16 Temmuz 2005
Sayı: 2005/28 (28)


  Kızıl Bayrak'tan
  Emperyalist ve faşist teröre karşı devrimci sınıf mücadelesi!
  “Teröre karşı mücadele” adı altında polis devleti uygulamaları!
  Emperyalist haydutları altedecek biricik gerçek güç devrimci sınıf şiddetidir
  Rüzgar ekenler fırtına biçmeye mahkumdur!
  Saldırının asıl sorumlusu Bush ile “fino
köpeği” Blair’dir!
Uygar dünyanın barbarları insanlığın
ayakları altında ezilecek!
Emperyalist köleliğe,
kapitalist sömürüye hayır!
  Telekom işçilerinin eylem günü...
19 Temmuz’da iş bırakarak alanlara!
  Telekom işçilerinin mücadele eğilimi
kırılmaya çalışılıyor... Yağmacı şirketin
“tensikat olmayacak” yalanı!
  Erdemir’de yağmadan pay kapma savaşı başlıyor!
  Kamuda toplu görüşme süreci yaklaşıyor
  Tayyip Erdoğan’ın yeni ABD gezisi…
Her alanda uşaklık çizgisine devam!
  Yargının bağımsızlığı üzerine tartışmalar; Adaleti mülkün temeli olan yargı bağımsız olamaz!.
  Kürt hareketinde İmralı süreci ve Türkiye’de Kürt sorunu/2 (Orta sayfa)
  Kaybedenler kaybedecek!
  İstanbul F tipi cezaevi kentine dönüştürüldü...
Hiçbir önlem çürümüş düzeninizin
yıkılışını önleyemez

  G-8 kimi kurtaracak? Kan emiciler yoksullara yardım edemez!

  G-8 Zirvesi ve Afrika gerçeği... Ya kapitalist barbarlık, ya sosyalizm!
  Mamak II. Kültür Sanat Festivali hazırlık çalışmaları başladı...
  Tekstil işçileri dayanışma pikniğinde
buluştu!
  Bültenlerden/ Genç İşçi
  Bültenlerden/ Çiğli İB
  Çiğli Organize’de yaşanan grevler ve
sorumluluklarımız
  14 Temmuz Direnişçiliği ve bugün..
  Rıfat Ilgaz’ın anısına...
  Ankara Sendika Şubeleri Platformu’nun
mücadele ve eylem planı
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

Telekom işçilerinin eylem günü...

19 Temmuz'da iş bırakarak alanlara!

Telekom işçisi bir yandan taşeronlaştırma saldırısını püskürtmeye çalışırken diğer yandan da özelleştirmeye karşı mücadeleyi ileri taşımaya uğraşıyor. Bu ikisi birbirini besleyerek gelişiyor. Taşeronlaştırma saldırısının hedefi durumundaki müdürlük ve işletmelerde çalışanlar şu an Telekom'daki özelleştirme karşıtı mücadelenin de en aktif bileşenleri durumunda.

İstanbul'da üç müdürlükte (Pendik, Büyükçekmece ve GOP) taşeronlaştırma öngörülmüş ve 1 Temmuz'dan itibaren buralarda bazı işlerin taşerona devredileceği söylenmişti.

İşçilerin direnci sonucu taşeron sistemi hayata geçirilebilmiş değil. GOP'da taşeron firma işçilerin tepkisi karşısında “can güvenliğimiz yok” diyerek işi bıraktı. Diğer müdürlüklerde ise taşeron firmalar açıktan işbaşı yapabilmiş değiller. Sahadaki yani Telekom binaları dışındaki bazı işlerin (tesisat, onarım vb.) el altından gizlice taşeronun adamlarına yaptırıldığı söylense de bu iddialar herhangi bir somutluk kazanmış değil. Üç müdürlükte de işçilerin taşeronu işletmeye sokmama kararları var ve kurdukları ekiplerle sahayı dolaşarak, binalarda nöbet tutarak taşeronlaştırmaya karşı kararlı bir mücadele yürütüyorlar.

