20 Nisan 2018
Sayı: KB 2018/16

AKP iktidarının kıblesi ABD emperyalizmidir
Ellerinde kan, dillerinde yalan
Siyasal İslamcılar emperyalizme biat tazeledi!
SP neden öne çıkartılıyor?
Güç, insandan ve doğadan yana bağımsız enerji politikalarından alınır!
Dar tanımlı işsizlik dahi hâlâ çift hanelerde
Sermayeye kefen dokumak için 1 Mayıs’a!
“İş ‘kaza’larında acil müdahale için hastane şart”
Direnen kamu emekçileri 1 Mayıs’a çağırıyor
MİB 1 Mayıs’a nasıl bakıyor, nasıl hazırlanıyor?
Daha güçlü bir 1 Mayıs için; metal işçileri birliğe, mücadeleye ve dayanışmaya!
Trakya’dan işçiler 1 Mayıs’ta alanlara çağırıyor
1 Mayıs’ta alanlardayız!
Kayseri 1 Mayıs’a hazırlanıyor!
ÇEMAŞ’ta patron-sendika işbirliği ile işçi kıyımı!
Özgürlük ve eşitlik için 1 Mayıs alanlarına!
Seçim tarihi belli oldu, olan yine liselilere oldu!
Suriye’ye saldırı ve kapitalizmin savaşa dayalı doğası
Almanya’da kamu emekçilerinin TİS süreci
Emperyalist yalanlar ve gerçekler
Devrim toprağına düşen kır çiçeği: Hatice Yürekli
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Dar tanımlı işsizlik dahi hâlâ çift hanelerde

 

Sermaye devleti “yüksek büyüme” ve “istihdam”ı teşvik eden politikalarını sürdürürken, bu politikalar TÜİK’in dar tanımlı işsizlik oranındaki kısmi düşüşlerle kendisini gösteriyor. Buna karşın, işsizlik oranı hâlâ çift hanelerde seyrediyor. Bu ise AKP hükümeti eliyle sınırsız teşvik alan ve kârlarını katlayan sermayenin işsizlik sorununu esaslı bir çözüme kavuşturamayacağını gözler önüne seriyor.

TÜİK tarafından açıklanan 2018 Ocak ayı iş gücü istatistiklerinde, işsizlik oranı geçtiğimiz yılın aynı ayına göre düşüş kaydederek yüzde 10,8 oldu. İstihdamdaki artış, iş gücündeki artışa kıyasla daha fazla olunca işsizlik oranında düşüş yaşanmış oldu.

İstihdamın sektörlere göre dağılımında tarımın payı 0,6 puan düşüşle yüzde 17,7’ye gerilerken, sanayinin payı yüzde 0,1, inşaat sektörünün payı yüzde 0,5 puan artış kaydetti. Bu iki sektörün istihdamdaki payı sırasıyla yüzde 19,9 ve yüzde 7 oldu.

Öte yandan kayıt dışı çalışanların oranı yüzde 32,5 olarak gerçekleşirken, tarım haricindeki sektörde kayıt dışı çalışma oranı 0,2 puan artışla yüzde 21,8’e çıktı.

15-24 yaş aralığındaki genç nüfusta işsizlik sorununun devam ettiği görülürken, işsizlik oranı yüzde 19,9 oldu. Eğitim ya da istihdama dahil edilmeyenlerin oranı ise yüzde 23,1 seviyesinde gerçekleşti. Bu kesimde kadınlar ve erkekler arasındaki uçurum devam ederken, gençlik içerisinde erkeklerin yüzde 14,2’si, kadınların da yüzde 32,3’ü eğitimde de istihdamda da yer almadı.

DİSK-AR: TÜİK verileri gerçeği yansıtmıyor

TÜİK verilerinin gerçeği yansıtmadığını belirten DİSK-AR’ın geniş tanımlı işsizlik hesaplamalarına göre işsizlik oranı yüzde 18,3. 2017 yılında toplam işsiz sayısı 6 milyon 203 bin. 2014 yılında 5 milyon 900 bin olan geniş tanımlı işsiz sayısı 271 bin artarak 2017 yılında 6 milyon 200 bini buldu. Raporda şu ifadeler yer aldı: “İşsizliğe eğitim ve cinsiyet açısında bakıldığında oldukça çarpıcı sonuçlar çıkmaktadır. 2014 yılında yüzde 16,6 olan eğitimli genç erkek işsizliği yüzde 17,8’e ulaşmıştır. Eğitimli genç kadınlarda ise işsizlik daha büyük bir tehdittir. 2014 yılında yüzde 20,4 olan yüksek öğrenimli genç kadın işsizliği 2017 yılında yüzde 26,1’e yükselmiştir.”

Genel olarak kayıtdışı çalıştırma oranı yüzde 32,5 iken kadınlarda bu oranın yüzde 41,3 olarak gerçekleştiği belirtilen raporda, “İstihdam seferberliğinde hedeflenen 1,5 milyon istihdam yaratılamamıştır. Geçen yıldan bu yıla toplam istihdam 984 bin artmıştır. Bunun ise sadece 584 bini kayıtlı istihdamdır. 464 bin kişi ise kayıt dışıdır. 2016 yılında 174 bin kişi olan yeni kayıt dışı istihdam; 2017 yılında yüzde 47 artarak 464 bin kişiye ulaşmıştır. İstihdam seferberliğinin sonucu kayıt dışı istihdamı arttırmak olmuştur” dendi.

