2 Şubat 2018
Sayı: KB 2018/05

Halkların kardeşliği ve onurlu bir yaşam için mücadele!
“Zeytin Dalı Harekatı” mı, işgal harekatı mı?
Efrîn’e dönük saldırılarda siviller katlediliyor
Düzen siyasetine “savaş” ayarı
Tek Tipe Karşı Mücadele Platformu kuruldu
Sermayenin cankurtaranı AKP
İhanet ve satış düzeni sürüyor, mücadeleye ve direnişe devam!
Direnişçi emekçilerden KESK ve bağlı sendikalara çağrı
Tekstil sektöründe örgütlenme arayışı ve sendikalar
Fabrikalarda emeğin korunması mücadelesi ve mesleki eğitim
Ekim Devrimi ve ulusal sorun
8 Mart’ta özgürlük ve eşitlik mücadelesini yükseltelim!
Devrime giden yolda yürüyen kadınlar: Vera Figner
Kibritçi kızlardan radyum kızlarına süren mücadele
Meslek liseleri ve temel eğitim sorunu
Almanya özgülünde Avrupa’da mesleki eğitim
Endüstri 4.0 ve yaşama etkilerine örnekler
Suriye’de anayasa hazırlığı için Soçi’de “anlaşma”
Trakya’da metal işçisi MESS’le yapılan TİS’e ne diyor?
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Efrîn’e dönük saldırılarda siviller katlediliyor

 

Türk sermaye devletinin Efrîn’e dönük saldırıları sürüyor.

31 Ocak günü Efrîn kent merkezinin sınıra konuşlandırılan obüslerle vurulduğu, saldırıda çocukların da içerisinde olduğu 12 kişinin yaralandığı bildirildi. Ayrıca, Cindirêse, Bilbilê, Şera ve Raco ilçelerine bağlı köylerde saldırılar ve çatışmalar yaşanırken, Bilbilê ilçesinde 2 kişi yaşamını yitirdi. Aynı gün Efrîn’in kuzeyindeki köylerde çatışmalar yaşandı.

10 günde 65 sivil yaşamını yitirdi

TSK’nın “hassasiyet” açıklamasına ve yandaş basının manipülasyonuna karşın, Efrîn’de çok sayıda sivilin katledildiği, katledilenlerin çoğunun da çocuk ve kadın olduğu öğrenildi. Kürt Kızılayı Heyva Sor a Kurdistan, Efrîn’e yönelik saldırılara ilişkin hazırladığı raporu 31 Ocak günü paylaştı. Heyva Sor, açıkladığı raporda TSK’nın Efrîn’e yönelik 20 Ocak’ta onlarca savaş uçağıyla başlattığı bombardımandan 29 Ocak’a kadar en az 65 sivilin yaşamını yitirdiğini duyurdu. Heyva Sor raporunda, Efrîn’in 2011 öncesinde 500 bine yakın nüfusunun olduğu ve buna ek olarak ülke içi göçlerle gelen 250 bin kişinin daha bölgeye sığındığı ve günümüzde bu nüfusun 800 bine ulaştığı belirtildi.

Raporda, 29 Ocak 2018 itibariyle ilk 10 günlük çatışmaların bilançosuna yer verildi. Rapora göre; 20-25 Ocak tarihleri arasında 200 kadar sivil ve askeri hedef bombalandı. Raporda, yoğunlukla Efrîn’in kuzey ve batısındaki alanlara yönelik saldırılarda, 20’si çocuk, 12’si kadın toplam 65 sivilin hayatını kaybettiği, 163 sivilin yaralandığı, bunların da 62’sinin kadın ve çocuk olduğu vurgulandı.

Raporun devamında şunlar ifade edildi: “Türkiye’nin bombardımanları nedeniyle geride kalan siviller ise oldukça kötü haldeki sığınaklara sığınmak zorunda kaldı. Sivillerin korunma amaçlı yer değiştirmeleri ve bombardımanlar nedeniyle insani ve tıbbi yardım malzemelerine olan ihtiyaç arttı. Sağlık, barınma ve gıdaya erişimdeki ciddi eksiklikler nedeniyle başta çocuklar ve kadınlar olmak üzere sivil halka yönelik ciddi endişeler söz konusu.”

Heyva Sor raporunda ayrıca Efrîn’in Cindires nahiyesinde su ve gıda yetersizliğine bir de elektrik kesintilerinin eklendiği bilgisi verildi.

Efrîn’le birlikte Kobanê ve Mınbiç ile daha doğudaki Cizire kantonuna da saldırılar düzenlendiği Cizire’deki topçu saldırılarında en az 3 sivilin yaşamını yitirdiği, bir sivilin de yaralandığı belirtildi.

