4 Ocak 2019
Sayı: KB 2019/01

Emperyalist hesapları bozacak güç “işçilerin birliği, halkların kardeşliği”dir!
Menbic, Fırat’ın doğusuna“model” olacak
Düzen muhalefetinin gericilik yarışı
Sivil çeteler iş başında
Yağmaladıkça semirdiler, sömürdükçe büyüdüler
Erdoğan’a göre grevler ‘refahtan’ yapılmıyormuş!
Tarihten öğrenip tarihi aşmak: Netaş Grevi
“Biz bu ülkenin köleleri miyiz?”
Dolara bağlı işsizlik kuru
Yerel seçimler ve liberal hayaller üzerine…
Alman emperyalizmi geleceğe hazırlanıyor
RJ’nin 5. Gençlik Kampı
Kadınlar baskıya, sömürüye ve gericiliğe boyun eğmediler
Asgari ücret en çok kadınları ilgilendiriyor
2018 yılı ve gençlik
Eğitimde gericilik: Trajikomik bir hikaye
Sermaye devletinin tarihinden kanlı bir kesit: Ümraniye Cezaevi Katliamı
AKP şefinin Metin Akpınar-Müjdat Gezen davası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Dolara bağlı işsizlik kuru…

 

Uzun yıllardır sağlık sektöründe, ecza depolarında çalışıyorum. En son girdiğim ilaç deposunda çalışmaya başlayalı 7 ay oldu. Düşük ücretler, mesailerin yatırılmaması, mesai ücretinin düşük olması vb. gibi sıkıntılar yaşıyoruz. Ne zaman sorunlar dile getirilse, “Burası böyle, isteyen çalışır, isteyen gider!” deniliyor. Doların yükselmesiyle başlayan süreçte bu kez işten atma tehdidi tepemizde gezer oldu. Dolarda ilaç fiyatlarına da yansıyan artışın satışları etkilediği ve işten çıkarmaların olacağı, herkesin kendisine çeki düzen vermesi gerektiği minvalindeki konuşma herkesin kaygısını arttırdı.

Bu konuşmalar yapıldıktan sonra 4 arkadaşımız işten çıkartıldı. İşten çıkardıklarına tazminat ödemek istemeyen patron, işten çıkarmayı düşündüğü işçiye zorla istifa imzalattırıyor. İşten çıkarmalarda performans düşüklüğü gerekçe gösteriliyor. Çalışma temposunda çok temelli bir değişiklik yok ama işten atılma kaygısı ve psikolojik baskı her çalışanın çalışmasına yansıyor. Sürekli bunu düşünen bir kişi dalgın olur, stresli olur, panik olur.

İlaç fiyatlarında düşme olduktan sonra satışlar yine arttı. Şu anda çalışan sayısı yeterli değil. Fakat patron az işçiye çok iş yaptırma derdinde. Biz işçilerse, işten atmalar başlamadan bile çalışan sayısının artması gerektiğini düşünüyorduk. Yeni ve daha büyük depoya taşınacağımızı söylemişlerdi çünkü. Kısa bir süre önce taşındık ve açılışı da gerçekleşti. Açılış öncesi, taşınma, deponun temizlenmesi, düzenlenmesi için her gün sabaha karşı eve dönecek şekilde çalıştık. İzin günlerimizde deponun hızlıca faaliyete geçmesi için mesailere çağrıldık. Açılış etkinliğinin gerçekleştiği gün, depodan çıkartılmadık, bir aile olduğumuzu söyleyenler açılış törenine bizleri katmadı. Birçok arkadaşımız buna çok içerledi.

