İçindekiler:

6 Aralık 2021
Sayı: KB 2021/Özel-43

Sokak eylemleri, saray rejimi ve muhalefet
Sermayeye kaynak, emekçilere fatura
Devrimci sınıf siyaseti ve önderlik
“Devletin bütün kurumlarıyla” çürümesi
İEKK: Kadınlar şiddete karşı alanlardaydı
Arsızlıkta ve riyakarlıkta tarihi rekorlar
Açlık ve yoksulluk üreten düzene karşı...
MİB: İşsizlik sopası ile sefalet ücreti!
Alba deneyiminin gösterdikleri
Cumhuriyetçi hurafe ve işçi sınıfı / II - H. Fırat
Soçi’de Dağlık Karabağ zirvesi
NATO’nun Riga zirvesi
“Trafik lambası koalisyonu”
Honduras’taki seçimlerden...
Kapitalist dünyanın toplu cinayet suçu
DLB saflarına, Lise Meclislerine!
Erdal Eren kavgamızda yaşıyor!
İzmir İşçi Evi açıldı...
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

İzmir İşçi Evi açıldı...

“Yeni bir dünya yeni bir kültür”

 

İzmir Çiğli’de işçi sınıfının ve emekçilerin kültür-sanatı birlikte üretebilecekleri, dayanışmayı örgütleyecekleri İzmir İşçi Evi açıldı.

Açılış etkinliği dernek binasında Karadeniz ezgilerinden oluşan bir tulum dinletisiyle başladı. Dinletinin ardından İzmir İşçi Evi adına konuşma yapıldı. Konuşmada şunlar dile getirildi:

“Yeni bir dünya yeni bir kültür için yola çıkıyoruz. Kuşkusuz bu yolculuk bugün bizimle başlamıyor. İnsanlık yüzyıllar boyu aydınlanmanın, gerçeğe ulaşmanın, görünenin altındaki hakikati aramanın peşinde oldu. Var olanı merak etme, anlama, bilme ve değiştirme insanın en önemli özellikleridir. Bilmek insanı özne kılan en temel şeydir. Egemen sınıflar ise ezilenlerin özneleşmesini engellemek için bilmesini, bilinçlenmesini hep engellemeye çalışmışlardır. Bugünkü teknolojik gelişim düzeyinde bilgiye ulaşmak her zamankinden daha kolay olsa da bilgi sahibi olmak her zaman bilinçlenmek manasına gelmiyor maalesef. Tam da bu yüzden bizler öğrenme, bilinçlenme, örgütlenme, birlikte kültür ve sanatı üretme araçlarını çoğaltmak zorundayız. Çalışma ve yaşam koşullarımız hiç olmadığı kadar kötüleşmişken, demokratik hak ve özgürlüklerimiz neredeyse ortadan kaldırılmışken, yaşam hakkımız da dahil olmak üzere en temel insani ihtiyaçlarımıza siyasi iktidar ve patronlar tarafından büyük bir kayıtsızlık gösterilirken, İzmir İşçi Evi sorunları ve çözümleri aynı olan biz emekçilerin ortak çatısı olarak kapılarını açıyor.”

İşçi Evi’nin kuruluş çalışmalarının da aktarıldığı konuşma şunlar vurgulandı: “Yaklaşık üç aylık zaman diliminde var olanı kabullenmeyip değiştirme iradesi koyanlar olarak neler yapabileceğimizi tartıştığımızda yol bizi bu noktaya getirdi. Birçok işçi arkadaş, gündüz çalışıp akşamları buranın inşaatı, boyası ve düzenlenmesiyle uğraştı. İşyerlerinden, sendikalardan, ilerici işçilerden sınıf kardeşlerimiz buranın birçok ihtiyacının karşılanması için çaba gösterdi. Kısacası buranın inşası için küçük büyük demeden herkesin bir tuğla koyduğu gerçek bir İşçi Evi oldu burası.”

Son olarak da şunlar belirtildi: “Gelin bireyciliğe karşı toplumsallığı, bencilliğe karşı dayanışmayı, karamsarlığa ve çıkışsızlığa karşı umudu, hurafeye karşı bilimi, karanlığa karşı aydınlığı birlikte örgütleyelim. Gelin burayı hep beraber büyütelim.”

Açılış konuşmasının ardından, İzmir’de işçilerin emekçilerin her eyleminde, direnişinde sanatlarıyla katkı sunan ve mücadelenin bir parçası olan Duvara Karşı Tiyatro Topluluğu “Tarih” adlı oyununu sergiledi. Oldukça beğeni alan oyun katılan emekçiler tarafından alkışlarla karşılandı.

“Perdedeki direniş” atölyesi

Tiyatro’nun ardından İzmir İşçi Evi adına atölye çalışmaları ve yapılacak etkinliklerin tanıtımı için İşçi Evi bileşenleri tek tek söz aldılar.

Sinema, yaratıcı drama, halkoyunları ve müzik atölyeleriyle çalışmalarına başlayacak İşçi Evi adına yapılan konuşmada şunlar dile getirildi: “İster değiştirmek ister sadece tanıklık etmek amacıyla yapılsın sanat hiçbir zaman tarafsız değildir. Bizler de atölye çalışmalarımızı hayata geçirirken bu bakışla yaklaşacağız.

