<

03 Eylül 2010
Sayı: SİKB 2010/36

 Kızıl Bayrak'tan
Referandum sonrası yeni dönem…
Referandum aldatmacası sona erdi, sınıf mücadelesi sürüyor!
Baskı ve tehditlere rağmen Kürdistan’da boykot kazandı
HPG gerillalarının katledilmesi protesto edildi
Anadilde eğitim için
kampanya
Şerzan Kurt cinayetinde
polisten sahte tutanak
KPSS rezaletinin
faturası emekçiye kesildi!
UPS direnişinin kazanması için
UPS direnişi dayarnışma ile büyüyor...
İşçi ve emekçi hareketinden...
Tuzla’da umutları dirilten direniş: BETESAN
Zorlu mücadele süreci ve görevler
MİB’den MESS önünde
TİS eylemi!
İş kazaları ve
cinayetleri durmuyor
Kapitalizm geleceksizlik üretiyor
Filistin-İsrail temsilcileri doğrudan görüşmelere başladı
Fransa’da işçi ve emekçiler ayakta.
Foxconn patronu konuştu:İnsan öğüten fabrikalarda “insan sevgisi”!
Dünyadan işçi ve emekçi eylemleri
Köln’de 12 Eylül sempozyumu ve
Yılmaz Güney anması
Kadın sözkonusu olunca sermaye devleti 3 maymunu oynuyor
Referandum sonuçları
üzerine…-M. Can Yüce
Tutsak BDSP’lilerden mektup.
Tekirdağ F Tipi’nde
hak ihlalleri sürüyor
Allianoi: Bir varmış, bir yokmuş
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Anadilde eğitim için kampanya

Kürt Dili ve Eğitimi Hareketi’nin (TZPKurdî), anadilde eğitim ve resmi dil hakkı talepleriyle gerçekleştireceği kampanya 19 Eylül günü başlayacak.

TZPKurdî’nin Kürtçe’nin Anayasa’da resmi dil olarak yer alması ve anadilde eğitim hakkının tanınması talepleriyle gerçekleştireceği kampanya 19 Eylül’de kitlesel yürüyüşler ve basın açıklamalarıyla hayata geçecek.

Kampanya kapsamında okulların açıldığı ilk hafta Türkiye ve Kürdistan’da dersler boykot edilecek. Bir ay sürecek kampanyada çeşitli merkezlerde kitlesel yürüyüşler düzenlenecek. Bu yürüyüşlerde anadilde eğitim talebini içeren dilekçeler İl Milli Eğitim Müdürlükleri’ne verilecek. Bunun yanısıra kampanyanın hedeflerinden biri de Kürtçe’nin resmi dil olması talepli yüzbinlerce dilekçenin toplanması.

Kampanyayla ilgili açıklama yapan Xece Şen, anadilde eğitim hakkını yaşamın her alanında doğal bir talep olarak herkesin gündemine getirmeyi amaçladıklarını ifade etti. Kürtlere çağrı yapan Şen, anadilde eğitim hakları yok sayılan çocukların okula gönderilmemesini istedi.

TZPKurdî 2006 ve 2009 yıllarında da anadilde eğitim talebiyle kampanyalar yürütmüş, fakat sermaye devleti kampanya kapsamında yer alan taleplere herhangi bir cevap verilmemişti.

BDP'den boykot çağrısına destek

BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş TZPKurdî’nin anadilde eğitim talebi ekseninde gerçekleşireceği boykota tam destek verdiklerini açıkladı. Demirtaş şunları söyledi: "Okulların açıldığı ilk 5 gün anadilde eğitim isteyenlerin çocuklarını okullara göndermeyerek sivil bir itaatsizlik örneği sergilemeleri anlamlıdır. Çocuklar eğer kendi anadilinde eğitim almak istiyorsa ve veliler de anadilde eğitim istiyorsa bu çok anlamlı bir kampanya için BDP olarak biz de çağrı yapacağız. Ben de kendi çocuğumu okula göndermeyeceğim 5 gün. Çünkü çocuğumun anadilde eğitim almasını istiyorum."




