21 Ocak 2011
Sayı: SİKB 2011/03

 Kızıl Bayrak'tan
Artan sokak hareketliliği ve imkanlar
“Torba Yasa’’ya geçit vermeyelim!
Sosyal diyalog masalı ve sendikal rant hesapları
PTT işçileri mücadeleyi büyütüyor.
Birleşik Metal’den
grev kararlılığı
Metal işçileri greve
hazırlanıyor..
Sa-ba direnişi üzerine
DESA işçileri:
“Hakkımızı alana kadar
direneceğiz!”
Cıngıllıoğlu’nda sigorta
hakkı kazanımı
KESK Olağanüstü Genel Kurulu üzerine
Diktatör devrildi,
sıra diktatörlükte!
“Diktatör devrildi,
diktatörlük yerinde duruyor”
Kürt halkı ‘özgürlük’ için alanlarda!
Katledilişinin 4. yılında Hrant Dink anıldı.
Alevi hareketi toplumsal muhalefetle buluşmalır!....
Gençlikten
Avrupa’da bir “utanç duvarı” yükseliyor
Güvencesizler buluştu!
Kapitalizm ve kadına
yönelik şiddet.
İşçi sınıfının şanlı
Tariş direnişi 31. yılında!
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Mücadele Postası

Tepeli için basın açıklaması

Hasta devrimci tutsaklardan Deniz Tepeli’nin sağlık durumuna ilişkin 15 Ocak günü İHD Ankara Şubesi’nde Partizan tarafından basın toplantısı düzenlendi. Açıklamada, hapishanelerdeki tecrit uygulamalarına ve baskılara değinildi.

Tepeli’nin tedavi hakkının gasbdilmesine izin verilmeyeceğinin söylendiği açıklamada söz alan İHD temsilcisi devletin muhalif kesim üzerinde baskı oluşturmaya çalıştığı ve hasta tutsaklar üzerinden bu durumu daha da katmerleştirdiğini söylendi. Hastalık dereceleri ilerleyen tutsakların ise Güler Zere gibi serbest bırakılıp ölüme terk edildiği söylendi. İHD adına yapılan konuşmanın ardından Deniz Tepeli’nin babası İsmail Tepeli söz aldı.

Çocuğunun tutuklanmasının ardından baskı, tehdit ve kötü muamele ile karşı karşıya kaldığını, mahkemeye her gidiş gelişte dayaktan geçirildiğini ve hastaneye her gittiğinde ise onursuz aramalar dayatıldığını belirten Tepeli’nin babası, kızının, siyasi görüşüne uygun bir tutum aldığı için baskıların daha da arttırıldığını söyledi.

Tepeli’nin hastalığının ilk olarak Kırşehir Cezaevi’nde başladığının ve tedavi hakkı engellenerek Ankara’ya sürgün sevk edildiğinin belirtildiği açıklamada Tepeli’nin kan sorunu olduğu için kara üzüm yemesi gerektiği ancak cezaevi yönetiminin bunu dahi karşılamadığı ifade edildi.

Partizan adına okunan açıklamada, hapishanelerde tecrit koşullarının tüm pervasızlığı ile sürdüğü söylendi.

Kızıl Bayrak / Ankara



Birleşen işçiler yenilmez!

Bugün (17 Ocak) Kayseri SGK’dan gelen 4 müfettiş Cıngıllıoğlu metal fabrikasındaydı. Patronun tüm ısrarı ve işçileri fabrikadan uzaklaştırmak için yaptığı manevralar sonuçsuz kaldı. İşçilerden bir kısmı sigortasız çalıştıklarını dile getirdiler. İşçilerin ifadeleri müfettişler tarafından tutanaklara geçirildi. 

Sigortasız işçi çalıştıramayacağını anlayan Cıngıllıoğlu metal fabrikası patronu işçileri yemekhanede yapacağı toplantıya çağırdı. Artık sigortasız işçi çalıştırmayacağını ifade eden patron, işçilerin sigorta işlemleri için evraklarını tamamlamasını istedi. Geçtiğimiz temmuz ayında sigortasız işçilerin ayağa kalkmasıyla adından söz ettiren Cıngıllıoğlu patronu aylardır sigortasız çalıştırdığı işçilerin sigortasını yeni yapacak olmasını büyük bir iyilik olarak sundu. Cıngılıoğlu patronu işçilere sigortalı olmak için yedi aydır verdikleri mücadeleyi ise unutturmaya çalıştı.

