27 Eylül 2019
Sayı: KB 2019/35

Geleceği, sınıf mücadelesi tayin edecektir!
AKP’nin yandaş sermayeyi kurtarma hamleleri
Siyonist işgalin harcı Türkiye’den
AKP’den yeni “yargı reformu” aldatmacası
“Yatırımlar çakıldı, işsizlik tırmandı, kredi talebi düşük”
Ulucanlar Katliamı’nın ve direnişinin 20. yılı
Hugo Boss İzmir, “Yardım Fonu” ile neyi amaçlıyor?
Çok yönlü saldırıları birliğimizi güçlendirerek püskürtelim!
Petrokimya İşçileri Birliği: Hangi su ile hangi kiri yıkayacağız şimdi?
Sınıf devrimcilerinden kıdem tazminatı gündemli etkinlikler
Çin Halk Devrimi’nin zaferinin 70. yılı!..
Dört bir yana yumruk sallamayalım - Mao Zedung
İran-ABD gerilimi ve artan savaş tehlikesi
Yemen halkının Suudi saldırganlığına karşı direnişi meşrudur!
Afganistan’da emperyalist işgal ve Taliban kabusu devam ediyor
FFF hareketi ve devrimcilerin sorumluluğu
Gericiliğin hedefinde İstanbul Sözleşmesi var!
“Her üniversite mezunu iş sahibi olacak diye bir şey yok!”
Düzenin “mutluluk” safsatasına kanmayalım
Devrimci samimiyet ve eleştirinin örneği: Rosa Luxemburg
Rus toplumunun aynası: İlya Repin
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Siyonist işgalin harcı Türkiye’den

 

Yeri geldikçe kendini Filistin halkının hamisi ilan eden, “ümmetin lideri” pozları takınan Tayyip Erdoğan, Ortadoğu halklarına karşı suç işlemeyi sürdürüyor. ABD’nin bölgedeki ileri üssü, İsrail’in sadık ortağı Türk sermaye devleti, AKP ile birlikte bu ortaklığı daha da ilerletmiş, bunu da büyük bir ikiyüzlülükle yapmış bulunuyor.

İsrail’in son seçim sürecindeki mevcut Başbakanı Binyamin Netenyahu, seçim vaadi olarak, “Kazanırsam Batı Şeria’daki Ürdün Vadisi’ni ve Ölü Deniz’in kuzeyini ilhak edeceğim” açıklamasında bulunmuştu. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bu sözleri, “alçakça bir girişim” olarak niteleyip kınarken(!) iki ülke arasındaki ticari ve diplomatik ilişkiler ise hiç öyle demiyor.

Filistin toprakları üzerine kurulan ırkçı İsrail devleti, işgal ve yağma politikasını sürdürüyor. Son olarak Suriye’deki Golan Tepeleri’ni işgal ederek hakimiyeti altına alan İsrail, yine işgali altındaki Batı Şeria’ya yerleştirdiği Yahudiler için 6 bin yeni konut inşa edileceğini açıkladı. Dışişleri Bakanlığı, geçtiğimiz yıl sonunda İsrail’in onay verdiği işgal bölgelerindeki yasadışı konut yapımını “şiddetle kınarken”, bu konutların çimentosunun Türkiye’den gittiği ortaya çıktı. Yani AKP iktidarının Filistin davası konusundaki riyakarlığı her zamanki gibi devam ediyor.

Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin bu yılın ilk 8 ayına ilişkin ihracat rakamlarında, Türkiye’nin İsrail’e çimento, cam, seramik ve toprak ürünleri ihracatı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 15,8 oranında artarak, 155,7 milyon dolara ulaştı. Türkiye’nin 2019’un ilk 8 aylık döneminde İsrail’e yaptığı toplam ihracatın yüzde 5,5’ini çimento ürünleri oluşturdu. İsrail çimentoyu diğer ülkelerden ortalama 75 dolara alırken, Türkiye ise 40 dolara satıyor. Türkiye’de 2018’de yapılan 7,4 milyon tonluk çimento ihracının 1,2 milyon tonu İsrail’e yapıldı. Bu alanda İsrail, 1,8 milyon tonluk ABD’nin ardından ikinci sıraya yerleşti. Yani Filistin topraklarına yerleşen işgalcilerin konutlarının harçları Türk çimento şirketleri tarafından karılıyor.

