o

1 Haziran 2012
Sayı: SYKB 2012/22

 Kızıl Bayrak'tan
15-16 Haziran’ın direniş kararlığıyla
sermaye saldırılarını püskürtmeye!
Gerici-faşist rejimin son icraati
grev yasağı
Dizginsiz polis terörü sürüyor!
Roboski için inkar ve baskı sürüyor
19 Aralık’taki organize katliam mahkemelerde aklanıyor!
23 Mayıs grevi üzerine
Toplu sözleşme oyunundan
sefalet zammı çıktı
"İşyerlerine dönmeliyiz!
Güngör Otomotiv’de
patron-Türk Metali işbirliği
TOGO’da direniş
dayanışmayla sürüyor
Kıdem hakkı için direniş!
3. ART direnişi başladı
Alkış ve tezahüratlar eşliğinde tırmanan gericilik!
Dinci-gerici AKP’nin saldırıları bitmiyor...
Sömürü, eşitsizlik, şiddet, tecavüz...
Tahrir’in direniş geleneği sürüyor!
Almanya’da metal işkolunda TİS sonuçlandı
“Kore işçi sınıfıyla omuz omuzayız!”
Suriye kıskacı daraltılıyor
Gençlik sokakları terketmiyor!
“Anti-kapitalist Müslüman Gençler” üzerine
DLB Mayıs şehitlerini andı
HES karşıtlığı ‘terör suçu!’
“Taşeronlaştırma durdurulsun!”
15-16 Haziran ruhunu yaratan
bir mevzi: Alpagut işgali
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

“İşyerlerine dönmeliyiz!”

Eğitim Sen Çorlu Temsilcisi Kazım Ünlü 23 Mayıs grevini gazetemize değerlendirdi…

- KESK öncülüğünde yapılan son eylemi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kazım Ünlü: KESK ilk kez, son dönemlerde aldığı eylem kararını diğer konfederasyonlarla katılma kararı noktasında merkezi düzeyde zorladı. Bunda söz konusu olumsuz koşulların emekçi tabanında yaratmış olduğu rahatsızlıkların da etkisi vardır. Hükümet kamu çalışanlarını tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar hiçe sayarak itibarsızlaştırmaya çalışmaktadır.

Hükümetin bu tutumu kamu emekçileri tabanında büyük bir tepki yaratmıştır. Tabandaki bu tepki doğallığında sendikal örgütlerin konfederasyon merkezlerini de sıkıştırmasına neden oldu. Memur-Sen, Türk Kamu-Sen, Birleşik Kamu-İş’in KESK’in aldığı karara uymaktan başka çaresi kalmamıştı. Çünkü katılmamaları durumunda KESK’in bu kararı sendikal rekabette turnusol görevi görecekti. Hem kendi tabanındaki zorlamanın etkisiyle hem de mevcut üye potansiyelini koruma amacıyla 23 Mayıs’ta eylem kararı almak zorunda kaldılar. Bu yönüyle KESK’in basıncıyla gerçekleşen eylem oldukça başarılı bir sonuç ortaya çıkarmıştır. Ancak bu tarzın, gelecekte yaşanacak saldırıları göğüsleme açısından mevcut saldırıları bertaraf etmeye yetmeyeceği açıktır. Sadece biriken tepkiyi örgütlemek önemlidir ancak yeterli değildir.

Kamu emekçilerinin herhangi bir konu karşısında tepki duymalarını beklemeksizin KESK’in işyerlerini esas alan, emekçilerin taleplerini içeren, sermayenin ve onun siyasal iktidarının emekçiler için düşündüğü saldırıların ve emek süreçlerinin dönüşümünü detaylarıyla emekçiler nezdinde bilince çıkaran bir tutum ve örgütlenme çalışmasına girmesi gerekmektedir.

Yaşanacak saldırıların bertaraf edilebilmesi ancak ve ancak emekçilerin birliğiyle mümkündür. Son eylem de bize bunu açıkça göstermiştir. Büyük şehirler hariç diğer kentlerde ve taşrada işyerlerinden doğru gelen tepki alana yansımıştır. Ortak örgütlenen yerellerde emekçilerin kitleselliği ve yarattığı enerji açığa çıkarken, ortaklaştırılamayan merkezlerde ise gölgede kalmıştır. Bu açıdan değerlendirildiğinde yerel KESK örgütlerinin ve merkezinin ayrıştıran değil her zamankinden daha fazla birleştiren bir işleve sahip olması gerekmektedir. Tabii ki ayrıştıran derken diğer konfederasyonların birleştirici-bütünleştirici olduğundan bahsetmiyoruz. Tam tersi emekçilerin ayrı tutumlarından ve mücadelesinden en fazla nemalanan kesimler KESK’in dışındaki mihraklardır. Sendikamızın birleştirici tutumu işyerlerinde emekçiler arasında ciddi bir güven sağlamıştır. Bu tutumumuzu geliştirerek devam ettirmemiz sendikamız ve mücadelemizi büyütecektir.

- Çorlu yerelinde grev nasıl geçti?

Kazım Ünlü: Çorlu yerelinde son yılların seçim mitingleri dışında en kitlesel emekçi eylemi gerçekleşmiştir. Birleştirme adına bu eylemin çağrıcısı olduk. Tek başına birleştirme tutumuz dahi, işyerlerinde grevin başarılı olmasına katkı sunmuştur. Bütün işyerlerinde sendikamızın politikaları diğer sendikalara ve hiçbir yere üye olmayan emekçiler tarafından ilgiyle dinlenmiş ve bu işin öznesinin KESK olduğu kabul görmüş, takdir toplamıştır. Eylem alanının örgütlenmesinde mücadele deneyimimiz büyük rol oynamış ve öğretici olmuştur.