“Perdedeki Direniş sinema atölyemizin adı olacak ve sinemanın yaşamdaki direnişle olan bağını kurmaya ondan ne alıp ona ne verdiğimizi anlamaya çalışacağız.

“Yaratıcı drama atölyesiyle bizlerin yaşamını egemenlerin sınırladığı kısır biçimlerden çıkararak, bağımsız düşünmeyi geliştirdiği, bireyin kendini tanıyıp ifade edebilmesini kolaylaştırdığı kolektif düşünme ve hareket edebilme becerilerini geliştirdiği için herkesin katılımını önemsiyoruz.”

“Türkiye işçi sınıfı tarihi okumaları” atölyesi

Ardından İşçi Evi’nde yapılacak Türkiye işçi sınıfı tarihi okumaları atölyesi adına bir konuşma yapıldı. Yapılan konuşmada şunlar ifade edildi:

“İşçi sınıfı olarak bugün tarihin en örgütsüz, mücadele kapasitesi ve eylem düzeyi olarak en geri dönemlerinden birinin içinden geçiyoruz. Ama bu dönemin adım adım geride kalacağının ilk işaretlerini görmek mümkün. Bu yeni dönemin başında kendi geçmiş mücadele tarihimizden öğrenmek, onun ders ve deneyimleriyle donanmak büyük önem taşıyor. Dört hafta sürecek atölye çalışmamız içinde Türkiye işçi sınıfının doğuşunu, gelişimini, bu sürecin özgün yanlarını öne çıkararak ele almaya çalışacağız. Tüm öncü işçi arkadaşlarımızı ve konuya ilgi duyan herkesi bekliyoruz.”

“Kavel işçi kütüphanesi”

Konuşmacı ayrıca İzmir İşçi Evi olarak bir kütüphane kurmaya başladıklarını ve adını Türkiye işçi hareketinin tarihine yazdırmış olan Kavel Kablo’dan alarak “Kavel İşçi Kütüphanesi” koyduklarını, kütüphane için kampanya başlattıklarını ve herkesi kitap kampanyasına katkı sunmaya çağırdıklarını dile getirdi.

Kadın okumaları ve kadın sorunu üzerine atölye

Kadın okumaları ve kadın çalışmasının örgütleneceği atölye konuşmasında açlığın, yoksulluğun, sefaletin baskının giderek arttığı bir dönemden geçildiği ve bu dönemde kadınların bu sorunları iki kat daha fazla yaşadığı, AKP iktidarının gerici politikalarıyla kadın düşmanı söylemleri ve uygulamalarıyla kadına yönelik şiddetin, cinayetlerin giderek arttığı ifade edildi. Son olarak da şunlar vurgulandı:

“Ve her şeye rağmen tüm bu baskılara ve politikalara ise kadınlar bu topraklarda sokaklarda en güçlü yanıtı verdi. Yaşamın yarısı olan kadınlar kavganın da yarısı olmalı, öğrenmeli, bilinçlenmeli ve bir adım öne çıkmalı. Kuracağımız atölye de bu amaca hizmet edecek. Bu yüzden tüm emekçi kadınları atölye çalışmamıza katılmaya bir adım öne çıkmaya çağırıyoruz.”

Eğitim atölyeleri

Eğitim atölyeleri adına yapılan konuşmada ise bireyi toplumdan ayıran düşünüş biçiminin bilimde de her şeyi birbirinden ayırarak kavranmasını güçleştirdiği, bilimin yaşamın ihtiyaçlarından doğduğu, onun en önemli dallarından biri olan matematiğe de bu gözle bakılması gerektiği, soyut ve gerçeğe aykırı teorilerin terk edilmesinde Marksizm’in etkisinin olduğu aktarıldı. Yaşadığımız sistemde birçok şey gibi eğitimin de ticarileştirildiği vurgulandı. Ayrıca İngilizce kurslarının da açılacağı ifade edilerek, emekçilere çocuklarının kurslara katmaları için çağrı yapıldı.

İşçi Evi açılışında işçilerden dinleti

Atölye konuşmaları ardından Birleşik İşçi Kurultayı’ndan bir arkadaşımız bir şiir okudu. Sonrasında belediye işçisisin hazırladığı türkü ve marşlardan oluşan kısa bir dinleti ile açılış programı sonlandırıldı. Son olarak İzmir İşçi Evi’nin de katılım göstereceği 12 Aralık’ta gerçekleşecek İşçi Buluşmasına çağrı yapıldı.

Yaklaşık yüz kişinin katıldığı etkinliğe Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası, Kültür Sanat-Sen’den emekçiler, Birleşik İşçi Kurultayı, Kaldıraç, Pir Sultan Abdal Çiğli Şubesi ve ÇHD’den emek dostları da katıldı.

Ayrıca petrokimya, metal, inşaat, tekstil ve belediye işçileri katılım gösterdi. Güzeltepe Kültür Evi dayanışma mesajıyla açılışı tebrik etti.

Programın ardından emekçilerin hazırladığı ikramlar sunuldu. Çay eşliğinde çalışmalar ve atölyeler hakkında sohbetlere geçildi. Açılışın sonrasında da İşçi Evi’ne ziyaretler gün boyu sürdü.

Kızıl Bayrak / İzmir