Raporun sonunda aşırı yoğunluklar nedeniyle hastanelerde ihtiyaç maddelerine gereksinim olduğu da aktarıldı.

Dışarıda savaş, içeride yüzlerce gözaltı

Öte yandan Efrîn saldırısını ülke içerisinde de sürdüren sermaye devleti, işgale karşı çıktığı için yüzlerce kişiyi gözaltına aldı. 29 Ocak günü İçişleri Bakanlığı, 20 Ocak’ta başlatılan Efrîn’i işgal harekatına sosyal medyadan tepki gösteren ve “örgüt propagandası” yaptığı iddia edilen 311 kişinin gözaltına alındığını açıkladı.

Açıklamada 571 sosyal medya hesabının incelemeye alınıp 208 kişi hakkında “yasal işlem” yapıldığı belirtildi. Pek çok ilde, başta HDP üye ve yöneticileri olmak üzere onlarca kişi tutuklandı.

 

 

 

 

AKP’nin hedefindeki TTB yöneticileri gözaltına alındı

 

Efrîn’e yönelik kirli savaş ve saldırganlığa karşı yaptıkları açıklamanın ardından AKP iktidarının saldırılarına hedef olan Tük Tabipleri Birliği’nin (TTB) yöneticileri gözaltına alındı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisini, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ve devletin yargı organlarını alenen aşağılamak” ve “Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik” iddiaları ile 11 TTB yöneticisi hakkında soruşturma açmasını yandaş Memur-Sen ve Sağlık-Sen eliyle gerçekleştirilen taciz eylemi izlemişti.

30 Ocak sabahı ise ev baskınları ve gözaltı saldırısı devreye girdi.

Ev baskınlarıyla TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel’in yanı sıra TTB Merkez Konsey üyeleri Sezai Berber, Sinan Adıyaman, Selma Güngör, Şeyhmus Gökalp, Hande Arpat, Ayfer Horasan, Taner Gören, Funda Obuz, Yaşar Ulutaş ve Nazım Yılmaz da gözaltına alınarak Ankara’ya götürüldü.

Savcılığın kararı üzerine “Terör örgütü propagandası yapmak ve halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek” iddiasıyla TTB binasında da arama yapıldı.

Gözaltı saldırısının ardından sendika ve meslek odalarının yanı sıra çok sayıda kişi TTB binası önüne giderken polis saldırısıyla karşılaştı.

Aynı gün İstanbul Tabip Odası’nda yapılan basın toplantısıyla saldırı kınanırken ardından bina önüne inilerek polis ablukası altında hekimlik andı okundu.

İzmir’de de Emek ve Demokrasi Güçleri DİSK binasında basın toplantısıyla saldırıyı kınarken 31 Ocak’ta da Ankara Adliyesi önünde basın açıklaması yapmak isteyen avukatlar polis engeliyle karşılaştı. Avukatlar, Efrîn işgaline karşı TTB’nin yaptığı açıklamayı adliye içerisinde okudu.

TTB Yüksek Onur Kurulu üyeleri de TTB Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenleyerek “Hekimler her şartta, savaşa karşı olur, barışı savunur” vurgusu yaptı.

Tüm bunlara karşı AKP TTB’yi hedef alan açıklamalarına devam etti. Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, TTB’nin açıklaması için “Bu açıklama ile sağlık camiasını temsil etmediğine inanıyoruz” derken gözaltı saldırısnın kendileriyle ilgili olmadığını, yargının kararı olduğunu savundu.

 

 

 

 

HDP Pendik ilçe binasına saldırı

 

HDP Pendik İlçe Örgütü binasına 28 Ocak akşamı ırkçı saldırı düzenlendi. Saldırıda bina içerisindeki tüm eşyalar tahrip edilirken bina da ateşe verildi.

Saat 17.30 sularında 50-60 kişilik ırkçı faşist grup tarafından gerçekleştirilen saldırı esnasında binada kimsenin olmadığı belirtilirken, saldırının ardından binaya gelen HDP’li yöneticiler açıklamada bulundu.

HDP Pendik İlçe Eşbaşkanı Çetin Aslanboğa, parti binasının kapısının kırıldığını ve içerideki her şeyin yakıldığını aktardı.

Aslanboğa “Polis bize 50-60 kişi içinden bir kişiyi gözaltına aldığını söyledi. Ama kimlik bilgilerini bizimle paylaşmadı” diye konuştu. Aslanboğa, daha sonra 8 kişinin gözaltına alındığını öğrendiklerini ifade etti.

Ertesi gün bina önünde yapılan basın açıklamasıyla saldırı kınandı.

Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP) da ırkçı saldırının hedefi olan HDP Pendik İlçe Örgütü’ne yaptığı ziyarette saldırıyı kınarken destek ve dayanışmada olacaklarını belirtti.


 
§