23 Temmuz 2010
Sayı: SİKB 2010/29

 Kızıl Bayrak'tan
Sermayenin saldırganlığına karşı sınıfın mücadele dinamizmini örgütleyelim!
“Özel ordu” kirli savaş ordusudur!
Kürt halkına yönelik baskı ve
terör azgınlaşarak sürüyor!.
Emekçi kadınlar sahte ‘demokratik açılım’lara aldanmamalıdır!
TÜİK rakamları sigortasız işçi çalıştırmanın yaygınlığını belgeledi
Patronlar istiyor, sermaye devleti uyguluyor..
İTO YK Üyesi Süheyla Ağkoç ile konuştu
Tersane işçileri iş cinayetlerini
protesto etti
“Sermayenin kölelik dayatmalarına karşı fiili-meşru mücadele!”
ÇEL-MER işten atma saldırısına karşı yeniden direniş.
İşçi ve emekçi hareketinden..
Referandum süreci ve devrimci müdahale
Burjuva muhalefetin
kuyruğuna takılanlar...
12 Eylül’ün hesabını
işçi ve emekçiler soracaktır!
MİB, metal işçilerini
mücadeleye çağrıyor!
Mücadele bayrağı UPS işçilerinin elinde
UPS direnişi kazanıma kilitlendi!
Mamak 7. Kültür-Sanat Festivali’nde buluşalım...
Panama’da emekçiler Amerikancı rejime geri adım attırdı!
Dünya Kupası bitti
Güney Afrika hala aç!
Çıkmaz döngüsü- M.Can Yüce.
Sermaye devletinin cezaevi politikası Abdullah Akçay’ı katletti
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Mücadele Postası

“Sansürsüz internet istiyoruz”

Son dönemde artan sansür uygulamalarının merkezinde duran internet sansürüne karşı 17 Temmuz günü İstanbul’da yüzlerce kişi sokağa çıktı.

Youtube sitesine konan erişim yasağıyla birlikte kamuoyunun gündemine giren internet sansürü, bugün 6 binden fazla siteyi etkiliyor. Her geçen gün, getirilen yeni düzenlemelerle devletin internet üzerindeki sansür yetkisi arttırılırken, bu baskıcı uygulamalara karşı tepki ilk kez sokağa çıktı.

‘İnternette Sansüre Karşı Ortak Platform’ adı altında bir araya gelen çeşitli kitle örgütleri ve ekşisözlük.com, zargan.org, bobiler.org gibi internet sitelerinin kullanıcı ve yöneticileri, İstiklal Caddesi’nde gerçekleştirdikleri yürüyüşle ‘İnternet Yasası’ olarak bilinen 5651 sayılı yasa kapsamında uygulanan sansürü protesto etti. Taksim Tramvay Durağı’nda toplanan yüzlerce kişi, “Sansürsüz internet” pankartı arkasında Galatasaray’a kadar yürüdü. “Devlet sansürü sizi gerçeklerden korur”, “Özgürlüğümüze tıklamayın” gibi dövizlerin taşındığı yürüyüş, çevredeki insanların da desteğini aldı.

Alkışlar, sloganlar ve şarkılar eşliğinde Galatasaray Lisesi önüne gelen kitle adına basın açıklamasını platform sözcüsü Deniz Kaynak gerçekleştirdi. Kaynak, hukuk dışı uygulamalarla internet kullanımını kontrol etmeye çalışan zihniyeti reddettiklerini belirterek, “Kendimizi özgürce ifade ettiğimiz platformlar bir bir kapanıyor” dedi. Kaynak ayrıca şunları ifade etti:

“Bizler, 6 binden fazla web sitesi erişime engellenmişken ve bu sayı günden güne artarken artık susmayacağız. Sansürsüz internet erişimini sağlayana kadar sesimizi çıkarmaya devam edeceğiz.”


‘96 zindan direnişi selamlandı

‘96 Ölüm Orucu ve Süresiz Açlık Grevi’nde (ÖO-SAG) şehit düşen devrimciler İzmir’de 21 Temmuz günü yapılan eylemle anıldı.

Alınteri, BDSP, ESP, DHF ve Partizan’ın örgütlediği eylemde, Konak Pier önünden Sümerbank’a yürüyüş gerçekleştirildi. “‘96 Süresiz Açlık Grevi ve Ölüm Orucu şehitleri ölümsüzdür!” pankartının yer aldığı eylemde, şehitlerin resimleri de taşındı.

Yürüyüşün ardından 12 şehit şahsında tüm devrim şehitleri adına saygı duruşunda bulunuldu.