Bundan 7 ay önce Kayseri Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan Cıngıllıoğlu metal fabrikası işçileri, sigortasız çalışmaya karşı mücadeleye başlamışlardı. Sigortadan gelen müfettişin karşısına dikilip, sigortasız, güvencesiz çalıştıklarını haykırmışlardı. İşçilerin bu tutumu karşısında geri adım atmak zorunda kalan patron ceza yememek için işçilere yalvarmıştı. Daha sonra bir araya gelen işçiler sigorta hakkını koruma kararlılıklarını ortaya koymuşlardı.

Bir süre sessiz kalan Cıngıllıoğlu patronu türlü oyunlarla 6 işçiyi işten attı. Zira 6 ay sigorta sürelerinin dolması durumunda işçiler iş güvencesine sahip olacaklardı. Cıngıllıoğlu işçileri olarak birleşerek bu baskılara boyun eğmeme tutumunu ortaklaştıramadık. Üretimden gelen gücümüzü kullanma cesaretini gösteremedik.

Bugün aldığımız mesafeyi küçümsemiyoruz. Ama hala belli eksikliklerimiz var. Bu eksikliklerimiz nedeniyle Cıngılıoğlu patronu 17 Ocak 2011 tarihinde sigortamızı başlatarak hem geçmiş sigortasız çalıştığımız ayların sigortasını yapma yükünden, hem de ödemek zorunda kalacağı büyük cezadan kurtuldu. Yani yine bu işten karlı çıktı.

Cıngıllıoğlu işçileri olarak bundan böyle çok daha uyanık olmalıyız. Patron tıpkı geçmişte olduğu gibi işten atma saldırısını gündeme getirebilir. Böylesi bir saldırı durumda mutlaka üretimden gelen gücümüzü kullanmalıyız. Biz işçiler olmazsak hiçbir üretim olmaz. Üretim işçilerin elindedir. Bu nedenle bugünden başlayarak taban örgütlülüklerimizi kurmalıyız. Moralini yitirmiş, patron karşısında sesini çıkaramayan işçilere daha fazla cesaret vermeliyiz.

Kayseri’de sigortasız çalışan tüm işçiler birbirine güvenmeli ve ortak hareket etmek zorunda olduklarını asla unutmamalıdırlar. İşçiler birleşerek hareket ettiğinde, patronlar “kapı orada, beğenmeyen çeksin gitsin” diyerek işçileri tehdit edemezler.

Bir Cıngıllıoğlu işçisi...

 


Bursa İHD’den cumartesi eylemleri

İHD Bursa Şubesi, mart ayı sonuna kadar sürecek olan ve her hafta başka bir gündemin işleneceği cumartesi eylemlerinin ikincisini 15 Ocak günü gerçekleştirdi. “Sıra kimde?” pankartının ve İHD flamasının açıldığı eylemde 21 Eylül 2010 tarihinde gözaltına alınan ve tutuklanan SDP ve TÖP üyelerinin özgürlüğü istendi.

Nalbantoğlu Çarşısı girişinde yapılan eylemde önce Sıra Kimde İnisiyatifi adına bir konuşma yapıldı. Konuşmada operasyonun gerçekte bir komplo olduğu belirtildi. Devletin, hükümetin ve yandaş medyanın teşhir edildiği konuşmada Bursa’da evi basılarak tutuklanan TÖP sözcüsü Semih Aydın’ın politik kimliği üzerinde duruldu. Aydın’ın demokratik mücadele içerisinde tuttuğu yer belirtildi.

Ardından İHD Bursa Şube Başkanı Mustafa Yağcı bir açıklama yaptı. Yağcı operasyonlar üzerinden bir kez daha açığa çıkan hukuksuzluğa işaret etti. Dört aydır AKP’nin arzularına uygun iddianame hazırlamaya çalışan savcıların İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ni de ihlal ettiklerini belirtti. Yağcı açılamasını tutuklu bulunan 13 SDP ve TÖP üyesi için özgürlük istediklerini belirterek bitirdi.

Kızıl Bayrak / Bursa