AKP-İsrail dostluğu

Türk sermaye devleti ve başındaki din istismarcısı AKP’nin Yahudi Cesaret Ödüllü şefi Erdoğan ekranlarda İsrail’e kükrerken, geri planda iki ülke arasındaki ticaret ilişkileri ileri boyutlara taşındı. Türkiye’nin İsrail’e toplam ihracatı 2019’un Ocak-Ağustos döneminde yüzde 11,2 artışla 2 milyar 821 milyon dolara yükselirken, Ocak-Temmuz döneminde İsrail’den yapılan ithalat yüzde 7’lik artışla 1 milyar 10 milyon dolara yükseldi. 2002’de 1 milyar 575 milyar dolar olan Türkiye-İsrail arasındaki ticaret hacmi, 16 yılda yüzde 256 artışla 5 milyar 608 milyon dolara yükseldi.

Siyasal İslam’ın riyakârlığı Ortadoğu’nun her yerinde görülüyor. Amerikan çıkarlarının ifadesi olan bu anlayış; Yemen’i, Suriye’yi, Filistin’i kana buluyor. Tayyip Erdoğan’ın yerle bir edilen Suriye topraklarına büyük bir iştahla bakması, yıkılan kentleri Türk müteahhitlerin inşa edeceğini açıklaması akıllardadır. Her ne kadar Suriye üzerine kurduğu hayaller hezimete uğrasa da derdinin “ümmet” değil rant ve yağma olduğu açıktır.

Gazze’nin üstünde dolaşan savaş uçakları İncirlik Üssü’nden kalkıyorken, Ortadoğu halklarının katili ABD askerleri Konya Ovası’nda eğitim görüyorken, işgal konutlarının malzemeleri Türkiye’den akıyorken, AKP’nin Filistin sevdası tam bir yalandır. Onlar için tek mesele ABD için uşaklık ve önlerine atılacak kemiklerdir. Geri kalan her şey kitleleri kendilerine yedeklemek, iktidarlarının devamını sağlamak için kullandıkları demagojiden ibarettir.

 

 

 

 

Kayyımlara karşı eylemler sürüyor

 

Diyarbakır, Van ve Mardin büyükşehir belediyelerine 19 Ağustos’ta kayyım atanmasından sonra gerçekleştirilen ‘Demokrasi Nöbeti’ eylemleri devam ediyor. 25 Eylül’de üç ilde yapılan nöbet eylemlerinin yanı sıra İzmir’de de nöbete başlanırken, İstanbul Esenyurt’taki nöbete polis saldırdı.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi karşısındaki Lise Caddesi’nde oturma eylemiyle başlayan nöbette ilk olarak HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Zeyat Ceylan söz aldı. Ceylan, Kulp’ta HDP binasına yapılan saldırıya dikkat çekti.

Ceylan’ın ardından söz alan HDP Batman Milletvekili Feleknas Uca da Kulp’ta oturma eyleminden dönen HDP’lilere yönelik saldırıyı hatırlatarak Kulp halkının geçmişte olduğu gibi yine saldırıya direnerek yanıt vereceğini belirtti. Konuşmaların ardından yeniden 10 dakikalık oturma eylemi yapıldı.

Van’da HDP İpekyolu İlçe binası önünde gerçekleşen eylemde, HDP Şırnak Milletvekili Nuran İmir konuştu. AKP-MHP koalisyonunun saldırılarına boyun eğmeyeceklerini belirten İmir, hak gasplarına, hukuksuzluğa karşı mücadele verdiklerini vurguladı.

Kayyımın binaya atandığını ifade eden İmir, kendilerinin sokaklarda, evlerde halkla birlikte ve onların yanında olduklarını ifade etti. Eylem şarkılar ve sloganlarla bitirildi.

HDP İzmir İl Örgütü de nöbetin başladığını duyurdu. HDP İl binasında düzenlenen basın toplantısında açıklama yapan İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, Alsancak’ta Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde 15.00-20.00 saatleri arasında nöbet tutacaklarını belirtti. nöbet öncesinde de bildiri dağıtarak, meydanlarda toplanarak seslerini duyuracaklarını dile getirdi.

Basın toplantısının ardından HDP’li vekiller Serpil Kemalbay, Ayşe Sürücü, Şevin Coşkun, Habip Eksik ve Musa Piroğlu’nun da katılımıyla nöbet eylemi başlatıldı.

İstanbul Esenyurt Cumhuriyet Meydanı’nda da nöbet eylemi için buluşuldu. Meydanda toplanan kitle, polisin valilik yasağını öne sürerek engellemesiyle karşılaştı.

HDP milletvekillerinin polisle görüşmeleri devam ederken polis biber gazi ve plastik mermi ile kitleye saldırdı ve çok sayıda kişiyi gözaltına aldı.