22 Mart 2019
Sayı: KB 2019/12

Çözümsüzlük ve çıkış yolu
Kriz karşıtı mücadeleyi büyütelim!
Seçim malzemesi yapılan katliamlar
Savaşın 8. yılında Suriye: Halk için yıkım devam ediyor
Marmaray ve tren “kazaları”
“Sınıfa karşı sınıf!”
Sendika ağaları, korkunun ecele faydası yok!
“Sandık”larından güçlüyüz!
Emek cephesinin sırtını yere sermek istiyorlar
Bir yılda 1 milyon yeni işsiz
Komünist Enternasyonal için olgunlaşan koşullar - H. Fırat
Macar Devrimi’nin 100. yılı...
Kapitalizm dinci ve ırkçı terörün kaynağıdır!
AB emperyalizmi ve yeni sömürgecilik
2019 8 Mart’ı geride kalırken…
Gençlik hareketi olarak iklim grevi ve Türkiye
Kendi keyfinde
ESKON şirketinin işçi sömürüsü
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Marmaray ve tren “kazaları”

 

Marmaray projesinin ikinci etabı olan Gebze-Halkalı banliyö hattı, uzmanların aksi yöndeki uyarılarına rağmen 12 Mart tarihinde açıldı. Bu hattın henüz kontrol testlerinin tam olarak tamamlanmadan, seçim hesabıyla apar topar açılmasının kötü sonuçlar doğurabileceği, raporlar ile ortaya serilmişti. Seferlerin başlamasından beri aksaklıkların, sinyalizasyon sorunları sonucu geçici duraksamaların yaşandığı haberlere yansıyor.

Marmaray’ın 13,6 km’lik Ayrılıkçeşmesi-Kazlıçeşme arası boğaz tüp geçişi 2013 yılında açılmıştı. Bu projenin devamı ise toplamda 76 km olacak şekilde Gebze-Halkalı arası bir güzergâhtı. Marmaray öncesinde, İstanbulluların sıkça kullandığı, günde 150 bin yolcunun taşındığı banliyö hatları mevcuttu. Marmaray projesinin hayata geçirilmesi ile bu hatlar 2012 ve 2013 yıllarında kapatıldılar. Gebze-Halkalı hattı geç “tamamlandığı” halde henüz de hazır değil. Buna rağmen AKP şefi Erdoğan yerel seçimler öncesinde açılış yaparak, kendi politik ihtiyaçları uğruna binlerce yolcunun hayatını tehlikeye atıyor.

Birleşik Taşımacılık Sendikası (BTS) açılış yapılmadan önce eksikliklere ve kaygılara dair bir rapor yayınladı. İş-Kur üzerinden alınan 90 makinistin eğitim ve yol deneyimi için yapılması gerekenlerin yeterince yerine getirilmediğine dikkat çekilen raporda, eksik sayıda “tren trafik kontrolörü”nün istihdam edildiği belirtildi. Trenler için bazı noktalarda sinyal görüş mesafesinin çok kısa olduğu, frenleme mesafesinin yetersiz kaldığı açıklandı. Marmaray trenlerinin işletim sisteminin henüz tam olarak çalışmadığı, hat üzerinde işleyen trenlerin trafik kontrolörü ekranında zaman zaman görülmediği dile getirildi. Ayrıca Halkalı, Gebze ve bazı istasyonlarda otomatik motorlu makaslarda henüz makas motorlarının olmadığı, makasların tıpkı kaza yaşanan Ankara YHT garı batı çıkışında olduğu gibi makasçı tarafından tanzim edildiği ifade edildi.

Raporda aynı zamanda, 2002 yılından bu yana ölümle sonuçlanan tren kazalarına yer veriliyor ve Marmaray’da da olası bir kazanın faciaya dönüşebileceği yönünde uyarılar yapılıyor. 13 Aralık 2018’de Ankara YHT’de yaşanan tren kazası sonucu 9 kişi hayatını kaybetmiş, 86 kişi yaralanmıştı. Kayaş-Sincan arası banliyö hattı 2 sene önce Başkent Ray çalışmaları için kapatılmıştı. Bu hatta yalnızca yüksek hızlı trenler çalışıyordu. Çalışmalar tam bitmeden, sinyalizasyon sistemi tamamlanmadan bu hat Nisan 2018’de hizmete açılmıştı. Telsizle yönlendirilen trenler, kafa kafaya gelecek şekilde yönlendirilince kaza gerçekleşmişti. Suçu yalnızca bir iki insana atmak sorumluluktan kaçmak demektir. Ortada tamamen bir ihmal vardır.

