Engels eylemi davalarının sonuncusu da görüldü
Wuppertal’daki Engels anması davalarının sonuncusu dün (26 Eylül) görüldü. Polis 2021’deki Engels anmasına saldırmış, eylemi engellemişti. Saldırıya direnen çok sayıda genç komüniste ve sınıf devrimcisine karşı soruşturma yürütüldü, birçoğuna dava açıldı. Ayrıca çok sayıda kişiye kabahatler yasasından para cezası kesildi. Para cezaları zaman aşımına uğradığı için ödenmedi. Soruşturmaların bazıları davaya dönüştürülmeden kapandı. Açılan davalardan bir kısmında 3-6 ay arası hapis cezaları verilip para cezasına çevrildi. Birçok dava da ya duruşmalarda kapatıldı ya da beraatle sonuçlandı.
Dünkü son dava genç bir komüniste karşı açılmıştı. İlk duruşmada sonuca bağlanamadığı için, dün ikinci duruşması yapıldı. Saat 13.00’da başlayan duruşmaya, RJ ve BİR-KAR’lıların yanı sıra dayanışma için MLPD, Kommunistischer Aufbau-Solinetzwerk, ZORA, ROSA gruplarından da katılım vardı.
Duruşmada kimlik tespiti ve iddianamenin tekrarlanmasının ardından söz genç komüniste verildi. İlk duruşmada olduğu gibi olayı özetleyen genç devrimci, senelerce barışçıl geçen Engels eylemlerinin 2020’de polis şefi Gröteke ve ekibinin gelişiyle provoke edildiğini anlattı. Polisin o günkü saldırganlığını başta kendisi olmak üzere birçok insana uygulanan şiddet üzerinden örnekledi.
Genç devrimcinin suçlandığı olayla ilgili videolar izlendi ve iddia edilen suçun işlenmediği ispatlandı. Buna rağmen hakim tanık olarak çağrılan polisleri konuşturmayı tercih etti. Tanık olarak konuşan ilk polis baştan sona yalanlara dayalı bir anlatım yaptı. Genç devrimciyi 2020’deki olaylardan da bildiğini, bir ününün olduğunu söyleyen, bu arada 2021’de bizzat genç devrimciyi işaret edip birer gazı sıktıran polisin yalanları, avukatın video eşliğindeki sorgulamalarıyla açığa çıkarıldı. Sorgulama esnasında ifadesini değiştiren polis, anlatımının kendi hatırladığı şeyler değil, birkaç polisin anlatımları olduğunu kabul etmek zorunda kaldı. İkinci tanık olarak, biber gazı sıkan polis çağrıldı. O da başta genç devrimcinin saldırganlığından dem vurdu fakat ilk arkadaşının başına gelen akıbetten kurtulamadı. Diğer iki tanık polis ise bir şey hatırlamadıklarını söylediler.
Son aşamada savcı iddiaların ispatlanmadığını belirterek, beraat istedi. Avukatın görüşlerinin de alınmasının ardından hakim beraat kararını okudu.
Dava sonrası basın açıklamaları
Mahkemenin ardından her zaman olduğu gibi mahkeme binası önünde BİR-KAR ve RJ tarafından basın açıklaması yapıldı. Düzenleyenler adına yapılan konuşmada Engels anmaları ve davalarla ilgili süreç özetlendi. Polisin 2020-21’deki provokatif, saldırgan tutumları teşhir edildi. Yoldaşların mahkemede savunulmasının sadece bireylerin veya Engels eyleminin savunması olmadığı, tüm demokratik hakların savunması olduğu belirtildi. Özellikle Almanya’da militarizm, savaş histerisi ve sağın yükselişinin tüm demokratik hakları tehdit ettiği hatırlatılarak, bu karanlık dönemde Filistin dayanışması ve savaş karşıtlığına karşı baskılar örnek verilerek, buna karşı örgütlü mücadelenin zorunlu olduğu vurgulandı. Engels eyleminin savunulmasıyla bu mücadelenin bitmediği, mücadelenin güçlenerek sürmesi gerektiğine işaret edildi. Son olarak dayanışmada bulunan örgütlere teşekkür edildi ve sınıf devrimcilerinin başvurusuyla açılan Düsseldorf’daki tespit davasının sürdüğü hatırlatıldı.
Ardından MLPD adına konuşma yapıldı. MLPD’li Engels saldırısını 2021’de NRW’de kararlaştırılan yeni toplanma yasasını meşrulaştırma kampanyasının bir parçası olduğunu söyledi. Ayrıca Almanya’daki sağın yükselişi üzerinde durdu.
