İçindekiler:

19 Mart 2025
Sayı: KB 2025/04

Tek adam diktatörlüğüne geçit verme!
Emperyalistler faşist rejimin arkasında
Zorbalığa karşı birleşik direniş!
Despot tehditlerine rağmen mücadele
Tarihsel bilinç-güncel tutum: Newroz
Faşist baskı ve saldırıları reddet!
Maçka'da yaşananlara dair açıklama
"Yürü üstüne üstüne celladın!"
"Kamu Çerçeve Protokolü" üzerine
Tekstilde grup TİS'leri başlıyor!
Kürt hareketinin büyük dönemeci
Silahlanmaya devasa bütçe
Yemen saldırganlığa karşı direniyor!
Newroz'un çağrısına yanıt verelim!
Cihatçı çetenin geçici anayasası...
SDG-HTŞ anlaşmasından yansıyanlar
Kadınlar baskılara boyun eğmiyor!
"Kadın grevi" ve sınıf mücadelesi
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Yemen saldırganlığa karşı direniyor!

E. Bahri

 

İsrail’deki dinci-faşist rejimin Gazze’de soykırım yapmasına cepheden tutum alan Sana’daki Yemen hükümeti, kuşatma ve saldırılara rağmen bu ilkeli duruştan geri adım atmadı. Sana hükümetiyle koordineli hareket eden Ansarullah hareketi ve lideri Seyyid Abdülmelik Bedreddin el-Husi, ne pahasına olursa olsun kıyıma maruz bırakılan, açlıkla/susuzlukla sınanan Gazze halkına destek vermekten vaz geçmeyeceklerini pek çok kez dile getirdi. 

ABD-İngiltere emperyalist saldırganlık ittifakı, 7 Ekim Aksa Tufanı eyleminden geçtiğimiz ocak ayına kadar Yemen’e 900’den fazla hava saldırısı gerçekleştirdi. Kendi gücü ve imkanları ölçüsünde emperyalist saldırılara karşılık veren Husiler, bir milim bile gerilemediler. Soykırımcı İsrail’i korumak vazifesini üstlenen ABD-İngiltere ittifakı yenilgiyi kabul etmemek için geçtiğimiz hafta bir kez daha Yemen kentlerini bombaladı. Küstahça bir açıklama yapan Trump, Ansarullah hareketini yok etmekle tehdit etti. Ansarullah’a destek verdiği iddiasıyla İran’ı da tehdit eden Trump, gangsterlik yaparak herkese diz çöktürebileceğini sanıyor.

“Amerikan savaş gemileri hedef alınacak…”

ABD-İngiltere bombardımanından sonra ortalığa çıkan Trump, küstahça tehditler savurduğu açıklamasını yaptı. Açıklamanın ardından daha geniş bir bombardıman yapıldı. Bombardımanı izlerken çekilmiş bir fotoğrafı medyaya servis eden Trump, Yemen kentlerine bomba yağdırılmasını eğlenerek izlediği mesajını verdi. Başkent Sana’nın yanı sıra Sayda, el-Bayda (orta Yemen), Hamar kentler de bombalandı. Bu saldırılarda kayıpların sayısının 150’ye yaklaştığı belirtildi. Kuşatma altındaki yoksul Yemenliler için saldırıların yıkıcı etkileri de oldu. Ancak bunlar Yemen halkı için yeni değil. Zira Trump başa geçene kadar Biden yönetimi döneminde bombardımanlar sık sık tekrarlanmıştı. Yemen, öncesinde de Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri gibi orta çağ artığı Amerikancı rejimler tarafından yıllarca bombalanmıştı. 

Bu vahşi saldırılara maruz kalan Yemen halkı hem büyük kayıplar verdi hem derin bir yoksulluğun içine itildi. Ancak ağır bedeller ödemesine rağmen direnmeyi başaran Yemen, son saldırı ve tehditlere de tok bir yanıt verdi. 

Trump’ın küstahça tehditlerine karşılık veren Abdülmelik Bedreddin el-Husi, kendilerinin sadece İsrail’e giden gemilerin geçişini engellediklerini, ABD-İngiltere saldırganlığının Siyonist rejimi korumak için yapıldığını ve buna karşılık vereceklerini belirtti. 

“Amerikan, savaş gemileri, uçak gemileri ve donanma gemileri hedef alınacak ve daha önce yalnızca İsrail’e uygulanan seyrüsefer yasağına tabi tutulacaklar” ifadelerini kullanan el-Husi, “Ülkemize yönelik saldırganlık devam ederse, halkımızla birlikte daha sert karşı adımlar atacağız” dedi. 

Ansarullah liderinin açıklamasından bir süre sonra adı geçen Amerikan askeri hedeflerine yönelik saldırılar başlatıldı. Ansarullah’ın hem askeri hem siyasi sözcüleri, işgalci Amerikan ordusuna bağlı savaş gemilerine yönelik saldırıların başlatıldığını duyurdu. Özel bir operasyon düzenleyen Yemen Silahlı Kuvvetleri, ABD uçak gemisi USS Harry Truman’ı ve onun Kızıldeniz’de bulunan savaş gemilerini birkaç saat içinde iki kez hedef aldı. Çatışmaların saatlerce sürdüğünü açıklayan hareketin sözcüleri, saldırıların hedefine ulaştığını ve ABD tarafından hazırlığı yapılan bir saldırının boşa düşürüldüğünü söylediler.  