İşçinin mücadelesi sendikayı harekete geçirdi

Telekom'da çalışan işçi ve emekçilerin özelleştirmeye karşı mücadelesi de giderek genişliyor. 5 Temmuz eylemi, başta İstanbul olmak üzere büyük kentlerdeki Telekom müdürlüklerinde çalışanlarda önemli bir mücadele isteği olduğunu ortaya koymuştu. O günden bu yana yaşanan gelişmeler bu eğilimin daha da güçlendiğini gösteriyor. Öyle ki, yakın zaman öncesine kadar özelleştirme karşıtı mücadele konusunda ayak sürüyen Haber-İş yönetimi geçtiğimiz günlerde özelleştirme ve taşeronlaştırma gündemli bir toplantı gerçekleştirdi ve bazı kararlar aldı.

Başkanlar Kurulu sonuç bildirgesinde taşeronlaştırmanın asıl amacının kurumda siyasal kadrolaşma olduğu vurgulandı. Taşeronlaştırmanın sendikal örgütlenmeyi bitirme, örgütsüz toplum yaratma çabalarının bir parçası olduğu ifade edildi. Ve bir kez daha, ne pahasına olursa olsun taşeron şirketleri Telekom işletmelerine sokmama kararı alındı.

Yapılan özelleştirme ihalesinin sonuçları da tartışıldı. Sonuç bildirgesinde yeralan “bu ihalede şaibe, kayırmacılık ve hukuk dışı uygulamaların olduğuna dair şüphelerimiz vardır” ifadesi ise Haber-İş yöneticilerinin kafasının karışık olduğunu, hala “şaibesiz, kayırmanın olmadığı ve hukuka uygun” bir özelleştirme hayal edebildiklerini gösterdi.

Neticede satış ihalesinin ve taşeronlaştırmanın yasalara aykırı olduğu sonucuna varan Haber-İş yönetimi, 19 Temmuz'da Telekom'a bağlı tüm işyerlerinde iş bırakma eylemi yapılmasını karara bağladı. Alınan karara göre 19 Temmuz'da Telekom işçileri taşeronlaştırma saldırısının yaşandığı illerde tam gün, diğer illerde ise yarım gün iş bırakma eylemi yapacaklar.

Haber-İş yönetimi bunun dışında özelleştirme ihalesinin iptali için imza kampanyası yürütülmesi, bildiri dağıtılması ve açılan davaların yakından takip edilmesi gibi kararlar da aldı.

19 Temmuz eylemini güçlü kılma sorumluluğu

Hangi niyetle olursa olsun Haber-İş yönetimi bir eylem kararı almış bulunuyor. Haber-İş yönetimi mücadelenin yükseltilmesi konusunda samimi mi değil mi, bu eylemi en etkili şekilde hayata geçirmek için çaba gösterir mi göstermez mi, bütün bunlar farklı bir tartışmanın konuları. İş bırakmanın taşeronlaştırmanın sözkonusu olduğu 6 il dışında yarım günle sınırlanması vb. gibi eylemi göstermelik kılan başka şeyler için de aynı şeyi söyleyebiliriz.

Şu an ortada sendika tarafından alınmış somut bir eylem kararı var. Dolayısıyla özelleştirme karşıtı güçlerin şu andaki en acil sorumluluklarından biri de 19 Temmuz eyleminin en etkili şekilde hayata geçirilmesi için seferber olmaktır.

Sendikanın yarım günlük iş bırakma kararı alması hiçbir şey ifade etmemektedir. Öncü işçi ve emekçiler mümkün olan her ilde ve her Telekom işletmesinde tam gün iş bırakma eylemi yapılması için çaba göstermelidir. Eylemin göstermelik olmaktan çıkması biraz da bu şekilde yerellerde sahiplenilmesine, geliştirilmesine bağlıdır.