Son olarak KA örgütlerinin çatısı olan FKO (Komünist Örgütler Federasyonu) da söz alarak, Filistin açıklamasından dolayı Augsburg’da kendi yaşadıkları baskılara dikkat çekti ve Bahnhof önünde yapacakları eyleme destek çağrısı yaptı.
Buradaki eylemden sonra hep birlikte FKO’nun eylemine destek için tren garı önüne gidildi. 16.30’da başlayan eylemde FKO tarafından olayla ilgili ajitasyon ve teşhir konuşmaları yapıldı, çevredekilere bildiriler dağıtıldı. Ayrıca MLPD ile RJ ve BİR-KAR adına da baskıları teşhir eden, Filistin davasıyla dayanışmaya vurgu yapan konuşmalar gerçekleştirildi.
Kızıl Bayrak / Wuppertal
Sinan yoldaş ve “ON”lar Rüsselsheim’da anıldı!
Bundan altı yıl önce yitirdiğimiz Teslim Demir (Sinan) yoldaş ile, 25 yıl önce Ulucanlar Hapishanesi’nde katledilen 10 devrimci, 22 Eylül Pazar günü, Rüsselsheim’da yapılan bir etkinlikle anıldı.
Etkinlik kısa bir açılış konuşmasıyla başladı. Ardından, başta Sinan yoldaş, yiğit komünistler Habip Gül ve Ümit Altıntaş olmak üzere, Ulucanlarda yitirdiğimiz 10 yiğit devrimci şahsında, tüm devrim şehitleri anısına saygı duruşu gerçekleştirildi.
Ardından Sinan yoldaşın Dersim’de başlayıp Avrupa’da biten devrimci yolculuğunu, her dönemin toplumsal-siyasal gelişmeleriyle birlikte ele alan sinevizyon gösterisi yapıldı. Anlatı, coğunun Sinan yoldaşı şahsen de tanıdığı katılımcılara duygusal anlar yaşattı. Sineviyonun ardından, Sinanların, Habiplerin, Ümitlerin, Hatice ve Alaattinlerin çatısı altında savaştıkları, uğruna canlarını ortaya koydukları devrim davasının coğrafyamızdaki temsilcisi, partileri TKİP adına bir konuşma yapıldı. Konuşmada, onların sadece örgütlü birer “zor dönem devrimcisi” olmakla kalmayıp, birer dava insanı olduklarına işaret edilerek, onları anmanın, onların davasını her gün biraz daha ileriye taşımakla asıl anlamını bulacağı ifade edildi. Günümüzün siyasal ve sosyal bir tablosunu cizerek devam eden konuşmada, bunalımlar, savaşlar ve devrimler döneminin içerisinde olduğumuz, kapitalizmin krize çözümünün her zamanki gibi savaş ve faşizm olduğu gerçeğinin altı çizildi. Dünyanın dört bir yanında, Kürdistan ve Filistin’de, dünya halklarının kendilerine dayatılan, savaş, faşizm, sosyal yıkım ve sefalete direnişle karşılık verdiği, geleceğin bu toplumsal kavgalar içinde şekilleneceği belirtildi. Dünyanın her yerinde, kapitalizmin gittikçe keskinleşen çelişkilerine paralel olarak, günden güne artan ve sertleşen sınıf mücadelelerine önderlik edecek devrimci partilerin tayin edici önemine vurgu yapıldı. Bu anlamda partinin özü ve özeti olan yoldaşların, el üstünde tuttukları ve dahası ileriye taşıdıkları devrimci değerleri kıskançlıkla savunmak, onu yeni kuşaklara devretmek, sadece ve sadece örgütlü devrimci kimlik ve mücadeleyle mümkündür denildi.
Konuşmanın ardından Sinan yoldaşı şahsen tanıyan veya onunla birlikte mücadele etmiş kimi dost ve yoldaşlar söz alarak, ona ve Ulucanlar şehitlerine ilişkin değerlendirme ve anılarını paylaştılar. Anma etkinliğinde son olarak, gençlerden oluşan müzik grubu Amargi sahne aldı. Grubun seslendirdiği Türkçe, Kürtçe, Zazaca marş ve klamlar beğeniyle karşılandı. Etkinlik, 16 Kasım’da Wuppertal’de yapılacak merkezi geceye destek verme ve katılım çağrısıyla sona erdi.
Kızıl Bayrak / Rüsselsheim
|