27 Eylül 2019
Sayı: KB 2019/35

Geleceği, sınıf mücadelesi tayin edecektir!
AKP’nin yandaş sermayeyi kurtarma hamleleri
Siyonist işgalin harcı Türkiye’den
AKP’den yeni “yargı reformu” aldatmacası
“Yatırımlar çakıldı, işsizlik tırmandı, kredi talebi düşük”
Ulucanlar Katliamı’nın ve direnişinin 20. yılı
Hugo Boss İzmir, “Yardım Fonu” ile neyi amaçlıyor?
Çok yönlü saldırıları birliğimizi güçlendirerek püskürtelim!
Petrokimya İşçileri Birliği: Hangi su ile hangi kiri yıkayacağız şimdi?
Sınıf devrimcilerinden kıdem tazminatı gündemli etkinlikler
Çin Halk Devrimi’nin zaferinin 70. yılı!..
Dört bir yana yumruk sallamayalım - Mao Zedung
İran-ABD gerilimi ve artan savaş tehlikesi
Yemen halkının Suudi saldırganlığına karşı direnişi meşrudur!
Afganistan’da emperyalist işgal ve Taliban kabusu devam ediyor
FFF hareketi ve devrimcilerin sorumluluğu
Gericiliğin hedefinde İstanbul Sözleşmesi var!
“Her üniversite mezunu iş sahibi olacak diye bir şey yok!”
Düzenin “mutluluk” safsatasına kanmayalım
Devrimci samimiyet ve eleştirinin örneği: Rosa Luxemburg
Rus toplumunun aynası: İlya Repin
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Sınıf devrimcilerinden kıdem tazminatı gündemli etkinlikler

 

Sınıf devrimcileri, 22 Eylül’de İstanbul’ün üç ilçesinde kıdem tazminatı gündemli etkinlikler düzenledi.

Küçükçekmece

İşçilerin Birliği Derneği (İBD) “Kıdem tazminatının gaspına, kölece çalışma ve yaşam koşullarına geçit vermeyelim!” şiarıyla forum ve basın açıklaması gerçekleştirdi.

Yaklaşık bir aydır fabrikalara bildiri dağıtımları, merkezi noktalarda stand çalışmaları, duvar gazeteleri ile Sefaköy, İkitelli, Güneşli, Terazidere’de forum ve basın açıklamasının çağrısı yapılmıştı.

Başta metal ve tekstil olmak üzere farklı işkollarından işçi ve emekçilerin katıldığı forum ilk olarak, hazırlık sırasında gerçekleştirilen kıdem tazminatı anket çalışmasının sonuçlarının aktarılması ile başladı. Ardından Yeni Ekonomi Programı ve 11. Kalkınma Planı ile gündeme gelen kıdem tazminatının fona devri ve Bireysel Emeklilik Sistemi’in zorunlu hale getirilmesi üzerine bilgi verildi. Bu kapsamda geçmiş fon uygulamaları ve akibetleri örnek olarak gösterildi. Konuşmada, geride kalan sözleşme süreçleri ve devam eden metal TİS süreci değerlendirildi. TİS süreçlerine nasıl yaklaşılması gerektiği üzerinde duruldu.

İBD adına yapılan sunumun ardından foruma geçildi. Forumda, saldırılar karşısında nasıl bir mücadele yürütülmesi gerektiği öne çıktı. Ayrıca öne çıkan gündemlerden biri de sendikal bürokrasiye karşı mücadele ve taban örgütlülükleri oldu. Forum, kıdem tazminatının gaspına karşı yürütülen çalışmaların sürdürülmesi ve İBD’de düzenli toplantıların-etkinliklerin gerçekleştirilmesi kararı ile sonlandırıldı.

Forumun ardından Sefaköy metrobüs çıkışında basın açıklaması gerçekleştirildi. Basın açıklamasında krizin faturasının işçi ve emekçilere kesilmeye çalışıldığı, bu kapsamda saldırıların arttığı ifade edildi. Kıdem tazminatının “fona devri” adı altında gasp edilmesine, kölece çalışma ve yaşam koşullarına karşı birlik olma ve mücadele etme çağrısı yapıldı. Basın açıklamasında “Sermayeye hizmette sınır tanımayan AKP iktidarının hayata geçirdiği saldırılara dur demek için birlik olalım. Fabrikalarımızdan başlayarak hayatın her alanında bir araya gelip sesimizi yükseltelim. Bizlere geleceksizlik dayatanlara, kıdem tazminatımıza göz koyanlara, temel tüketim ürünlerine her gün yeni zamlar yapanlara karşı mücadeleyi büyütelim!” denildi.

