02 Ağustos 2013
Sayı: KB 2013/31

 Kızıl Bayrak'tan
Kirli savaşa karşı Kürt halkıyla dayanışmaya!
AKP’nin Suriye’yi bölme planı
“Korkacaksınız, titreyeceksiniz, yıkılacaksınız!”
AKP iktidarının çok yönlü kabusu
Gençlikten korkmaya devam ediyorlar!
Gençlik uykudan uyandı!
Biber gazı inkar edilemedi!
Güzeltepe’de çeteci katiller serbest!
Gezi Direnişi tutsak ailelerinden eylem
Bir “vandal”ın hikayesi..
Dilan’ın vurulması kayıt altında
Yol-iş bürokratlarının tutumu ve görevler!
Sendikal örgütlülüğe saldırılarda yola devam!
Bir fotoğrafın anlattıkları...
Gençlik içinde devrim mayası tutacak!
“Düşlediğimiz yaşamı burada somutlaştırdık!”
“‘Özgürlük’ talebi ile emeğin mücadelesi buluşacak!”

Mısır’da devrim ve karşı devrim sarmalı... - Volkan Yaraşır

Tunus’ta dinci-gericiliğe karşı direniş yayılıyor!
“ABD barışı” Filistin direnişini bitirmeye endekslidir!
Kadına yönelik gerici saldırılar devam ediyor!
Toplumcu Eksen Gezi Özel Sayısı çıktı
İstanbul’a park, kapitalizmin yeni ortaoyunu
Cezaevinde bir ses var
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

AKP’nin Suriye’yi bölme planı


Suriye politikasını, Beşar Esad yönetimini yıkmaya odaklayan AKP iktidarı, emperyalist efendileri ve Körfez şeyhleriyle birlikte hezimete uğradılar. Zira Esad yönetimini yıkamadıkları gibi, besledikleri köktendinci silahlı çeteler de, son aylarda yenilgi üstüne yenilgi almaya başladılar. Suriye halkı, şeriatçı emirlikler kuran çetelerden uzaklaştıkça, emperyalistler, AKP ve Körfez şeyhlerinin Baas yönetimini yıkıp yerine dinci-gerici bir rejim kurma hesapları da boşa düştü.

Görünen o ki, Suriye’nin tümüne egemen olma planları boşa düşünce, ABD ve işbirlikçileri, ülkeyi parçalama seçeneğini denemeye karar verdiler. Türkiye sınırı boylarında “islami emirlikler” kuran tetikçi çetelere silah sevkiyatını arttıran ABD ile Türkiye, Suudi Arabistan, Katar üçlüsü, Halep ve çevresini ele geçirme hesabı içindeler. Bu plan tutarsa eğer, Esad yönetiminin basınç altına alınacağı ve pazarlık masasında ciddi tavizler vermek zorunda kalacağı var sayılıyor. Bu olmazsa eğer, Halep ve çevresini Suriye’den koparıp, tetikçi çeteler yönetiminde bir devletçik kurma seçeneğini gündeme getirecekler.

Suriye Arap Ordusu (SAO) karşısında gerileyen tetikçi çetelerin, son günlerde güçlerini Halep çevresinde yığınak yapmaya başladılar. Kusayr’ı kaybeden, Hums kentindeki son kaleleri düşmek üzere olan, başkent Şam çevresindeki birçok bölgeden sökülüp atılan silahlı çetelerin, güçlerini Halep çevresinde toplamaya başladıkları bildiriliyor. Askeri alandaki hazırlıklar, tetikçi çetelerle efendilerinin Halep ve çevresini “kurtarılmış bölge” ilan etme sürecini başlattıklarına işaret ediyor.

Dinci çeteler Kürt halkı üzerine salındı

Bu kirli/kanlı planın uygulayıcılarından olan Ankara’daki Amerikancı iktidar, son günlerde Suriye’ye dönük yoğun mesai yapmaya başladı. Yansıyan ilk icraat, cihatçı katillerin Rojava (Suriye Kürdistan’ı) üzerine salınması oldu. PYD ile ateşkes anlaşması imzalamış olmalarına rağmen saldırıya geçen çeteler, sert bir direnişle karşılaşınca bazı bölgelerden geri çekildiler.

Kısa süreli çatışmalar, cihatçı çetelerin, Rojava halkının desteğini alan PYD güçlerinin hakim olduğu bölgeleri ele geçirme gücünden yoksun olduklarını gösterdi. Görünen o ki, cihatçıları tetikçi olarak kullanan AKP iktidarı hem PYD’yi güçten düşürmek hem Kürt halkının kazanımlarını ortadan kaldırmak hesabı içindeydi. Ancak umduğunu bulamayınca, PYD ile görüşme yolunu seçti.

Çete şefleri Antep’te

Rojava’da çatışmalar devam ederken, Halep ve çevresinde bulunan çete şeflerini Antep’te toplayan AKP iktidarı, sefil çıkarlar peşinde olan bu tetikçileri tek çatı altında birleştirme çabasını yoğunlaştırdı. Zira Ankara’daki dinci-Amerikancılara göre Halep ve çevresini Suriye’den koparabilmek için, bu bölgedeki silahlı çetelerin tek çatı altında birleştirilip savaşı yoğunlaştırmaları gerekiyor.

