4 Mart 2011
Sayı: SİKB 2011/09

 Kızıl Bayrak'tan
Bahar dönemi, olanaklar,
tehlikeler ve görevler
Erbakan: ABD’nin “Yeşil Kuşak
Projesi”nin “mücahidi”!
Diktatörlüğe karşı ayaklananlar emperyalist işgale de direnecektir!
Aleviler İzmir mitinginde buluşuyor
Emekçi kadınlar
8 Mart’a yürüyor.
Deride toplu sözleşme
süreci başladı
Kapitalistler servetlerini katlıyor
Metal İşçileri Birliği Merkezi Yürütme Kurulu Mart Ayı
Toplantısı Sonuçları
Mehmet Beşeli: 30 yıllık bir düzen çatırdamaya başladı
D.S.C işçilerine polis terörü
“Metal işçisi kazanırsa
hepimiz kazanırız”
Yaşasın Ontex / Canbebe direnişimiz!
Ontex işçileri boykota çağırıyor
Eğitim Sen şubelerinde
genel kurullar
Tuzla’da yaygın faaliyet
Tunus ve Mısır’da emekçilerin mücadelesi devam ediyor.
“Ankara elini yakamızdan çek!”
Ortadoğu’da emekçiler ayakta!
Gazi direnişi 16. yılında.
Uluslararası yağma kurultayı
AÜ’de eylemler
Üniversitelerde soruşturma ve
ceza terörü
İsyan ruhu fabrikalara, havzalara taşınıyor
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

İşimizi geri istiyoruz!

Yaşasın Ontex / Canbebe direnişimiz!

Bizler Canbebe, Helen Harper, Canped markalarını üreten Ontex fabrikasında çalışan işçilerdik. Yüreğimizde, içerisinde bulunduğumuz kölece çalışma koşullarına ve düşük ücretlere karşı yıllardır biriken bir öfke taşıyorduk. Fabrikamızın 2011-2013 toplu iş sözleşmesi sürecine girmesiyle birlikte de harekete geçtik.

İlk olarak öncü işçiler olarak bir araya geldik ve sürece nasıl hazırlanacağımızı tartıştık. Sendika yöneticilerimizin ve temsilcilerinin sorumluluklarını yerine getirmemelerine ve yaşadığımız diğer sorunlara ilişkin neler yapabileceğimizi belirledik. Görece daha az sayıda işçiyle başladığımız toplantılarımız giderek 200’ü aşkın işçi arkadaşımızın katıldığı biçimlere büründü.

Sendikamızdan herhangi bir katkı görmeden tamamen kendi olanaklarımızla yürüttüğümüz bu süreçte giderek sendika yöneticilerimizin ve temsilcilerimizin tepkisiyle karşılaştık. Fabrika içerisinde işçilere, düzenlediğimiz eğitim toplantılarına katılmama yönünde tehditler savruldu. Kısa bir süre sonra da sendikamızın yöneticileri ihanet sözleşmesini imzaladılar. Taleplerimiz ve irademiz hiçe sayılarak imzalanan sözleşmenin ardından bizler de tepkimizi sendika yöneticilerimize yönelttik. Sendika şubemize yaptığımız ziyaretin ertesi günü, 17 Şubat sabahı vardiya girişinde işten çıkartma saldırısıyla karşılaştık. Bu saldırıya cevabımızı da sürecin başından beri kararlaştırdığımız şekilde direnişle verdik.

17 Şubat’tan itibaren başladığımız direnişimizi fabrikamızın hemen karşısına kurduğumuz çadırımızda kararlılıkla sürdürüyoruz. İşçi sınıfının onurlu bir bölüğü olduğumuzun bilinciyle gerçekleştirdiğimiz direnişimiz, sermaye sınıfının pervasızlığına karşı olduğu kadar sendikal bürokrasinin bizleri arkamızdan hançerleyen ihanetçi tutumuna karşı da bir tavırdır. Talebimiz, ilk etapta işimize geri dönmektir. Ancak bizleri esas motive eden ve sınıf kinimizin yoğunlaştığı nokta ise -yola çıkış gerekçemiz gibi- sendikal demokrasinin örgütlerimiz içerisinde uygulanmasıdır.

Mücadelemizin sermayeye karşı sürdürdüğümüz yanı yıllardır sömürüyle büyüyen Ontex’i hedeflemektedir. En büyük mali tekellerden biri olan Goldman Sachs’ın sahibi olduğu Ontex, 13 ülkeye yaydığı sermayesiyle onlarca halktan milyonlarca emekçinin emeğini sömürerek serpilmiştir. Hijyenik ürünlerde Avrupa pazarının lideri konumundaki Ontex International’ın en fazla ciroya sahip kolu konumundaki gözdesi Ontex Türkiye ise bu konumunu yoğun sömürü koşullarına borçludur.

Ontex Türkiye işçileri artan kıdemlerine rağmen asgari ücretin biraz üzerinde bir maaşa çalışmaktalar. Yılları bulan işbirlikçi tavrın sonucu fabrika, sendikanın işçiler adına işlevsizleşip işveren adına çalıştığı, baştemsilcinin aynı zamanda başformen olduğu bir tabloya bürünmüştür.