Emperyalist haydutluğa karşı direnenler de var

Emperyalist ABD’nin dümenini elinde tutan Trump yönetimine kafa tutmak kolay değil. Zira ABD, hali hazırda yaşanan hegemonya krizine rağmen emperyalist sistemin en güçlü aktörü konumunda. Nitekim büyük kapitalist devletler bile Trump’ın küstahlığı karşısında ne yapacağını şaşırıyor. Hal böyleyken Yemen Silahlı Kuvvetleri, Ansarullah hareketi ve Yemen halkı, bir bütün olarak bu sömürgeci kibre karşı durdu. Bu duruş, ABD’ye askeri alanda büyük kayıplar verdirmemiş olabilir. Ancak bu olayın politik önemi askeri öneminden çok daha değerlidir. Yemen’in ikirciksiz, net duruşu, haklı davaları olan halkların emperyalistlere karşı direnebileceğini, bunun ise sessizce boyun eğmekten çok daha onurlu olduğunu dünyaya göstermesi bakımında büyük bir değer taşıyor.   

Yemenli liderler büyük zorluklarla karşı karşıya bulunduklarının farkındalar elbette. Zira savaşların en vahşisine maruz kaldılar, o zor koşulların çemberini yarıp geçtiler. Kendilerine göre ilke ve değerleri var. Ondan hiçbir koşulda vaz geçmeyeceklerini gösterdiler. Bu saatten sonra faşist bir başkanın tehditleri karşısında diz çökmeleri de beklenmiyor. Nitekim son saldırılara karşı yaptıkları politik/askeri misillemeler, Yemen halkının direniş iradesinin kırılmasının Trump’ı aşan bir olay olduğunu göstermiştir. 

Emperyalistler yenilecek, direnen halklar kazanacak!

 

 

ABD’nin Ukrayna politikası ve sonuçları

 

Ukrayna, Rusya ile süregelen savaşı nedeniyle ABD ve AB devletlerinden büyük destekler almıştı. Bu desteğin en önemli ayaklarından biri de ABD’den gelen askeri ve mali yardımlardı. Ancak ABD’nin Ukrayna’ya yönelik yardımları durdurma kararı alması hem Ukrayna’da hem uluslararası arenada büyük yankı uyandırdı.

Donald Trump’ın talimatıyla, Ukrayna’ya yapılan askeri destek geçici olarak askıya alındı. Bu karar, Trump ile Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski arasında Oval Ofis’te yaşanan tartışmanın ardından alındı. 

Beyaz Saray yetkilileri, askıya alma kararının, henüz Ukrayna’ya ulaşmamış tüm askeri teçhizat için de geçerli olduğunu belirtti. Trump yönetimi, bu adımın Ukrayna üzerindeki baskı stratejisinin bir parçası olduğunu ifade etti. 

Bu gelişme, Ukrayna-Rusya çatışmasında önemli bir dönüm noktası olabilir. ABD’nin askeri desteğinin kesilmesi, Ukrayna’nın savaş kapasitesini zayıflatacaktır. Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, Ukrayna’ya mali ve askeri desteğinin süreceğini ilan etti. Ancak çöküşün eşiğine gelen Ukrayna’nın savaşı devam ettirebilmesi için bu desteği arttırmaya mecbur kalacak. Ukrayna’da savaş kundakçılığına devam eden AB’nin, ABD olmadan savaşın mali ve askeri yükünü taşıyabilmesi ise kolay görünmüyor. 

Yaşanan tartışmalar ve ABD’nin aldığı karar, Ukrayna’nın savunma stratejileri ve uluslararası ilişkileri üzerinde önemli etkilere yol açacak. Önümüzdeki günlerde netleşmesi beklenen ABD’nin nihai kararı AB ve diğer müttefik ülkeleri tedirgin ediyor. Zira ABD olmadan bu savaşı sürdürmek onları zorlayacak. 

ABD’nin yardımları kesmesi veya azaltması Ukrayna için de ciddi sonuçlar doğuracaktır. Zelenski rejimi, savaşın başından bu yana ABD’den önemli miktarda silah, mühimmat, istihbarat ve eğitim desteği aldı. Yardımların kesilmesi, Ukrayna’nın hem saldırı hem savunma kabiliyetini zayıflatacak ve Rusya’nın ilerlemesini kolaylaştıracaktır. Bu durum cepheye gönderecek asker bulmakta zorlanan Ukrayna ordusunda moral çöküntüye de yol açabilir.

ABD’nin Ukrayna’ya desteğini kesmesi, Avrupa ülkelerinin Ukrayna savaşının tüm yükünü taşımalarını zorunlu hale getirecek. Bu ise ekonomik krizle boğuşan birçok Avrupa ülkesi için Rusya’ya karşı hem ekonomik hem siyasi hezimet anlamına gelecek ve savaşın seyrini ciddi şekilde etkileyecektir.

Bu gelişmeler hem Ukrayna savaşının seyri hem dünyada devam eden çatışmalar açısından önem taşıyor. Önümüzdeki süreçte ABD’nin alacağı nihai karar savaşın hem gidişatına hem Avrupa’daki dengelerin yeniden şekillenmesine etki edecek. Hegemonya çatışmaları devam ederken yeni dünya düzeninin şekillenme sürecinin sancıları da şiddetleniyor. 

Z. Rosa