23 Temmuz 2010
Sayı: SİKB 2010/29

 Kızıl Bayrak'tan
Sermayenin saldırganlığına karşı sınıfın mücadele dinamizmini örgütleyelim!
“Özel ordu” kirli savaş ordusudur!
Kürt halkına yönelik baskı ve
terör azgınlaşarak sürüyor!.
Emekçi kadınlar sahte ‘demokratik açılım’lara aldanmamalıdır!
TÜİK rakamları sigortasız işçi çalıştırmanın yaygınlığını belgeledi
Patronlar istiyor, sermaye devleti uyguluyor..
İTO YK Üyesi Süheyla Ağkoç ile konuştu
Tersane işçileri iş cinayetlerini
protesto etti
“Sermayenin kölelik dayatmalarına karşı fiili-meşru mücadele!”
ÇEL-MER işten atma saldırısına karşı yeniden direniş.
İşçi ve emekçi hareketinden..
Referandum süreci ve devrimci müdahale
Burjuva muhalefetin
kuyruğuna takılanlar...
12 Eylül’ün hesabını
işçi ve emekçiler soracaktır!
MİB, metal işçilerini
mücadeleye çağrıyor!
Mücadele bayrağı UPS işçilerinin elinde
UPS direnişi kazanıma kilitlendi!
Mamak 7. Kültür-Sanat Festivali’nde buluşalım...
Panama’da emekçiler Amerikancı rejime geri adım attırdı!
Dünya Kupası bitti
Güney Afrika hala aç!
Çıkmaz döngüsü- M.Can Yüce.
Sermaye devletinin cezaevi politikası Abdullah Akçay’ı katletti
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

ÇEL-MER’de işten atma saldırısına karşı yeniden direniş...

Direnen işçiler kazanacak!

Birleşik Metal-İş’te örgütlendikleri için işten atılan işçilerin 19 Haziran 2010 tarihinde başlattıkları direnişlerini kazanımla sonuçlandırdığı ÇEL-MER Çelik’te patron, yeniden işten atma saldırısını devreye soktu.

Fiili-meşru ve militan bir mücadeleyle saldırıların karşısında duran, içerdeki ve dışardaki işçilerin kararlılıklarını ve birbiriyle kenetlenmesini hazmedemeyen ÇEL-MER patronu, işçilerin işlerine geri dönmesinden bir hafta sonra (16 Temmuz) işten atma saldırısını tekrar devreye soktu. Patronun son saldırısıyla birlikte, aralarında ilk direnişe katılan işçilerin de bulunduğu 23 işçi işten atıldı.

ÇEL-MER işçileri: İşten atmaları kabul etmiyoruz!

Yaşanan son saldırının ardından ilk işgünü olan 19 Temmuz günü, işten atılan ve içerde çalışmaya devam eden işçiler bir bütün olarak fabrika önünde toplandılar. Patronun işten atma saldırısını meşru görmediklerini söyleyen işçiler, işten atılanlar da dahil olmak üzere, fabrikaya giriş yaptılar.

İşçilerin birlikte hareket etmesi ve yaratılan fiili işgal tablosu karşısında şaşkına dönen ÇEL-MER patronu, düzenin kolluk güçlerini devreye sokarak fabrika önüne polis yığınağı yaptı ve işçilere “Çıkmazsanız polis zoru ile çıkartacağım” tehdidini savurdu.

Patronun saldırgan tavrı ve tehditleri karşısında ÇEL-MER işçileri ise, hiçbir hukuki temeli dahi olmayan ‘işten çıkartma’ kararını tanımadıklarını söyleyerek, akşam mesai bitimine kadar işyerinde çalışmaya devam edeceklerini söylediler.

İşçilere gözaltı terörü

İşçilerin gün boyu birbirlerine kenetlenerek fabrikayı ve çevresini direniş alanına çevirmesinden sonra bu kez devreye polis baskısı sokuldu. Mesai bitiminden sonra fabrikadan çıkış yapan işçilerden 13’ü, polis tarafından “ifade almak” gerekçesi ile gözaltına alındı. Karakolda ifadeleri alınan işçiler, işlemlerinin tamamlanmasının ardından gece geç saatlerde serbest bırakıldılar.

