16 Eylül 2011
Sayı: SİKB 2011/35

 Kızıl Bayrak'tan
Emperyalizmin ve işbirlikçilerinin saldırı cephesini dağıtmak için…
“Arap Baharı”nı “Karakış”a çevirme hamlesi
Türkiye-İsrail ilişkisinde kriz
Sınır ötesi sinyalleri
Metal işçileri kıdem tazminatı hakkı için sokakta!
MİB MYK Eylül Ayı Toplantısı Sonuçları
İşçi sağlığı ve güvenliği için mücadeleye!...
“Can güvenliği,
iş güvencesi istiyoruz!” 
“Biz kazanacağız!”
Emekliler sokağa çıkıyor
Baskı ve sürgünler protesto edildi
KHK saldırısı ve
TMMOB’nin ataleti üzerine
Yeni dönem ve
partinin yüklenme alanları
Partinin düşünen önderleri ve savaşan neferleri önünde saygıyla eğiliyoruz
12 Eylül: Karşı-devrim devam ediyor /2
- Volkan Yaraşır
12 Eylül eylemlerle lanetlendi.
Üniversite har(A)çlarına zam cambazlığı
Gençliğin kayıt dönemi faaliyetlerinden
Mısır’da saflar netleşirken
mücadele keskinleşiyor
Filistin Yönetimi 20 Eylül’de
tek taraflı devlet ilan edecek
Dört bir yanda grev dalgası
Petrol-İş’te tüzük değişikliği
Gerze’ye kitlesel destek
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Petrol-İş’te tüzük değişikliği

Petrol-İş Sendikası, 17-18 Eylül tarihleri arasında 26. Olağan Genel Kurulu’nu gerçekleştiriyor. Çeşitli tüzük değişikliği önerileriyle gidilen genel kurul öncesinde, tüzük değişikliği önerilerini üyeleri ve kamuoyu ile paylaşan sendika, başkanlar kurulu tarafından kabul edilen tüzük değişiklikleri ve kadın eylem planını genel kurulda delegelerin oylarına sunarak, karar haline getirecek.

Kadın-erkek eşitliği tüzükte

Genel kurul sürecinde, Türkiye’de sendikal hareket içinde ilk kez bir işçi sendikasının kadın politikası, sendikanın ana metinlerine yansıtılıyor. Tüzük değişikliği ile kadın komisyonları gündeme getirilirken, cinsel taciz suç olarak tanımlanıyor. Sendika işyerlerinde, evlerde ve sendikada kadın ve erkekler arasındaki toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin ortadan kaldırılmasını “yeni sendikacılık anlayışının temel taşlarından biri olarak” görürken, Ana Tüzüğü’nü toplumsal cinsiyet bakış açısıyla gözden geçirerek cinsiyetçi maddelerden ve dilden arındırarak, kadın erkek eşitliğini gözeten yeni maddeler ekledi.

Sendikanın görev ve yetkilerinin tanımlandığı 4. Madde’ye eklenen “r” fıkrası ile;
“Kadın-erkek eşitliğini savunmak, bu eşitliğin inşası için evde, işyerinde ve sendikada gereken her türlü önlemin alınması ve uygulanması için çaba sarf etmek, bu amaçla kadın büroları ve komisyonları kurmak, kadına yönelik her türlü şiddete karşı mücadele etmek” sendikanın görev ve yetkileri arasına giriyor.

Bunun yanı sıra Merkez Yönetim Kurulunun Görev ve Yetkileri’nin tanımlandığı 23 Maddeye de “kadın-erkek eşitliğini sağlamak amacıyla toplumsal cinsiyet eğitimleri vermek, kadın büroları ve komisyonları kurmak” şeklinde bir bölüm eklenerek, kadın ve eşitlik çalışmaları teminat altına alınıyor.

Petrol-İş Sendikası’nın Ana Tüzüğünde Disiplin Cezalarının Sayıldığı 123.Madde eklemelerle şu hale geldi: “Merkez ile şube disiplin kurulları, Sendika Anatüzüğüne uymayan, Sendika tüzel kişiliği aleyhinde faaliyet gösteren, Sendikanın ilkelerine, amaçlarına ve hedeflerine aykırı davrananlar ile kadına yönelik cinsel taciz, mobbing ve şiddet uygulayanlar hakkında aşağıdaki disiplin cezalarını vermeye yetkilidir. Kadınlara yönelik şikayetlerde, kadının beyanı esastır, karşı taraf aksini ispatla yükümlüdür.”

KESK’teki cinsel taciz olayından sonra cinsel taciz ilk kez bir işçi sendikasının tüzüğünde bu kadar net ve kadın üye yararına tanımlanıyor.



Adana EKK etkinliklerine devam ediyor

Adana Sanayi İşçileri Deneği bünyesinde oluşturulan Emekçi Kadın Komisyonu, emekçi kadınların kapitalist sistemde karşı karşıya kaldıkları sorunları ve çözüm yollarını çeşitli etkinliklerle işlemeye devam ediyor.

