği çocuklardır. Özgürlükleri böylece çalınmıştır binlerce çocuğun.

Türkiye’de, bebek ölümlerinin oranı şehirlerde yüzde 23.3, köylerde ise yüzde 49.5’tir. Her üç çocuktan biri ise, sağlıklı beslenemediği için gelişme ve büyüme bozukluğu yaşamaktadır. Sermaye düzeni bebeklerin yaşama haklarını hiç çekinmeden çalmaktadır.

Milyonlarca çocuk açtır, yoksuldur, hakları acımasızca çalınmıştır. Milyonlarca çocuk, evde, sokakta, okulda, bakımevinde, karakolda, cezaevinde şiddete maruz kalarak büyümektedir.

23 Nisan Bayramı kutlama hazırlıklarının sürdüğü bugünlerde, medyaya ve kamuoyuna çocuklara dair yansıyan haberlerden bazı örnekler ise şöyledir:

Polis 20 aylık bebeğin kafatasını kırdı!

Şırnak’ta düğün alanından polis aracına taş atıldığı iddiasıyla gaz bombalarıyla düğüne müdahale eden polis 20 aylık Elif’in kafatasını kırdı. Yakın mesafeden atılan gaz bombasıyla kafatası arkasından kırılan Elif’in hayati tehlikesi sürüyor.

Askerin otlağa bıraktığı bomba 8 yaşındaki Baran’ı öldürdü!

Ağrı’da askeri bölge yakınında hayvan otlatan üç çocuktan 8 yaşındaki Baran Özyolcu, orduya ait başıboş bir bombanın patlaması sonucu hayatını kaybetti. Patlamada ölen Baran Özyolcu’nun babası Sıddık Özyolcu, çocuğunun gözleri önünde öldürüldüğünü ifade etti. Ne olduğunu bilmeden bombayla oynayan çocuklardan diğer ikisi ise hastanede tedavi altında.

Çocuk Hakları Kongresi’nde iki çocuk gözaltına alındı!

Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen 1. Türkiye Çocuk Hakları Kongresi’nde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşması sırasında, ücretsiz eğitim ve sınav sistemi konusunda görüşlerini bildirmek isteyen iki çocuk, Başbakan’ın korumaları tarafından güç kullanılarak gözaltına alındı. Başbakanın korumaları bir çocuğun konuşmasını engellemek için ağzını ve yüzünü kapatarak dışarıya çıkarmaya çalıştığı sırada,  bir başka çocuk da şiddet içerikli bu olaya tepkisini dile getirdi. Bunun üzerine korumalar her iki çocuğu da yaka paça salondan çıkartarak gözaltına aldı. Erdoğan ise, çocuk hakları konusunda yaptığı konuşmaya devam etti.

14 yaşındaki Ö.S. 10 aydır hapiste, avukatı açlık grevinde!

14 yaşındaki Ö.S “terör örgütü üyesi” olduğu şüphesiyle 10 aydır tutuklu. Ö.S.’nin 22 yaşındaki bir akrabası, terör örgütü üyesi olduğu iddiası ile götürüldüğü savcılıkta, Ö.S.’nin adını da geçirince, Ö.S. de polis ekipleri tarafından gözaltına alınmıştı. 10 aydır tutuklu olan Ö.S. bu süre içerisinde dört farklı cezaevine nakledildi. Şu an Rize L Tipi Cezaevi’nde tek başına tecrit altında olan Ö.S. cezaevi görevlilerinin kendisine kötü muamele uygulamasından ve hakaret etmesinden şikayetçi. Ö.S’nin avukatı, çocuk yargılamalarındaki adaletsizliğe dikkat çekmek amacıyla bir günlük sembolik açlık grevi gerçekleştirdi.

MEB Efe Boz’un, yaramaz olduğu için öldüğünü iddia ediyor!

İstanbul Maltepe’de bir ilköğretim okuluna giden 6 yaşındaki Efe Boz, okulda üzerine lavabo düşmesi sonucunda hayatını kaybetmişti. Ailesi, ihmal ile Efe’nin ölümüne yol açan sorumluların cezalandırılmasını talep etmişti. Milli Eğitim Bakanlığı ise, yaptığı açıklamada akıl almaz bir şekilde üzerine lavabo düşerek hayatını kaybeden Efe Boz’un ölümünü “çocuğun yaramazlığına” bağladı. Hatta, yapılan resmi açıklamada, “Efe, lavaboya tutunup zıplamıştır” denilerek, 6 yaşında yaşama veda eden Efe suçlandı. Tazminat davası açan ailesi ise, Efe’nin ölümünden faydalanmak istemekle itham edildi.

Kübra Bebek açlıktan öldü!

Samsun’un Tekkeköy İlçesi’nde rahatsızlanarak hastaneye kaldırılan 2.5 aylık bebek hayatını kaybetti. Doktorlar bebeğin beslenme yetersizliğinden öldüğünü söyledi. Kübra’nın babası, 26 yaşındaki Murat B. gözyaşları içinde yaptığı açıklamada; 2008 yılında iş kazası geçirdiğini, üzerine vinç düşmesi sonucu sağ ayağının bilekten koptuğunu, bu yüzden iş bulamadığını ve çocuklarına ekmek götüremediğini söyledi.

Çocuklarımızın yaşamı ve geleceği için...

Bu örnekler, ücretli kölelik düzeni içinde, çocuklarımıza reva görülen hayata dair kısa bir özettir. Yoksulluk, şiddet, çaresizlik ve geleceksizliktir çocuklarımıza sunulan. Bu tabloda her yıl kutlanan “Çocuk Bayramı” ise, trajik bir sahne gösterisi gibidir. Çocuklarımızın yaşamları ve geleceği, 23 Nisanlar’da değil, 1 Mayıs alanlarında savunulacaktır. Sermaye düzenine karşı verdiğimiz sınıf mücadelesi, çocuklarımızın insanca yaşayacağı bir dünya yaratmak mücadelesidir. İşçi sınıfının ve devrimin şairi Nazım Hikmet, sosyalizmi betimleyen dizelerinde tam da bunu anlatmaktadır:

 

“…

Sosyalizm,

Yani yurttaş ödevi sayılması bahtiyarlığın,

Yahut mesela,

-bu seni ilgilendirmez henüz-

esefsiz,

                güvenle,

                                emniyetle,

gölgeli bir bahçeye girer gibi

                girebilmek usulcacık ihtiyarlığa,

ve hepsinden önemlisi,

çocukların, ama bütün çocukların,

                kırmızı elmalar gibi gülüşü…”

 

                                                     N. Hikmet”