14 Mayıs 2010
Sayı: SİKB 2010/19

 Kızıl Bayrak'tan
Sendikal bürokrasiyi
teşhir ve tecrit edelim!
Sınıfa karşı sınıf çizgisinde
bir duruş!
Reformizmin Taksim’i baltalama girişimleri fiyaskoyla sonuçlandı!
Sınıfın devrimci iktidar mücadelesini yükseltelim!
Kürt halkına yönelik
saldırılar yayılıyor
İsrail’in OECD üyeliğine
Türkiye’den destek!
4-10 Mayıs “İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası”nda Türkiye gerçeği
Ankara’da KESK ve Türk-İş’ten
26 Mayıs açıklaması
UPS Kargo işçileri direnişte!
İşten atılan UPS işçileri ile konuştuk
İşçi ve emekçi hareketinden
Fiili-meşru mücadele ruhuyla
İstanbul Kamu Emekçileri Kurultayı’na!
Metal İşçileri Birliği Merkezi Yürütme Kurulu’nun Mayıs Ayı Toplantısı değerlendirme ve Sonuçları..
Binler Deniz, Yusuf ve
Hüseyin’i andı
Gençlik hareketini ileriye taşıma sorumluluğunu kuşanmalıyız!
24. Geleneksel İTÜ Öğrenci Şenliği gerçekleştirildi!
Yunanistan sokağa çağrıyor!
Yunanistan işçi ve emekçilerinin kitlesel/militan direnişi
“Seçimler Almanya’da krizin daha da derinleşeceğinin gösteriyor!”
Kayseri İşçi Kültür Evi’yle
dayanışma sürüyor..
Güler Zere ölümsüzdür!
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Kürt halkına yönelik saldırılar yayılıyor

Kürdistan'da asker yığınağı ve operasyonları arttıran sermaye devleti kapsamlı bir saldırı planını adım adım uygulamaya sokmak istiyor. Son günlerde yoğunlaşan çatışmalarda asker ölümlerindeki artış çatışmaların şiddetleneceğine işaret ediyor. Son iki haftada 15 asker yaşamını yitirdi. Gerillanın kayıplarına ilişkin ise net bir bilgi yok. Abdullah Öcalan’ın, “Haziran başına kadar bekleyeceğim, eğer çözüm konusunda bir irade gelişmezse artık aradan çekileceğim” ifadeleri ve diğer KCK yöneticilerinin yaptıkları açıklamalar da sürecin sertleşeceğini gösteriyor.

Kürdistan’daki operasyonlar genişleyerek devam ediyor. Hemen her gün Diyarbakır’da hava hareketliliği devam ederken, askeri havaalanından çok sayıda savaş uçağı kalkıyor.

Dersim’de Mart ayından bu yana süren operasyon ve askeri sevkiyata her gün bir yenisi ekleniyor. Nazimiye ilçesine bağlı birçok yayla ve köy yasak bölge ilan edildi. Pülümür’de Dokuz Kayalıklar, Kutu Dere ve Buyer Baba mıntıkası aralıksız bombalanıyor. Mazgirt kırsalında operasyon sürüyor. Ovacık’ın Mercan Vadisi’nde Kobra tipi helikopterlerle bombalanırken, Laç Deresi mıntıkasına asker konumlandırılıyor. Hozat’ta Geyik Su Vadisi bombalandı. Dağlar bombalandığı için köylüler ile hayvan besicileri yaylalarından inmek zorunda kaldılar.

Batman’ın Kozluk (Hezo), Sason ve Diyarbakır’ın Kulp ilçesi üçgeninde de operasyon başlatıldı. Sason ve Hezo arasında bulunan dağlara düzenlenen operasyona korucular da katıldı. Bölgede üç gün boyunca Heron tipi keşif uçaklarının uçtu. Sason’da askeri operasyon nedeniyle kullanılan frenkans karıştırıcılar nedeniyle bölgede telefon ve internet iletişimi kesildi. Diyarbakır’ın Lice ilçesinde başlatılan operasyon ise bir haftayı doldurdu.

Genelkurmay Başkanlığı, Hakkâri Pirinççeken bölgesini geçici güvenlik bölgesi ilan etti. 24 Nisan14 Mayıs tarihleri arasında Hakkari-Çukurca-Çağlayan-Pirinççeken'de belirli koordinatlardaki bölgelere sivillerin girişi yasaklandı.

Çukurca’dan yapılan obüs atışları sonucu Güney Kürdistan’ın Şeladize Kasabası’nda bir kişi hayatını kaybetti, 3’ü çocuk 4 kişi yaralandı. Saldırı sonrası bölgedeki halk Türk askeri üslerine yürüdü. Halkın yürüyüş gerçekleştirmesi üzerine perşmergeler tüm yolları kapattı.

