Türkiye damgalı işbirliği
IŞİD çeteleri ile Türk sermaye devleti arasındaki kirli işbirliği Til Ebyad’ın düşmesinin ardından bir kez daha günyüzüne çıktı.
Til Ebyad’ın düşmesinin ardından sırtları sıvazlanarak gözaltına alınan ve 50’sinin Türkiye sınırına geçtiği söylenen çetecilerden hayatlarını kaybedenlerin üzerinden Türkiye damgalı pasaportlar çıktı.
Med Nûçe temsilcisi Amed Dicle, sosyal medya hesabında Til Ebyad’ı işgal altında tutan çete elemanlarının üzerinden çıkan kimlik ve pasaportların fotoğraflarını paylaştı.
Dicle’nin paylaştığı fotoğraflar arasında bir Rus pasaportu ile Türkçe düzenlenmiş “Yabancı Tanıtma Belgesi” ile İstanbul’dan giriş yapıldığı görülen bir Libya pasaportu bulunuyor.
YPG güçlerinin çatışmalar sırasında öldürdüğü bir çete emirinin üzerinden çıkan belgede Türkiye’den istenen silahların kendilerine verilmesi için IŞİD’in atadığı Rakka Valisi’nden mühürlü resmi belge istendiği yazdığı ortaya çıktı.
MKE damgalı mühimmatlar
MİT TIR’larıyla Suriye’deki cihatçı çetelere gönderilen silahların yakalanmasının ardından önce TIR’larda ilaç ve insani yardım malzemesi olduğunu iddia eden gerici iktidarın bu yalanı görüntülerle ortaya çıkmıştı.
Ancak MİT eliyle çetelere silah ve mühimmat gönderildiği, arama yapıldığı sırada kaydedilen görüntülerle açıkça ortaya çıkmasına rağmen yüzsüzlüğü sürdüren AKP şefleri bu sefer de “Silahlar Bayırbucak Türkmenleri’ne gidiyordu” yalanına başvurdular.
Herkesin silahların cihatçı çetelere gönderildiğini bilmesine rağmen Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu bu yalanla kendilerini aklamaya çalıştı.
Yansıyan son fotoğraflar ise Erdoğan ve Davutoğlu’nun bu yalanını bir kez daha ortaya serdi. Görüntülerde, Makina Kimya Endüstrisi (MKE) damgalı mühimmat sandıklarının Bayırbucak Türkmenleri’nin değil cihatçı çetelerin elinde olduğu görülüyor.
Yandaş basında Til Ebyad üzüntüsü
AKP’nin daimi şefi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın IŞİD çetelerinin Kobanê’ye yönelik işgal girişimi ve saldırılarının başladığı günlerde sarf ettiği “Kobanê düştü düşecek” heyecanını sayfalarına taşıyan yandaş medya Til Ebyad’ın YPG güçleri tarafından kazanılmasının ardından karalar bağladı.
Gerici-yandaş basının önde gelen isimlerinden Yeni Şafak, “Bu savaş çok büyüyecek” manşetiyle çıkarak IŞİD çetelerinin Til Ebyad’dan çıkarılmasından büyük üzüntü duydu. Gazete, Til Ebyad’da YPG hakimiyetinin Suriye’deki iç savaşı büyüttüğünü iddia etti.
Gazetenin, Til Ebyad Türkmen Komutanı sıfatıyla Ömer Dede’nin “Deraa’dan Şam’a tüm ordular asker gönderelim diyor. Aşiretler ayakta. Şehri bırakmayız. Hükümet ilan ederlerse Suriye savaşı buraya kayacak” açıklamalarını gerici heveslerine dayanak yaptığı görüldü.
Sabah gazetesi ise, Til Ebyad’ın düşmesinin ardından komplo teorileri üretmeye çalıştı. ABD liderliğindeki emperyalist koalisyonun Til Ebyad’da çetelere karşı operasyona havadan destek vermesiyle ilgili yorumlarda bulunan gazete “ABD liderliğindeki koalisyon gücünün gizli amacı, Suriye sınırındaki operasyonlarla Arap ve Türkmenleri göçe zorlayıp Kürtlere YPG idaresinde tampon bölge kurmak” diyerek Til Ebyad’ın kontrolünün YPG güçlerine geçmesini gölgelemeye çalıştı.
Gazete ayrıca, “Türkmen ve Arapları Tel Abyad’dan göç ettiren PKK-PYD ve koalisyon güçleri Türkiye’nin elini zayıflatmak için stratejik bir hamle yapıyor” ifadelerine yer verdi.
Gazetecilere ‘valiye soru’ gözaltısı
Urfa Akçakale’de sınır noktasında Vali İzzettin Küçük’ün 16 Haziran günü basınla yaptığı görüşmeyi takip eden Cumhuriyet gazetesinden Pınar Öğünç, Evrensel gazetesinden Hasan Akbaş ve Alman yayın kuruluşu Die Welt’ten Deniz Yücel polis tarafından gözaltına alınarak karakola götürüldü.
Gazetecilerden Yücel ve Akbaş’ın valiye sordukları sorular nedeniyle, Öğünç’ün ise gözaltına itiraz etmesi nedeniyle gözaltına alındığı ifade edildi.
Gazeteciler bir süre sonra serbest bırakıldı.
Akçakale sınırından gözlem raporu
İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkezi, Urfa’nın Akçakale ilçesine komşu olan Til Ebyad’da (Gre Spî) IŞİD çetelerinin saldırılarıyla sınır bölgesine başlayan mülteci akınına ilişkin gözlem raporunu basın ve kamuoyuyla paylaştı.
Raporda, sınırda büyük bir güvenlik sorunu ve mağduriyetin yaşandığını belirterek çözüm için şu öneriler sıralandı:
* Türkiye’ye geçtiği iddia edilen 50 civarında IŞİD mensubunun akıbetinin araştırılarak soruşturulması,
* En kısa sürede Akçakale sınır kapısından insani yardımların aktarılması için gerekli kolaylığın sağlanması,
*Geri dönüş için taleplerin karşılanmasında herhangi bir zorluğun çıkarılmamasıyla birlikte gerekli iletişimin sağlanması.
İHD heyetinin Akçakale Kaymakamı ile görüşme talebinin kabul edilmediğinin belirtildiği raporda 3 Haziran’dan 16 Haziran’a dek sınırdan geçişlere ilişkin;
AFAD’ın 23.250 resmi giriş tespiti yaptığı, kayıtsız girişlerle sayının 27 bin civarında olduğu ifade edildi.
3-13 Haziran arasındaki mülteci geçişlerinde engel çıkarılmadığı, 13 Haziran’dan itibaren sınır geçişlerine izin verilmediği belirtildi.
15 Haziran’da kademeli geçişe izin verildiği söylenerek 15-16 Haziran’da 8 bin civarında sığınmacının içeri alındığı belirtildi.
Til Ebyad’ın tamamen PYD ile burkan el Fırat güçlerinin eline düşmesi ardından geri dönüşlerin başladığı ve bu insanlarla yapılan görüşmelerde sığınma nedeni olarak IŞİD’in tehdit ve şiddetinin öne çıktığı vurgulandı.
|