- Bundan sonraki süreçte mücadele hattı sizce nasıl olmalı?

Kazım Ünlü: Tepkiler üzerinden örgütlenen bir grev uzun vadede egemenlerin saldırılarını karşılayacak bir sonuç üretmeyecektir. Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir. Bu söylediğiniz şey kamusal alanın tasfiyesi, kamu çalışanlarının yaşamlarını olumsuz yönde etkileyecek saldırılara karşı gelişecek tepkilerin örgütlenmemesi anlamına gelmemelidir.

Anayasanın değiştirilmesi kamusal alanın tasfiyesi, eğitim ve sağlığın vb. alanların ticarileştirilmesi, 657 sayılı devlet memurları kanunun tamamen ortadan kalkması, yerine kamu çalışanlarının esnek güvencesiz rekabet koşulları içerisinde çalışmaya zorlanılması gibi saldırıların olduğu bir ortamda emekçileri örgütleme argümanlarımız çok fazladır. Elimiz çok güçlüdür. Asıl mesele mevcut durumu emekçilere yeterince anlatamamamız, emekçilerde geleceklerine sahip çıkma isteği uyandıramamızdır. Önümüzdeki süreçte emekçiler nezdinde saldırılarla mücadele etme konusunda öncü olarak tarihsel rolümüzü oynamamız gerekmektedir. Önümüzdeki dönem bu sorunların emekçilerin hayatlarında nasıl değişikliğe yol açacağı, çözüm önerileri ve aynı zamanda mevcut haklarımızı nasıl koruyacağımız ve geliştireceğimizi anlatan güçlü propaganda ve ajitasyon araçlarıyla işyerlerine dönmemiz gerekiyor. Uzun süredir zayıflamaya yüz tutmuş işyeri bağlarımızın yeniden güçlendirilmesi ve örgütlenmesi acil ihtiyaçtır. Tepkiler üzerinde KESK ve KESK’in kadroları “şununla olmasın, bununla olmasın!” şu konfederasyon ile birlikte oturursan meşrulaştıracağım vb. tutumlardan vazgeçmelidir. Unutulmamalıdır ki KESK’in en çok büyüdüğü dönem birçok problemine rağmen Emek Platformu’nun olduğu dönemdir. Bu ifade, yeniden Emek Platformu yeniden inşa edilsin anlamına gelmesin. Süreci iyi analiz eden, doğru taktik tutumlar geliştiren ve uzun vadede iyi bir stratejiye sahip olan, işyerlerinde birleştirmeyi esas alan bir sendikal mücadele hattı, KESK’i sınıf mücadelesini ve demokrasi mücadelesini büyütecektir. Sınıf hareketinin en önemli odağı olan KESK’in bu anlayışla hareket etmesi tarihsel bir görevdir.

Gerçek anlamıyla sınıfın grevini örgütlemek için grevin somut talepleri ortaya konmalıdır. Aylar öncesinde belirlenen talepler çerçevesinde ücret, kreş, doğum izni vb. somut talepler üzerinden giderek eylem örgütlenmelidir.

Kızıl Bayrak / Trakya

 

 

 

 

23 Mayıs moral verdi”

Kayseri’de 23 Mayıs grevine katılan kamu emekçileri, toplu sözleşme sürecine ilişkin görüşlerini gazetemizle paylaştılar…

Tevfik Türkoğlu (Eğitim Sen üyesi): Tüm ülkede olduğu gibi 23 Mayıs grevine Kayseri’de de yoğun katılım oldu. Kamu emekçileri alanları doldurdu. Hizmet üretmeyerek siyasi iktidara gereken uyarıyı yaptılar. Kayseri’de tüm sendikaların ortak taleple biraraya gelmeleri katılımı arttırsa da sığ-geri taleplerin öne sürülmesi katılımın genişlemesini de sağladı.

Alanda kitlenin coşkusu iyiydi. Ayrıca KESK’in eylemde inisiyatifi elinde bulundurması olumluydu. Öte yandan grevin örgütlenmesinin kendiliğinden gelişmesi dikkat çekti. Ancak grev sonrasında konfederasyonların bir programının ve eylem takviminin olmaması ise eksikliktir.

Sendikal bürokrasinin, taban çalışması yapmadan, kendiliğinden gelişen grevin kitleselliği ile günü kurtarmaya çalıştığı, hak alma çizgisinden uzak bir eylemdi.

Zeynep Vural (Eğitim Sen üyesi): Katılım çok güzeldi. Beğendim. Sloganların belirsiz oluşu ve toplanma alanında yaşananlar eksikliklerimizdi. Daha planlı hareket edebilirdik. Türk Kamu-Sen’le ortak eylem yapmak yerine ayrı alanlarda eylem yapabilirdik.

İlhan Yıldız (Eğitim Sen üyesi): Eylemi nitelik açısından iyi bulmadım. Nicelik olarak son yılların en kitlesel eylemiydi. Türk Kamu-Sen’le aynı alanda ortak eylem yapmak yerine ayrı alanda yapsak iyi olurdu. Türkiyem vb. parçalar ortamın havasını olumsuz yönde değiştirdi.

Kezban Yüksel (Eğitim Sen üyesi): Greve katılım gayet güzeldi. Daha önce de grevler yaptık ama sayımız azdı. Eyleme katılımın yoğun olması moral verdi. Geleceğe olumlu bakmamıza neden oldu. Bundan sonra eylemlerin daha güçlü olacağına inanıyorum.

Kızıl Bayrak / Kayseri