Basın açıklamasında, direnişin kararlılığı karşısında devletin geri adım atmak zorunda kaldığı ve zaferin bedeller ödenerek kazanıldığı ifade edildi. Hapishanelerin bugünkü koşullarının da çok farklı olmadığına değinilen açıklamada, devletin devrimci tutsaklara dönük özel bir saldırı ve imha politikasının olduğu vurgulandı.

Açıklama şu sözlerle sonlandırıldı:

“Tek tek hepimizi öldürebilirsiniz. Ne var ki, devrim mücadelesi hep sürecek. Onu büyütmenin sorumluluğu omuzlarımızda. Bunun farkındayız. Ve ölümsüzleşen 12 karanfilimize söz veriyoruz: Bize teslim ettiğiniz o bayrak hiç yere düşmeyecek.”

Açıklamanın ardından Adnan Yücel’in “Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek” adlı şiiri okunarak hep bir ağızdan Çav Bella Marşı söylendi.

Kızıl Bayrak / İzmir


Tahsin Yılmaz anısına forum

Alınteri, 26 Temmuz 1996 tarihinde Ölüm Orucu-Süresiz Açlık Grevi (ÖO-SAG) direnişinde ölümsüzleşen Tahsin Yılmaz anısına, “Tariş’ten TEKEL’e Tahsinleşmeye!” isimli bir forum gerçekleştirdi.

18 Temmuz günü İzmir TÜMTİS binasında başlayan etkinlikte, ilk olarak Tahsin Yılmaz ve ‘96 ÖO-SAG şehitleri anısına hazırlanan sinevizyonun gösterimi yapıldı. Daha sonra Tahsin Yılmaz şahsında devrim şehitleri için saygı duruşunda bulunularak açılış konuşmasına geçildi. Konuşmanın ardından Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu’nun (BDSP) mesajı okundu.

BDSP’nin mesajını sendikacı ve yazar Hacay Yılmaz’ın konuşması takip etti. Yılmaz, ‘80 yılının başında yaşanan Tariş direnişine değindi ve Tahsin Yılmaz’ın aynı zamanda Tariş işçisi ve Devrimci Eylem Birliği Komitesi üyesi olduğunu belirtti.

Yılmaz’ın ardından söz alan Tahsin Yılmaz’ın ablası ve yoldaşı Gülnaz ana ise, Tahsin’in işçi sınıfına olan bağlılığına vurgu yapan bir konuşma gerçekleştirdi.

Daha sonra TEKEL direnişçisi Sezai Kuş söz alarak, “TEKEL Direnişi sırasında İzmir çadırında 147 kişi vardı. Ama ben ‘148 kişiyiz’ diyordum. Tahsin de yanımızdaydı.” dedi.

Konuşmaların ardından Partizan gazetesinin mesajı okundu.

UPS direnişçisi Şahin’in de konuya ilişkin görüşlerini paylaştığı ve direniş sürecini anlattığı forum, eski Alınteri muhabiri Ayfer Gülhan’ın konuşmasıyla devam etti. Tariş ve TEKEL direnişlerine müdahalede devrimci örgütlerin eksiklikleri üzerine konuşan Gülhan, anlatımında Tahsin’in işçi ve emekçilerin içinden biri olma özelliği üzerinden karşılaştırmalara yer verdi.

Tural Aslan’ın türküleriyle katıldığı forumda, Tahsin Yılmaz’ın bir arkadaşının konuşmasının ardından Kutup Yıldızı sahne aldı. Seslendirilen türkü ve marşların ardından etkinlik son buldu.

Kızıl Bayrak / İzmir


Kayseri BDSP piknik düzenledi…

Kayseri BDSP 18 Temmuz günü bir piknik düzenledi. Piknikte güncel siyasal konular üzerine sohbetler gerçekleştirilerek, mücadelenin önemi üzerinde duruldu.

Piknikte BDSP adına yapılan konuşmada dünyada ve Türkiye’de yaşanan kriz, referandum tartışmaları ve Kürt sorunu çerçevesinde yaşanan yeni gelişmelere değinildi. Yaşanan sorunların kaynağının kapitalizm olduğu vurgulanan konuşmada, kalıcı çözümün ancak işçi sınıfı iktidarı ile mümkün olabileceğinin altı çizildi. Konuşmada, işçilerin birleştikleri takdirde patronlara geri adım attırdıkları örneklerle ortaya konarken, ‘ayakların baş olması’ kaygısını sermayenin iliklerine kadar hissettiği belirtildi.

Konuşmanın ardından katılımcı işçi ve emekçilerle canlı tartışmalar yapıldı. Buna ek olarak, oluşturulan serbest kürsü ile katılımcıların düşüncelerini paylaşmalarına olanak sağlandı.

Piknikte Kayseri İşçi Kültür Evi müzik grubu da sahne alarak, çeşitli halk türküleri ve marşlar seslendirdi.

Kızıl Bayrak / Kayseri