11 Eylül Pazar günü “Emekçi Kadınların güncel mücadele talepleri ve örgütlenmesi” üzerine bir sunum gerçekleştirildi. Sunumdan önce İHD Adana Şubesi Kadın Komisyonu’nun hazırladığı sinevizyon gösterildi.

Sunumda kapitalizmde kadınların yaşadığı çifte sömürü ve baskı somut örnekler üzerinden anlatıldı. Ayrıca kadın sorununa ve çözümüne sınıfsal temelde bakışın önemine dikkat çekilerek, sosyalizmde kadınların kurtuluşunun nasıl olacağı üzerine tartışıldı. Kadın emekçilerin örgütlenmesi ve mücadelesi için güncel mücadele talepleri ifade edildi.

Emekçi Kadın Komisyonu çalışmaları önümüzdeki haftalarda film gösterimleriyle devam edecek.

Kızıl Bayrak / Adana

 

 

 

Katil polise ‘tahrik’ indirimi

Ankara’da bir barda, “Kürtçe şarkı söylenmesi” üzerine başlayan ve Emrah Gezer’in polis tarafından katledilmesiyle sonuçlanan olayla ilgili davada katil polise “tahrik” indirimi verildi.

Sanık polis Serkan Akbulut, beylik tabancasıyla “tahrik altında” adam öldürmek ve yaralamak suçlamalarından toplam 19 yıl 5 ay 10 gün hapis cezasına çarptırıldı.

Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmayı, Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar, İHD Genel Başkanı Avukat Öztürk Türkdoğan, BDP PM Üyesi Hamit Geylani ve ÇHD Genel Başkanı Avukat Selçuk Kozağaçlı’nın da aralarında bulunduğu bir grup avukat, Gezer ailesinin müdafisi olarak duruşmada hazır bulundu.

Buna göre, sanık Serkan Akbulut, takdiri indirim maddesinin uygulanmasıyla birlikte Emrah Gezer’i, “beylik tabancasıyla tahrik altında öldürmek” suçundan 16 yıl 8 ay, olay yerinde bulunan Zafer Şimşek’i “beylik tabancasıyla yaralamak suçundan” da 2 yıl 9 ay 10 gün olmak üzere, toplam 19 yıl 5 ay 10 gün hapis cezasına mahkum edildi.

Emrah Gezer’in babası Cemal Gezer, duruşmanın ardından adliye önünde yaptığı açıklamada, Akbulut’un “büyük bir indirimden faydalandığını” söyleyerek, kararı temyiz edeceklerini belirtti.

ÇHD Genel Başkanı Kozağaçlı da “Mahkemenin verdiği kararın bize söylediği şudur: Eğer Kürtçe şarkı söylerseniz etrafınızdaki insanlar bundan rahatsız olur, tahrik olur ve size ateş ederlerse indirim alırlar. Bunun kabulü mümkün değil. Kararı temyiz edeceğiz” diye konuştu.

 

 

 

Arama protestosuna saldırı

Adliyelerdeki arama dayatmasını protesto eden ÇHD’lilere polis saldırdı. 12 Eylül günü yeni yapılan İstanbul Adalet Sarayı önünde toplanan ÇHD üyesi avukatlar, arama dayatmasını protesto ettiler. ÇHD’li avukatlar daha sonra üst araması yaptırmadan adliye binasına giriş yaptı. Bu sırada ise adliyenin güvenlik görevleri avukatlara saldırdı. Adliyenin B kapısından girişleri kısa süreliğine kapatan güvenlik, avukatları dışarı çıkarmak istedi. Avukatlar ise bu saldırganlığı sloganlarla protesto etti.

Daha sonra adliye binası önünde açıklama yapan ÇHD İstanbul Şube Başkanı Taylan Tanay şunları söyledi:

‘’Güvenlik görevlilerinin isimlerini istememize rağmen, biri dışında diğerlerinin isimlerini vermediler. Görevi kötüye kullanma durumu söz konusudur. Arkadaşlarımıza hakaret edildi, saldırıldı. Biz bunların takipçisi olacağız. Adliyeler bizimdir. Adliyeleri ne çevik polislerine, ne de özel güvenlik görevlilerine terk etmeyeceğiz. Bu alanlar, bizim çalışma alanlarımızdır. Avukatlar, Avrupa’nın en büyük adliyesine kimlik kartını gösterip, üstü aranmadan giremiyor. Girmek istediklerinde de saldırıya maruz kalıyor. Yasa dışı uygulamalara boyun eğmeyeceğiz. Avukatlık mesleğine yapılan hiçbir saldırıya duyarsız kalmayacağız. Adliyeler bizimdir, bizimle özgürleşecek.’’

Tanay, güvenlik görevlileri hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunacaklarını, avukatlara karşı yapılan ‘’yasa dışı arama’’ uygulaması sona erinceye kadar da eylemleri sürdüreceklerini kaydetti.