09 Nisan 2010
Sayı: SİKB 2010/15

 Kızıl Bayrak'tan
1 Mayıs’a etkin hazırlık
Direnen işçilerin yolundan
1 Mayıs’a!
Saldırılar meşru/militan bir direnişle karşılanmalıdır!
Polis “yakaladı”
boyalı basın yargıladı...
Devrimci sınıf mücadeledesini yükseltelim!
BDSP’ye yönelik
tutuklama terörü protesto edildi
Sermaye devleti 5 sınıf devrimcisini tutukladı...
Devrimci 1 Mayıs Platformu’ndan açıklama..
Taksim 1 Mayısları’nda
4. yıla doğru.
18 Nisan’da
Kayseri İşçi Kurultayı’na!
İşçi ve emekçi hareketinden
1 Mayıs’tan 26 Mayıs’a greve, direnişe yürümek için! / EKİM
1 Nisan eylemi ve gösterdikleri
Bir bürokratın ağzından
dökülen inciler
İTO YK Üyesi Dr. Nazmi Algan’la konuştuk..
Sınav (sömürü) sistemi can alıyor
Avrupa’nın en zayıf halkası:
Yunanistan - Volkan Yaraşır
Venezüella-Rusya ilişkilerinde
yeni dönem
Amerikan demokrasisi ile
katledilen siviller..
Anayasa değişiklik paketi ve demokratikleşme… - M. Can Yüce
Rakamlarla polis devleti
uygulamaları
Azadiya Welat gazetesi çalışanı katledildi!
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

“Amerikan demokrasisi” ile
katledilen siviller...

Wikileaks adlı bir grup önceki gün bir basın toplantısıyla Irak’ta yapılan katliamı belgeleyen bir kaydı kamuoyuyla paylaştı. Kayıtlar, 2007 yılının temmuz ayında Bağdat’ta Amerikan askerlerinin play station oynarmışçasına caddede yürüyenleri nasıl katlettiğine ilişkindi. Kayıtlar, iki Apache helikopterinin gerçekleştirdiği katliamı belgeledi.

Cadde ortasında elini kolunu sallayarak yürüyen yaklaşık 10 kişi helikopterin özel kamerası tarafından çerçeveye alınıyor.

Görüntülerde iki kişinin omzuna asılı iki siyah küçük leke seçiliyor. Biraz dikkatli bakınca bunların uzun namlulu silah olmadığı anlaşılmasına rağmen helikopter pilotlarından biri bu lekelerin uzun namlulu silah olduğuna kanaat getiriyor. Komuta merkezinden de onay alınarak helikopterden caddede yürüyen insanların üzerine ölüm kusuluyor.

Amerikalı askerlerin espirileri eşliğinde geçekleştirilen katliamda ikisi uluslararası haber ajansı Reuters adına çalışan foto muhabiri Namir Nureddin ve yardımcısı Said Çma da ölüyor.

Birkaç dakika sonra yerde yatan yaralılara yardım için siyah bir minibüs olay yerine geliyor. 

İki helikopter yaralı taşımaya çalışan bu sivillere de ağır makineli ile öldüklerinden emin oluncaya kadar birkaç kez ateş ediyor. İçinde o anda biri beş diğer on yaşında iki çocuk bulunan minibüs delik deşik oluyor.

Ardından kara birlikleri olay yerine geliyor. Zırhlı araçlardan biri öldürülen foto muhabiri Namir Nureddin’in cesedi üzerinden geçiyor.

Helikopter pilotu bunu fark ediyor ve diğer pilot, “Sanırım birinin üzerinden geçtiler”

Aldığı yanıt ise şu: “Güzel, ama zaten öldüler, yani?”

Bu arada kara birliklerinden bir asker minibüsün içindeki yaralı çocukları fark edip merkezle temasa geçiyor.

Çocukları en yakın askeri üsse götürerek orada tıbbi müdahale yapılması gerektiğini söylüyor.

Merkezden gelen yanıt açık: “Irak polisi gelecek. Çocukları onlara verin. Lokal bir hastaneye götürsünler...”

Emperyalist barbarlığın kirli sureti

Tüm bunlar 3. sınıf bir savaş filminden sahnelermiş ya da bir bilgisayar oyunuymuş gibi. Ama bu ve buna benzer yüzlerce olay Amerika’nın Irak’a taşıdığı “demokrasi”nin ta kendisi, emperyalist-kapitalist barbarlık düzeninin demokrasi diye yutturmaya çalıştığı sistemin resmidir.

Bu kayıtlar emperyalist barbarlığın Irak’tan yansıyan kirli suretidir. Emperyalist işgalcilerin Iraklı tutsaklara işkence yaptığı, pek çok Iraklı’nın işkenceyle katledildiği biliniyordu. Irak’ta katliamların da günlük bir pratik olduğu bu son görüntülerle beraber kafalarda soru işareti bırakmıyor.

Irak’tan yansıyan insanlık dışı görüntüler, emperyalistlerin Irak’ta, Afganistan’da ve Ortadoğu’da nasıl bir düzeni yerleştirmeye çalıştıklarını tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor.


 

 

Almanya’da ‘Paskalya Yürüyüşleri’

Almanya’nın çeşitli kentlerinde her yıl düzenlenen geleneksel nükleer karşıtı ‘Paskalya Yürüyüşleri’ Frankfurt ve Stuttgart’ta gerçekleştirildi.

Frankfurt’taki yürüyüş 5 Nisan günü dört ayrı bölgede toplanılmasıyla başladı. ‘Barış ve silahsızlanma’ temalı yürüyüşte savaş ve kriz gündemleri işlendi. Yürüyüş saat 13.00’te Römerberg Meydanı’nda buluşulmasıyla devam etti. 1000 kişilik kitlenin yer aldığı meydanda yapılan konuşmalarda Alman ordusunun Afganistan’dan çekilmesi, Amerikan nükleer silahlarının Almanya’dan çıkarılması ve dünyanın nükleer silahlardan arındırılması talep edildi.

Yürüyüşe Türkiyeli yapılardan TKİP, Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu ve Halkevleri katılım sağladı.

3 Nisan günü Stuttgart’ta gerçekleştirilen yürüyüş saat 12.00’de Theaterhaus Meydanı’nda başladı. Burada toplanan 2000’i aşkın eylemci, şehrin ana caddesinden merkeze doğru yürüyüşe geçti. Özelikle savaş karşıtı pankart ve dövizlerin yoğun olduğu yürüyüşte oldukça coşkulu ve canlı bir hava vardı.

Yürüyüş kolu saat 14.00’te Schlossplatz Meydanı’a gelerek burada bekleyen kitleyle birleşti. Meydanda yapılan konuşmalarda ise Alman ordusunun Afganistan’dan çekilmesi, Amerikan nükleer silahlarının Almanya’dan çıkarılması ve dünyanın nükleer silahlardan arındırılması talep edildi. Yürüyüşe Türkiyeli yapılardan TKİP ve Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu katılım gösterdi. Yürüyüş boyunca BİR-KAR tarafından, BDSP’li sınıf devrimcilerine yönelik operasyonları protesto eden “Türkiye’de devam eden devlet terörü- Fortzetzung des Staatserrors in der Turkei” başlıklı Almanca bildiriler dağıtıldı

Kızıl Bayrak / Frankfurt - Stuttgart