Patrondan işçilere polis barikatı

Tüm baskı ve saldırılara rağmen geri adım atmayan işçiler, 20 Temmuz günü yine servislerle fabrikaya gitmek için yola çıktılar. Ancak fabrika yakınında bu sefer de işçileri çevik kuvvet yığınağı karşıladı. Patronun, çıkış tebligatı dağıtacağını ve işten atılan işçileri içeri sokmayacaklarını söyleyen polislerin ardından işçilerin yanına gelen fabrika müdürü, patronun düzmece gerekçelerle dolu çıkış tebligatlarını dağıttı. Tebligatlardaki dayanaksız ve düzmece iddiaları gören işçiler, tebligatları da kabul etmediklerini söyleyerek kendilerine verilen kağıtları yere attılar.

İçeride ve dışarıda direnmeye devam

Gelişmeler üzerine işten atılan ve çalışmaya devam eden işçiler biraraya gelerek toplantı yaptılar. Toplantının ardından işçiler, işten atılanların kapı önünde direnişe başlayacaklarını, diğer işçilerin ise fabrikaya geri döneceklerini ancak direniş kırıcı işçilerin işe alınması başta olmak üzere, patronun tüm saldırılarına karşı içeride her türlü meşru mücadelenin hayata geçirileceğini ifade ettiler.

Kararın açıklanmasının ardından işten atılanlar dışındaki işçiler, sloganlarla fabrikaya giriş yaptılar. İşten atılan işçiler ise polis barikatının bulunduğu alanda direnişlerine başlamış oldular.

İçeride iş yavaşlatma eylemlerini sürdüren işçiler yemek paydoslarında sloganlarla direnişteki arkadaşlarının yanına geliyor ve patrona ‘daha kitlesel direniş’ uyarısında bulunuyorlar.

Yoğun baskı altında olmalarına rağmen örgütlü ve kararlı bir şekilde sendikalaşma hakkına sahip çıkan işçiler, sınıf kardeşlerinden ve tüm ilerici ve devrimci kurumlardan da destek beklediklerini ifade ediyorlar.

Kızıl Bayrak / Gebze



KESK’ten sadaka zammı ve anayasa paketi protestosu

KESK 15 Temmuz günü gerçekleştirdiği eylemlerle sadaka zammını ve anayasa değişiklik paketini protesto etti.

İzmir’de eylem

KESK İzmir Şubeler Platformu tarafından gerçekleştirilen eylem için Eski Sümerbank önünde toplanan kamu emekçileri, Konak İzsu’ya kadar yürüdüler. Burada gerçekleştirilen oturma eyleminin ardından KESK İzmir Şubeler Platformu dönem sözcüsü Ramis Sağlam basın açıklamasını okudu.

Açıklamada, sadaka zamlarını ve AKP anayasasını protesto ettiklerini söyleyen Sağlam, Temmuz ayı itibariyle yapılan 1.06’lık enflasyon farkının günlük yaşamda bir karşılığı olmadığını belirtti.

Kamu emekçilerinin ücret artışlarını toplu görüşme oyunu ile belirlenmesine karşı çıkan Sağlam, KESK olarak toplu görüşme masasını deşifre ettiklerini ve oyunu bozduklarını belirtti. Anayasa değişikliği ile Türkiye’ye özgü bir toplu sözleşme sistemi getirdiklerini, bu sistemin ise gerçek anlamda bir toplu sözleşme düzenini ifade etmediğini söyleyen Sağlam, toplu sözleşmenin ve grev hakkının birbirinden ayrılamayacağını vurguladı. Sağlam açıklamasının devamında, AKP bir yandan maaşlara, sosyal haklara göz dikerken bir yandan da 657 sayılı yasada yapacağı değişikliklerle iş güvencesine göz diktiğini vurguladı.

Kamu emekçileri basın açıklamasının ardından maaş bordrolarını yaktılar. Eyleme, Sosyal-İş üyesi Ünibel işçileri de destek verdi.


Kayseri’de KESK eylemi

KESK Kayseri Şubeler Platformu dönem sözcüsü U. Sedat Ünsal saat 18.00’de Pano altında yapılan eylemde basın açıklamasını okudu. Ünsal yaptığı açıklamada ekonomiye dair çizilen pembe tablonun gerçeği yansıtmadığını ifade etti. Kamu emekçilerinin ücret artışına bakıldığında emekçilerin payına ekonomide iyileşmeye dair bir pay düşmediğini söyleyen Ünsal “iyileşme”nin emekçiler lehine olmadığını söyledi. Anayasa tartışmalarına da değinen Ünsal bu sistemin gerçek anlamda bir toplu sözleşme düzenini ifade etmediğini sözlerine ekledi.

Kızıl Bayrak / İzmir - Kayseri