Basın açıklamasında İşçilerin Birliği Derneği imzalı “Kıdem tazminatımızın gaspına ve kölece çalışma koşullarına geçit yok!” yazılı ozalit açıldı. Basın açıklaması boyunca “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!”, “Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği!”, “Direne direne kazanacağız!”, “Kıdem hakkımız gasp edilemez!” sloganları atıldı. Basın açıklamasına DEV TEKSTİL ve TOMİS de katıldı.

Sarıgazi

Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası ve İşçilerin Birliği Derneği krizin işçi sınıfına yansımaları ve kıdem tazminatı hakkının gaspına karşı sürdürdüğü çalışmalarının bir parçası olarak panel-forum gerçekleştirdi.

Etkinlik ön sürecinde sınıf devrimcileri, hazırladıkları anket ve bildirileri Samandıra, Sultanbeyli ve İMES’de fabrikalara ulaştırdı. Sarıgazi’de açılan standlarda, kıdem tazminatı hakkıyla ilgili bilgilendirme çalışmalarını ve krizin faturasını ödememek için mücadele ve örgütlenme çağrılarını sürdürdü.

Avukat Bülent Şimşek’in katılımıyla düzenlenen panelde öncelikle dünyada ve Türkiye’de yaşanan kriz ve işçi sınıfına yansımalarına değinildi. Ardından Avukat Bülent Şimşek kıdem tazminatı hakkının önemine değindi. Türkiye’de fonların, işçi sınıfı-emekçiler lehine kullanılmadığını ve yağma politikalarının bir parçası olduğunu örneklerle açıkladı. Bugün sadece kıdem tazminatı hakkının değil, işçi sınıfı-emekçilerin tüm kazanılmış haklarının saldırı altında olduğu anlatılırken, haklarımıza sahip çıkma çağrısı yapıldı.

Konuşmanın ardından panele katılan farklı işkollarından işçiler fon ve yeni saldırı yasası ile ilgili düşüncelerini aktardı. Saldırılara tek tek değil, topyekûn karşı çıkılması gerektiği üzerine duruldu. İşçiler, kıdem tazminatı hakkına sahip çıkmanın, iş güvencesine sahip çıkmak olduğunu vurguladılar. Panele katılan pek çok işçi canlı tartışmaların bir parçası olurken, yapılan anketlerin sonuçları açıklandı.

Etkinlik, bu saldırıları parçalayacak gücün işçi sınıfı ve emekçilerin örgütlülüğünde olduğu vurgulanarak, örgütlenme ve topyekûn mücadele çağrısı ile bitirildi.

Tuzla

Çeşitli sendikalara üye işçiler, sınıf devrimcilerinin çağrısıyla bir araya gelerek krizi ve kıdem tazminatının gaspı planlarını tartıştı. Toplantıda ilk olarak, ülkede ve dünyadaki ekonomik kriz tartışılırken bunun bedelinin hep işçi sınıfına ödetildiği ifade edildi. Aynı zamanda siyasal kriz atmosferine de değinilerek buna karşı tek adam diktasının oluşturulmaya çalışıldığı vurgulandı.

Toplantının devamında kıdem tazminatı hakkının gaspı başlığı açılarak, yasanın geçmesi halinde yaşanacak kayıplar tartışıldı. Bunun sadece maddi bir kayba yol açmayacağı, bu saldırının işçi sınıfının iş güvencesi ve örgütlülüğüne dönük de bir saldırı olduğunun altı çizildi. Toplantıya katılan Birleşik Metal-İş üyesi işçiler; sendika tarafından yeterli bilgilendirilmediklerini, bunun da fabrikada dedikodu ortamına yol açtığını, bilgisiz bırakılan işçilerin varolan kıdemini kurtarmak için gönüllü çıkışlara yöneldiğini ifade ettiler. Türk Metal üyesi bir işçi ise kıdem tazminatı hakkının gaspına yönelik bir saldırının işçiler arasında öfkeyle karşılanacağını ifade etti.

Sermaye devletinin yıllardır kıdem tazminatını gasp etme hazırlığında olduğu, ancak sınıfın tepkisinden çekindiği vurgulanarak işçi sınıfı içinde bu son kaleye sahip çıkma eğilimi olduğu ifade edildi. Ancak sendikal bürokrasinin göstermelik açıklamalarla işçi ve emekçileri pasifize ettiği, bu konuda da uğursuz rolünü oynadığı, gaspı engellemek için sınıfın birlik içinde üretimden gelen gücüne başvurması gerektiğinin altı çizildi.

Yapılan tartışmaların ardından sorunları bizzat yaşayanlar olarak, çözüm konusunda da özneleşmek gerektiği ifade edildi. İşçiler olarak yan yana gelme zeminlerini çoğaltmak, bu zeminleri süreklileştirmek ihtiyacı vurgulanarak toplantıya son verildi.