Çete şeflerinin Antep’teki toplantıları kapalı kapılar ardında gerçekleştirildiği için, ne türden kirli planlar yapıldığı tam olarak bilinmiyor. Ancak kesin olan bir şey varsa o da, AKP iktidarının, Halep ve çevresinde devam eden çatışmaların şiddetlendirilmesi ve çetelerin Baas yönetimine karşı birlikte savaşmaları için, onları ikna etmeye çalıştığıdır. Tek değilse bile, Antep’teki toplantının esas amacı budur.

Tayyip’ten açılım demagojileri…

Tetikçi çeteleri Rojava halkının üzerine salan AKP iktidarının şefi, aynı günlerde Cizre’de gerçekleştirilen bir havaalanı açılışına katılarak, “çözüm süreci”yle ilgili demagojik bir vaaz verdi. Uzun süreden beri “çözüm süreci”ne dair laflar etmeyen AKP şefinin, Kürt illerine karakollar inşa etmekle meşgulken, aniden demagojik söylemlere dönüş yapması bir tesadüf değil.

AKP’nin yeni manevralarına karşılık, BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın, Roboski’de çocukları katledilen aileleri, Tayyip Erdoğan’ın verdiği iftar yemeğine katılmaya ikna ettiği açıklandı. Demirtaş’ın, Roboskili aileleri çocuklarının katilleriyle buluşturmak için özel bir çaba sarf etmesi, iktidarın, perde arkasında Kürt hareketine bir şeyler vaat ettiğine işaret ediyor. Yani AKP aynı anda birkaç ipte oynamaya çalışıyor. Bir yandan karakollar inşa ediyor, öte yandan Rojava’ya tetikçi gönderiyor ama bunları yaparken Kürt hareketine vaatlerde bulunmaya da devam ediyor.

Salih Müslim İstanbul’da…

PYD’yi, defalarca “terör örgütünün uzantısı” olarak tanımlayan AKP şefleri, Rojava’ya saldıkları köktendinci çetelerle çatışmalar devam ederken, Salih Müslim’i Türkiye’ye davet ettiler. PYD lideri Müslim, Erbil’den İstanbul’a gelerek, MİT şefi ve Dışişleri Bakanlığı bürokratlarıyla görüştü. Hatırlatalım ki, AKP şefleri, daha önce Müslim’le görüşmeyi kesin olarak reddediyorlardı.

Görüşmeden sonra gazetecilere açıklamalarda bulunan Müslim, MİT şefinin vaatlerine “tav olmuş” izlenimi verdi. Esad rejimini yıkmak için çaba sarf ettiklerini, Türkiye ile işbirliğini geliştirmek istediklerini, Suriye Ulusal Koalisyonu’yla (Amerikancı muhalefet) ilişkileri geliştirmek istediklerini belirten Müslim, Türk devletiyle görüşmelerin devam edeceğini bildirerek “Halkımıza selamlarımızı söylüyoruz. İleriye baksınlar. Güzel günler ileridedir” sözlerini sarf etti.

Türkiye’nin Rojava’yla ilgili politikasının olumlu yönde değiştiğini savunan Müslim, AKP iktidarına jest yapmayı de unutmadı. Müslim’in ziyareti başlayınca, sınırdaki PYD bayraklarının indirildiği, yerine Amerikancı muhalefetin kullandığı bayrağın asıldığı görüldü. Belli ki, Müslim, AKP iktidarıyla işbirliğini geliştirmek karşılığında Amerikancı/gerici muhalefetle ortak hareket etmeye fit olmuş.

PYD, AKP iktidarının istediği gibi Amerikancı muhalefete katılıp, Baas yönetimine karşı birlikte savaşır mı? Bu henüz belli değil. Ancak Müslim’in açıklamaları ve Türk devletiyle görüşmelerin devam edeceğini “müjdelemesi”, PYD’nin böyle bir eğilim içinde bulunduğuna işaret ediyor.

Dinci-Amerikancı iktidarın, içine düştüğü cendereyi kırmayı amaçlayan bu planın tutması pek olası görünmüyor. Ancak Halep ve çevresinin Suriye’den koparılması için yoğun çaba sarf etmeye devam edeceğini vurgulamak gerekiyor. AKP iktidarının PKK/PYD liderleriyle görüşmesi, vaatlerde bulunması, -başka önemli nedenler olsa da- doğrudan Suriye’yi parçalama planıyla da bağlantılıdır.

Suriye’yi bölme planı gerici, Suriye başta olmak üzere tüm bölge halklarının geleceği açısından tehlikelidir. Bu plan için çırpınıp duran AKP iktidarından medet ummak, olmayacak duaya amin demektir. Zira halklara düşman dinci-Amerikancı zihniyetten, özgürlük arayışı içindeki Kürt halkına destek değil, olsa olsa köstek gelebilir.

 

 

 

 
§