 

 

 

 

Savaş ve “örtülü ödenek” harcamalarında artış

 

OHAL rejimini kalıcı hale getirip devlet terörünü tırmandırarak ayakta duran AKP iktidarı, devlet bütçesini de savaş ve saldırganlık politikaları doğrultusunda kullanıyor. 2018 yılını ‘savaş bütçesi’ hazırlığıyla açan AKP’nin savaş harcamaları katlanarak artıyor.

Maliye Bakanlığı’nın açıkladığı Mart ayı verilerine göre bütçede “savunma ve güvenlik” ile nereye harcandığı bilinmeyen “örtülü ödenek” harcamalarının artışı dikkat çekti.

Söz konusu dönemde “güvenlik ve savunmaya yönelik mal, malzeme ve hizmet alımları” için ayrılan bütçe artarak Mart ayında 353.6 milyon liraya çıktı. Şubat’ta 170,5 milyon TL harcama yapılan “örtülü ödenek”ten Mart ayında 209 milyon TL harcama yapıldı.

Ayrıca devletin Savunma Sanayi Destekleme Fonu’na yaptığı aktarımlar da geçtiğimiz yıla göre üçe katlandı. Geçtiğimiz yıl ilk üç ayda 1 milyar 322 milyon lira ödenek ayrılan fona bu yıl 3 milyar 606 milyon lira aktarıldı.

Öte yandan, emekçilerden alınanlarla oluşturulan “vergi gelirleri” de artış kaydetti. Mart ayında yüzde 23,4 oranında artarak 48,2 milyar TL olan bütçe gelirlerinde, vergi gelirleri esas payı oluşturdu. 41,2 milyar TL olan vergi gelirleri geçtiğimiz yıla kıyasla yüzde 24,2 artış gösterdi.

 

 

 

 

Bütçe açığında artış, sanayi üretiminde düşüş

 

Türkiye kapitalizmine dair parlak tablolar sunulurken, göstergeler ekonomideki çelişkiyi ortaya seriyor. Devletin bütçe açığı verilerinde, ilk çeyrekte geçtiğimiz yıla kıyasla yüzde 37 artış kaydedildi. TÜİK’in açıkladığı 2018 Şubat ayı sanayi üretimi endeksi ise aylık bazda düşüşünü sürdürürken, yıllık bazda artış kaydetti.

İlk çeyrek bütçe açığı geçtiğimiz yılı katladı

Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan verilere göre, 2018 Mart ayında bütçe açığı geçtiğimiz yıla kıyasla yüzde 3,6 artış gösterdi. Mart ayında 20 milyar TL’yi geçen bütçe açığı ile birlikte geçtiğimiz yılın ilk çeyreğine kıyasla yüzde 36,9 oranında artış yaşandı. Yıl sonu bütçe açığı hedefinin yüzde 31’i ilk çeyrekte aşılmış oldu.

Sanayi üretiminde aylık düşüş

TÜİK’in açıkladığı Şubat ayı sanayi üretimi endeksi, geçtiğimiz aya göre yüzde 0,2 düşüş gösterdi. 2017 yılı Şubat ayına göre ise yüzde 9,9 artış kaydedildi. Sanayi alt gruplarında aylık bazda en çok düşüş dayanıklı tüketim malı üretiminde olurken, yıllık bazda da dayanıklı tüketim malı üretiminde diğer grup ve sektörlerden farklı olarak yüzde 1,6 düşüş yaşandı. Aylık değişimde, sektörlere göre ise imalat sanayi yüzde 0,2, madencilik ve taşocakçılığı yüzde 0,3, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi yüzde 1,1 azaldı. Yüksek teknoloji ürünleri üretiminde de yüzde 1,2’lik düşüş yaşandı.

Moody’s “zayıf TL” uyarısı yaptı

Öte yandan uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye ekonomisine dair değerlendirmede bulundu. TL’nin döviz karşısındaki değer kaybına değinilen araştırma raporunda, yüksek enflasyon ile birlikte paranın değerindeki düşüşün sorunlu kredilerde artışa yol açabileceğinin altı çizildi. Ekonomideki görünümün kredi notu açısından olumsuz olduğuna değinilen raporda şu ifadeler yer aldı:

TL’deki değer kaybı Türk bankacılık sektörü için olumsuz; TL’de uzun süreli zayıflık, yüksek enflasyon ile bir araya geldiğinde sorunlu kredileri artırabilir. TL’deki değer kaybının enflasyonu artırmasını, şirket karlılıklarını ve tüketici satın alma gücünü azaltmasını ve nihai olarak sorunlu kredileri artırmasını bekliyoruz. TL’de devam eden zayıflık Türkiye’nin dış kırılganlıkları ve düşük döviz rezervleri nedeniyle ekonomi açısından sorunlu, kredi notu açısından negatif. Geçen hafta yapılan resmi açıklamalar yetkililerin TL’deki değer kaybı ile mücadele etmeye hazır olduklarına işaret etti. Ancak bu açıklamaları takiben faiz artırımıyla tedbir almakta gecikilirse TL tekrar baskı altında kalabilir. Bu durum Türkiye’nin temel güçlü yönü olan dinamik ekonomisi ve güçlü mali göstergeleri ile yüksek dış kırılganlıkları arasındaki dengeyi test edecek.”

 
§