Direnişimiz tüm bu ilişkileri karşısına alarak iki yönlü bir hat izlemeyi önüne koymuştur. Bunun bir ayağını fabrikamızda ürettiğimiz Canbebe, Helen Harper, Canped markalarına karşı gerçekleştirdiğimiz boykot çağrısı oluşturmaktadır. Bu çağrı tüm işçi emekçilere maruz kaldığımız yoğun sömürüye karşı tepki gösterme çağrısıdır. Sendika yöneticilerimizle kol kola işlerimize son verenlerin ürünlerini tüketmeme çağrısıdır.

Direnişimizin diğer ayağında ise ilk başta da belirttiğimiz gibi sendikal bürokrasiye karşı mücadele bulunmaktadır. Bu noktada ise talebimiz oldukça basit ve nettir. Sendikal demokrasi örgütlerimizin tamamında eksiksiz bir biçimde uygulanmalıdır. İnisiyatif tabanda birleşen işçilerde olmalıdır.

Biliyoruz ki direnişimiz yalnız kaldığı ölçüde hedeflerini tam olarak yerine getiremeyecektir. Bu yanıyla çağrımız tüm işçi sınıfınadır. Yükselttiğimiz bu mücadele bayrağını her bir fabrikada, sanayi bölgesinde bulunan sınıf kardeşlerimiz de elden ele taşımalıdır, tabanda bir araya gelmelidir. Hemen hemen her eylemimizde slogan olarak tekrarladığımız gibi tek başına bir kurtuluşumuz olmayacaktır.

 

Taleplerimiz:

 İşimizi geri istiyoruz!

Tüm sendika yöneticilerimiz ve temsilcilerimiz istifa! Başta temsilcilerimiz olmak üzere tüm yöneticilerimiz demokratik seçimlerle belirlensin!

İşçi iradesini yok sayan sözleşme iptal edilsin! TİS taleplerimiz kabul edilsin!

Yoğun sömürü koşullarına ve sendikal bürokrasiye karşı başlattığımız direnişimizi tüm sınıf kardeşlerimizle el ele büyütmeye!

Yaşasın Ontex direnişimiz!

Canbebe’ye boykot, direnişe destek!

Sendikalar işçilerindir, ağalar defolsun!

Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!

 

 

 

Boykot için e-posta yağmuruna!

Patron ve sendika bürokrasisi elbirliğiyle karşılaştıkları işten atma saldırısına karşı direniş bayrağını yükselten Ontex işçileri, Ontex bünyesindeki markaları boykot etme çağrısını büyütüyorlar.

Bu çerçevede hazırladıkları metinleri kamuoyuyla paylaşan direnişçi işçiler, boykot çağrısını güçlendirebilmek için Ontex Türkiye yönetimini ve Belçika’da bulunan Ontex Genel Merkezi’ni e-posta yağmuruna tutma çağrısında bulunuyorlar. Direnişçi işçilerin boykot çağrısını yükselttikleri metinleri paylaşıyoruz:

 

Ontex/Canbebe’ye Boykot, Direnişe Destek!

Merhaba,

Bizler Canbebe, Canped ve Helen Harper gibi markaların üreticisi, uluslararası bir şirket olan Ontex’te çalışan işçileriz. Çalışma koşullarımızı düzeltmek ve sendikal haklarımızı kullanmak için verdiğimiz mücadeleden dolayı, 17 Şubat 2011 günü Ontex yönetimi ile sendikamızın yöneticilerinin işbirliğiyle işten atıldık. İşten atıldıktan sonra İstanbul Yenibosna’da kurulu bulunan fabrika önünde çadır kurarak direnişe başladık.

Haklarımızı aradığımız için bizleri kışın soğuğunda sokağa atan, böylelikle çocuklarımızın da hayatını hiçe sayanları protesto etmek ve işe alınma talebimizi kabul ettirmek için Ontex ürünlerini boykota çağırıyoruz.

Boykota destek vermek ve sesimize ses katmak için aşağıdaki metni, Ontex’in Türkiye yönetiminin ontexturkiye@ontexglobal.com ve Belçika’da bulunan genel merkezinin hr@ontexglobal.com mail adreslerine göndermenizi istiyoruz.

Ontex International Management,

I have learned that you sacked workers of Ontex production plant in Turkey because they used their union rights. Owing to the fact that you endeavour to punish the struggling workers and their children by putting them on the street in the depth of winter, I am protesting you. Therefore, I am boycotting your Canbebe, Canped, Helen Harper and other brands until sacked workers are reinstated and their demands are met.

Name                           Surname                  e-mail

 

Türkçesi:

Ontex yönetimine,

Türkiye’de kurulu bulunan fabrikanızda çalışan işçileri, sendikal haklarını kullandıkları için işten attığınızı öğrenmiş bulunuyorum. Haklarını arayan işçileri sokağa atarak onları ve çocuklarını kışın ortasında cezalandırmaya kalkmış olmanızdan dolayı sizi protesto ediyorum. Bu nedenle işçiler işe geri alınıncaya ve diğer talepleri kabul edilinceye kadar Canbebe, Canpet, Helen Harper ve diğer markalı ürünlerinizi boykot ediyorum.

Ad                           Soyad                           e-posta