Öte yandan eylemi Telekom işyerleri dışına taşırabilmek büyük bir önem taşımaktadır. Özelleştirme saldırısının hedefindeki diğer sektör ve işletmelerdeki işçi ve emekçilerin bu eyleme aktif şekilde katılarak destek vermesi özelleştirme karşıtı mücadelenin olumlu bir çizgide geliştiğinin göstergesi olacaktır. Seydişehir işçisi aynı gün eylem yapmayı gündemine aldığını açıklamıştır. Seydişehir işçisi muhtemelen o gün eylemde olacaktır. Aynı şeyi özelleştirme saldırısının hedefi durumundaki diğer belli başlı işletmelere yaymanın önünde aslında hiçbir engel yoktur. Tüm sorun bu yönde ciddi, samimi girişim ve çabaların ortaya konup konulmamasıyla ilgilidir. Gerekli çaba gösterildiğinde, bu mücadelenin aslında kendi mücadeleleri olduğu onlara anlatıldığında, bu işletmelerdeki işçiler Telekom'daki sınıf kardeşleriyle dayanışma içine girmekten kaçınmayacaktır. SEKA için yapılan işyerlerine kapanma eylemi işçinin bundan kaçmadığını göstermiştir.

19 Temmuz eyleminin etkili bir iş bırakma eylemine dönüşmesi, bununla da kalmayıp güçlü bir şekilde sokağa, alanlara taşması özelleştirme karşıtı güçlerin ortak sorunu ve sorumluluğudur.

-------------------------------------------------------------------------------------------

GOP Telekom işçileri taşeronu kovdu

Bir süredir özelleştirme saldırısı ile gündeme gelen Türk Telekom'da işçiler, bir yandan Telekom'un satılmasına karşı mücadele ederken bir yandan da aynı neo-liberal politikaların bir uzantısı olan taşeronlaştırma saldırılarını göğüslemekle uğraşıyorlar.

İstanbul'da Pendik, Gaziosmanpaşa (GOP) ve Büyükçekmece Telekom müdürlükleri taşeronlaştırma saldırısının ilk hedefi durumundaydı. İlk uygulama GOP'ta, taşeron firmanın jandarma korumasında işbaşı yapmasıyla başladı. Uygulamanın başlatılmasının ardından Telekom işçileri taşeron şirketin çalışmasını istemediklerini ve taşeronlaşmanın Telokom işçisi için ekmeğinin elinden alınması anlamına geldiğini belirterek, taşeron işçilerin çalışmayı bırakmasını istediler. Daha sonra taşeron firmanın bölge şefi emekli Gaziosmanpaşa Şebeke Amiri Yaşar Yeksan ile tartıştılar ve görevi terkederek uzaklaşmasını sağladılar. Bunun üzerine taşeron firma “Can güvenliğimiz yok. Çalışamıyoruz” yazılı bir dilekçeyi GOP Telekom Müdürlüğü'ne vererek işi bıraktığını açıkladı. Telekom işçileri taşeronun sürekli peşinde olduklarını, bundan sonra da taşerona ve Telekom'un kaynaklarının peşkeş çekilmesine karşı kararlı bir şekilde direneceklerini belirttiler.

GOP'ta yaşanan olayların duyulması üzerine Büyükçekmece Telekom Müdürlüğü'nde de işçiler toplanarak taşeronlaşmaya karşı ne yapacaklarını tartıştılar. “Listeler hazırlandı, taşeronun buraya girmesi halinde pek çok arkadaşımız sürgün edilecek. Sonra da diğerleri işini kaybedecek. Bunun için taşeronu burada da takip altına alarak uyarmalıyız ve çalışmasına izin vermemeliyiz” şeklinde konuşan Haber-İş 1 No'lu Şube Sekreteri Ali Küçükkoçkaya, ekmeğine sahip çıkan tüm işçilerin taşeronlaşmaya karşı çıkması gerektiğini belirtti. İşçiler Küçükkoçkaya'nın sözlerinin ardından oy birliğiyle taşeronu çalıştırmama kararı aldılar.

Pendik Telekom'da ise 1 Temmuz'da işe başlaması gereken firma halen ortalıkta görünmüyor. Pendik Telekom işçileri de diğer bölgelerde olduğu gibi her türlü yöntemi kullanarak taşeron firmanın çalışmasını engellemekte kararlı olduklarını belirtiyorlar.