8 Temmuz 2018’de 24 kişinin yaşamını yitirdiği Çorlu tren kazasının acıları da halen tazedir. Trenin kaza yapacağı çok açıkken gerekli önlemler alınmamış, kaza tamamen ihmaller zinciri sonucu yaşanmıştı.

Demiryolu ulaşım hatlarında yaşanan diğer katliamlar şöyle: Pamukova’da 2004 yılında 41 kişinin ölümüyle sonuçlanan hızlandırılmış tren kazası, 2004 yılında 8 kişinin hayatını kaybettiği Tavşancıl tren kazası, 2008 yılında 9 kişinin öldüğü Kütahya tren kazası, 2009 yılında 5 kişinin hayatını kaybettiği Cumhuriyet Ekspresi kazası…

Tüm bu kazaların ortak yönlerine bakıldığında, özelleştirme kapsamında yıllar içerisinde TCDD’nin deneyimli kadrolarının tasfiye edilmesi, bakım-onarım servislerinin özel şirketlere devredilmesi ve yolların denetiminin yapılmaması, demiryolu mühendisliğinin kale alınmaması gibi olgular ön plana çıkıyor. Çok daha önemli bir sebep ise kazaların gerçekleştiği hatların AKP hükümetinin seçim dönemi gösterisine malzeme olarak kullanması için erken hizmete açılmasıdır.

Kalabalık şehirlerin temel sorun alanlarından biri olan ulaşım sorununun çözümü konusunda ortaya konulan projelerin seçim propagandasına alet edilmesi ve rant mantığının işlemesi sonucu bu tür katliamlara zemin hazırlanmaktadır. Henüz gerekli kontrol test sürüşleri yapılmadan açılan ve sinyalizasyon aksamalarının yaşandığı Marmaray hattında da bu tehlike sürüyor...

 

 

 

 

İstanbul’da devrimci seçim faaliyetleri

 

Sermaye düzeninin, iktidarı ve muhalefetiyle birlikte, toplumun emekçi katmanlarına yönelik ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı, düzene yedekleyen propagandasına karşı BDSP, 18 Mart ile başlayan hafta boyunca devrimci alternatif, tutum ve şiarları çeşitli araçlarla işçi ve emekçilere taşıdı.

Maltepe merkezde ve Kadıköy Uzunçayır’da düzen partilerine oy vermeyip hesap soran şiarlarla seçim gündemleştirildi. Tuzla’nın pek çok semtinde, BDSP’nin “Düzen partilerine oy vermeyelim, hesap soralım! Haklarımız ve geleceğimiz için sınıfa karşı sınıf!” şiarlı seçim bildirisi işçi ve emekçilere ulaştırıldı. İşçi servis noktalarında, tersane işçilerinin geçiş güzergahlarında, mahalle pazarlarında işçi ve emekçilerle sohbet edildi. AKP iktidarı ve muhalefetin teşhir edildiği sohbetlerde, işçi sınıfının devrimci mücadelesinin örülmesi gerektiği vurgulandı. “Yaşasın devrim ve sosyalizm”, “Kahrolsun ücretli kölelik düzeni!”, “Düzen partilerine oy verme hesap sor” şiarlı stickerlar kullanıldı.

Tuzla’da, Metal İşçileri Bülteni işçilere ulaştırılarak fabrikalardaki sorunların yanı sıra kriz ve seçimlere dair sohbet edildi. Koç ve Sabancılar kârlarını katlarken, asgari ücretin AGİ ile dahi açlık sınırının altında kaldığına dikkat çekildi. EYT mitingine katılan işçilerle mücadelenin ortaklaştırılması üzerine konuşuldu.

Halkalı-Bağcılar arasında, işçilerin geçiş güzergâhı olan Papaz Köprüsü’nde 19 Mart sabahı seçim bildirisi dağıtıldı. Ardından hem köprünün çevresine hem de Çınaryolu caddesine, “Düzen partilerine oy yok!” vurgusunun yer aldığı “Kahrolsun ücretli kölelik düzeni!”, “Sınıfa karşı sınıf, düzene karşı devrim!”, “Çözüm devrimde, kurtuluş sosyalizmde!”, “Tek yol devrim, kurtuluş sosyalizm!”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm!” şiarlı stickerlar yapıştırıldı.

İkitelli 212 AVM çevresindeki tekstil fabrikalarında çalışan işçilere 20 Mart sabahı seçim bildirisi dağıtıldı. İşçilere, düzen partilerine oy vermeme, örgütlenip mücadele ederek hesap sorma çağrısı yapıldı. Bildiri dağıtımının ardından fabrikaların çevresine ve Sanayi Mahallesi’ne seçim stickerları yapıştırıldı.