BDP’den boykot değerlendirmesi

Referandumun ardından ortaya çıkan sonuçları BDP Diyarbakır İl binasından takip eden BDP Eşbaşkanları Selahattin Demirtaş ve Gülten Kışanak 12 Eylül günü parti binasında basın toplantısı düzenledi.


BDP’den referandum değerlendirmesi

BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Türkiye'de boykot tavrının etkili olduğunu ve bunu bugüne kadar görmezden gelinenlerin, Türkiye'de kardeşçe, eşitçe yaşamak isteyenlerin ortak tavrı olduğunu söyledi.

Demirtaş şöyle konuştu: "Türkiye'de yeni bir anayasa isteyenler referandumun sonucunda kazanmışlardır. Bu saatten sonra bizim beklentimiz çok zaman geçirmeden artık, bir anayasa platformunun oluşturulmasıdır. Siyasi partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının katılımı ile yeni bir anayasanın oluşturulması gereklilik haline gelmiştir. Çıkan sonuçtan özerklik isteyenler, anadilde eğitim isteyenlerin talebi doğru okunmalıdır "

‘Boykot’ başarısı ile Kürt halkında gelişmiş olan yenilmezlik duygusunun ülkenin her tarafını sardığının bir kez daha görüldüğünü ifade eden Demirtaş, boykotun Kürt halkı için tarihi bir zafer olduğunu, 29 Mart yerel seçimleriyle beraber değerlendirildiğinde Kürt halkının artık siyasi irade olduğunu vurguladı.

Hiç kimsenin tahmin etmediği bir boykot gücünün ortaya çıktığını da vurgulayan Demirtaş, ‘Boykot Kürt halkına ihanettir’, ‘Kürt halkı başka düşünüyor’ ve ‘Kürt halkı bu defa evet cevabı verecek’ diyen kesimlerin Kürt halkına özür borcu olduğunu dile getirdi. “Hayırcıların işi bitmiştir evet diyenlerin işi bitmiştir ama boykot diyenlerin işi bitmemiştir” diye konuştu.


Kışanak: Büyük ve güçlü bir halk desteği var

BDP Eşbaşkanı Gülten Kışanak ise Diyarbakır'ın, demokrasinin ve halkın özgür iradesi olduğunu belirtti. Referandum sürecinde 3 cephenin olduğunu hatırlatan Kışanak, boykot tavrının "Demokratik Özerklik" ve anadilde eğitimi isteyenlerin ortak tavrı olduğunu ifade etti.

"Bu taleplerin arkasında büyük ve güçlü bir halk desteği var. Artık bunu herkes görmelidir" diyen Kışanak, boykot tavrının Türkiye'de yeni ve eşitlikçi bir anayasa yapma sürecini başlattığını sözlerine ekledi.


Yıldız: Oylarımızı arttırdık

BDP Grup Başkan Vekili ve Batman Milletvekili Bengi Yıldız da, referandum seçimlerinden bekledikleri sonucu aldıklarını belirterek, Kürtlerin sandık başına gitmeyerek AKP’ye de sisteme de itirazını duyurduğunu ve bu mesajın alınması gerektiğini söyledi.

BDP’nin oylarını arttırdığını belirten Yıldız şöyle konuştu: “Referandumda beklediğimiz sonuçla karşılaştık. Çalışma tarzımıza göre alınan bir sonuçtu. Seçimden önce yüzde 35- 65 arasında katılım bekliyorduk. Çıkan sonuç umduğumuzun üzerinde oldu. Ramazan bayramı nedeniyle insanların çoğu bir aradaydı. 2007 yılındaki seçmenin çoğu ise çalışmak için farklı kentlerdeydi. Ancak bayram bu kez seçmenleri bir arada topladı. Bayram tatiline denk düşen referandum AKP’nin işine yaradı. Oylarımızı arttırdığımıza inanıyorum. Çünkü kamuoyunun kafası çok karışıktı, AKP’nin inanılmaz baskısı yine de tabanımızı kararından caydırmadı.”