Son dönemdeki yoğun fazla mesailerin de ücretlerimize hiç yansımadığını gördük. Herkes bu durumdan huzursuz. Mesailerin neden yatırılmadığını sorduğumuzda bilindik cevaplar veriliyor: “Burada sistem böyle işliyor!” “Ülkede kriz var!” “Dışarıda iş bekleyen çok kişi var, istemeyen çıkar gider!” Bunların hepsi üstü kapalı tehdit tabii ve doğal olarak korku yaratıyor. Her ne kadar huzursuzluk olsa da kimse ses çıkartamıyor. Arkadaşların çoğu sessizlikle kurtulacağını sanıyor, ta ki işten çıkarılacak kişi olarak ismi okunana kadar…

Kocaeli’den bir depo işçisi

 

 

 

 

İşçi kıyımları sürüyor


Kapitalistlerin kriz fırsatçılığı ve sendika düşmanlığı nedeniyle devam eden işçi kıyımlarında onlarca işçi daha işten atıldı.

Demir Döküm’ün Bilecik Bozüyük’te bulunan fabrikasında işçi kıyımı gerçekleşti. Edinilen bilgiye göre, ilk grubu 27 Kasım ikinci grubu 30 Aralık 2018’de olmak üzere toplamda 100-150 arası işçi işten atıldı.

Fabrikada yetkili Türk Metal’in de işten atmalarda parmağı olduğunu belirten işçiler, işten atılacak işçilerin listesini Türk Metal’in hazırladığını söyledi.

Aydın Söke’de bulunan SİBAŞ Gıda’da sendikalaşmaya saldıran patron 14 işçiyi daha işten attı. Daha önce de Tekgıda-İş Sendikası’na üye olan 54 işçinin atıldığı işyerinde 28 Aralık’ta direniş başladı.

İzmir Demir Çelik (İDÇ) ve Akdemir Çelik fabrikalarında çalışma süresi 6 ayı doldurmamış ve emekli olduğu halde çalışmak zorunda olan 50’ye yakın işçi çıkarıldı.

Türk Telekom bünyesinde Arda-Cemta adındaki taşeron şirkete bağlı çalışan ve İletişim-İş Sendikası’nda örgütlenmeye çalışan 55 işçi, ihale yenilenmesi gerekçesiyle işten çıkarıldı. Yaklaşık 1 ay önce sendikalı 8 işçiyi işten çıkaran Arda-Cemta adlı taşeron şirkette işçi atmaların devam edebileceği belirtildi.

İzmir’de bulunan Dyo Boya’da 14 Aralık’ta 25 işçinin kriz bahanesiyle işten çıkarıldığı öğrenildi. Holding ve yönetimin ücretsiz izin uygulamasını dayattığı ve kabul etmeyenlerin tüm yasal hakları verilerek çıkarıldığı belirtildi.

Kocaeli’nin Kartepe ilçesindeki Arslanbey Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Tezcan Galvaniz’de 22 işçi işten atılırken işten atma saldırısının süreceği ve 30 işçinin daha çıkarılacağı belirtiliyor. Haziran ayında 20 işçi işten atılmıştı.

İzmir’de bulunan BMC otomobil fabrikasında ise 90’a yakın beyaz yakalı çalışanın işten çıkarıldığı, kıyımın işçilerle devam edeceği belirtildi.







İzmir’de metro ve tramvayda greve doğru

 

İzmir’de İZBAN işçilerinin grevi devam ederken metro ve tramvay çalışanları da greve hazırlanıyor.

Demiryol-İş Sendikası ile İzmir Metro A.Ş. ile İzmir Tramvayı arasında anlaşmazlıkla sonuçlanan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde arabulucudan da sonuç çıkmadı.

Demiryol-İş Sendikası İzmir Şube Başkanı Hüseyin Ervüz, arabulucu raporunun kendilerine ulaştığını, grev ilanını asmak için gün saydıklarını açıkladı.

449 çalışanı kapsayan sözleşme görüşmelerinde metro çalışanlarına ilk oturumda yüzde 10 zam dayatıldığını belirten Ervüz, sosyal haklarda ise 2 yıldır bir artış olmadığını söyledi. Ervüz, seyyanen 600 TL zam talep ettiklerini belirtti.

İkinci oturumda her şey dahil yüzde 14 zam önerisi geldiğini belirterek üçüncü oturum için ise kendilerine ulaşılmadığını aktaran Ervüz, arabulucunun hazırladığı raporun kendilerine ulaştığını aktardı.