Şırnak’ın İdil ilçesine 3-4 kilometre mesafede bulunan Çiyayê Spî kırsalında başlatılan geniş kapsamlı operasyon da sürüyor. Skorsky ve Kobra tipi helikopterlerle sürekli asker indirilen bölge, zaman zaman bombalanıyor. Köylere giden yolların kontrol altına alınmış, stratejik noktalara Çevik Kuvvet polisleri konumlanmış durumda.

Öte yandan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir hakkında, belediyenin resmi internet sayfasında Kürtçe yayın yapıldığı gerekçesiyle açılan davada, mahkemeye “zorla getirilme”si kararı çıktı.

Kürdistan’ın yeni polis teşkilatı JİTEM'i aratmıyor

2002 tarihinde OHAL’in kaldırılmasından sonra polis teşkilatı Kürdistan’da yeniden yapılandırıldı. Sayısı ve yetkileri arttırılan, özel timlerle takviye edilen “teşkilat”, Kürt illerinde işkence yapıyor, yargısız infazlara imza atıyor, katliamlar gerçekleştiriyor, panzerlerle insan eziyor, özellikle çocuk infazlarıyla dikkat çekiyor.

Yeniden yapılandırmanın bir diğer ayağında “Toplum Destekli” projeler yer alıyor. Öğrencileri kötü alışkanlık ve suçlara karşı koruma adı altında polis Kürt illerindeki okullara sızdırıldı, öğrencilerin istihbarat amaçlı kullanılması için zemin hazırlandı.

Polisin yeniden yapılandırılmasının dördüncü ayağı hukuki düzenlemeler üzerine inşa edildi. CMUK, Terörle Mücadele Kanunu, Polis Vazife ve Salahiyeti Kanununda değişikliğe gidildi. ‘90'lı yıllarda kontrgerillanın yaptığı yargısız infazlar, kitlesel gösterilere sert müdahaleler yasal bir kılıfa sokuldu.

Kirli savaş Karadeniz'e doğru genişliyor!

PKK’nin Karadeniz kentlerindeki eylemlerinden sonra, Giresun’da polis, asker ve istihbarat yetkilileri “PKK zirvesi” yaptı. Zirveye Tokat, Giresun, Samsun, Ordu, İstanbul, Dersim, Sivas ve Bingöl'den emniyet, istihbarat ve askeri yetkilileri katıldı. Amasya, Sivas, Giresun, Ordu, Gümüşhane ve Tokat illerinin tek tek analiz edildiği geniş katılımlı toplantıda, istihbarat, koruculuk, köylülere silah dağıtımı ve askeri operasyonların artırılması kararı alındı.

Toplantıda gerillalara destek verebilecek kişilerin tespit edilmesi istenirken, Karadeniz’deki Alevi ve Kürt köylerinde “güvenlik önlemlerin arttırılması” da gündeme geldi. Tokat ve Sivas kırsalındaki bazı köylerin gerillalara destek verdiği belirtilerek, bu köylerde istihbarat ağının güçlendirilmesi ve kontrol altında tutulması gerektiği kaydedildi. Öte yandan toplantıda koruculuk uygulamasının daha da işlevli hale getirilmesi, Reşadiye’ye bağlı ilçelerde köylülere silah dağıtılması da ele alındı.

Sömürgeci sermaye devleti, Kürt hareketini bir yandan politik olarak kıskaca almaya çalışırken, öte yandan Kandil’deki kuşatma sonuçlanmadan Kürt direnişini kırmanın mümkün olmadığının bilinciyle askeri operasyonlara hız veriyor. ABD-Irak-Türkiye arasındaki “üçlü mekanizma” ile Kandil’in kuşatılması sürdürülürken, bu kuşatmaya yeni bir halka daha ekleniyor. İran-Suriye-Türkiye, yeni bir “üçlü mekanizma” olarak, Kürdistan’daki gelişmelerde birlikte hareket edeceklerini ilan ediyorlar. Son günlerde İstanbul’da Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun üç koldan yürüttükleri toplantılardaki gündeme bakıldığında, İran-Türkiye-Suriye “üçlü görüşmeleri”nde PKK’ye karşı mücadelenin özel bir yer tutuğu görülüyor.

Mevcut tablo, Türk devletinin içeride ve sınır ötesinde operasyonları yoğunlaştıracağını gösteriyor. Önümüzdeki günlerde, sınır içi operasyonları sınır ötesi kapsamlı bir operasyonun izlemesi sürpriz olmayacaktır. Kürt halkına yönelik baskı, terör ve operasyonlar, “demokratik açılım”ın iflasını teydit etmekle kalmıyor, Türk devletinin Kürt sorununda hiçbir “çözüm” politikasına sahip olmadığını bir kez daha ortaya koyuyor.