İçindekiler:

22 Ocak 2025
Sayı: KB 2025/01

"Yeni süreç" eski kısır döngü
Zorbalardan "yeni süreç"
Sahtekarlar Galata Köprüsü'ndeydi!
Sermaye iktidarının "yeni" Kürt politikası
"Siyasal Alevilik" tartışması üzerine
"Yaşam memnuniyeti"
Vergi yükü emekçilerin sırtında!
"Artık emekliler birleşmek zorunda!"
"Kırmızı Kart!"
Kararlı bir mücadeleye hazırlanalım!
Kamu işçilerinin TİS süreci ve görevler!
Demokrasi mücadelesi ve Kürt sorunu-5
Kapitalist dünyada ağırlaşan çoklu krizler
Soykırım savaşlarının ardından
Ukrayna'da çözüm mümkün mü?
Sermayenin "Grönland ilgisi"
İran ile Rusya'nın anlaşması
Savaş kundakçıları Ramstein'da
Derinleşen yoksulluk
2025 "mücadele yılı" olmalı!
İnsanca bir yaşam istiyoruz!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

İran ile Rusya’nın “stratejik ortaklık” anlaşması

 

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, 17 Ocak’ta Moskova’da 20 yıllık “Kapsamlı stratejik ortaklık” anlaşmasını imzaladı. Anlaşma ile “Batı’ya karşı ekonomik ve siyasi ortaklığın sağlandığı” belirtildi. 

Putin’le Pezeşkiyan’ın imzaladığı anlaşma ile iki ülke ilişkileri yeni bir düzeye taşındı. Bu adım, 2001 yılında imzalanan ve o zamandan beri aralıklı uzatmalarla yürürlükte kalan anlaşmanın yerini alıyor. Anlaşma, iki ülke arasındaki iş birliğini sadece siyasi ve ekonomik düzeyde değil güvenlik, savunma ve enerji gibi stratejik alanlarda da derinleştirmeyi içeriyor. İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi’nin ifadelerine göre anlaşma “karşılıklı saygı ve iş birliği temelinde, bölgesel ve küresel düzeyde ortak bir rol üstlenmek için zemin hazırlıyor.” Ancak bu kapsamda askeri bir ittifakın öngörülmediği özellikle vurgulandı.

Anlaşmanın içeriği ve iş birliği alanları

Detayları henüz kamuoyu ile tam paylaşılmayan bu anlaşma, İran Dışişleri Bakanlığı tarafından verilen genel bilgilere göre çok geniş bir iş birliği yelpazesi içeriyor. 

Ekonomi, ulaşım, enerji, sağlık ve tarım gibi alanlar öncelikli yer tutarken, organize suç ve iklim değişikliğiyle mücadele gibi uluslararası sorunlara karşı ortak adımlar atılması da öngörülüyor. Yanısıra kara, deniz ve hava yoluyla malların taşınması, teknik uzmanlık alışverişi ve ortak yatırımlar gibi başlıklar da bu kapsamda ele alınıyor.

Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan’ın ziyareti sırasında, siyaset, ekonomi, kültür ve eğitim gibi alanlarda bağlayıcı olmayan 23 mutabakat zaptı da imzalandı. Bu niyet beyanları, iki ülke arasında uzun vadeli iş birliğinin alt yapısını oluşturmayı hedefliyor.

İki ülke arasındaki “güven” sorunu 

İran ve Rusya ilişkileri tarihsel olarak zorlu bir sınavdan geçti. Özellikle, İran’ın sivil nükleer programını hedef alan BM Güvenlik Konseyi yaptırımlarının uygulanması sırasında Rusya’nın Batı bloğu ile hareket etmesi, Tahran yönetimini hayal kırıklığına uğratmıştı. 

Ayrıca, Rusya’nın İran’a modern hava savunma sistemleri vermeyi kabul etmemesi ve İran’da yapımı başlatılan Buşehr nükleer santralinin tamamlanmasını yıllara yayması, ilişkilerdeki güven krizinin başlıca sebepleriydi.

Anlaşmanın kapsamına bakıldığında bu krizlerin üstesinden gelinmiş gibi görünüyor. Arakçi, Rusya ile İran arasındaki iş birliğini, “Batı’nın propagandasına rağmen sürdürülebilir ve geleceğe dönük bir model” olarak tanımlıyor. 

“Yeni düzen arayışı ve hegemonyaya karşı iş birliği”

Anlaşmanın en dikkat çeken yönlerinden biri, İran ve Rusya’nın dünya siyasetinde hegemonya yerine iş birliğini savunan bir yaklaşımı benimseme iddiasıdır. Arakçi’ye göre bu anlaşma, sadece iki ülkenin değil, “zorbalık yerine saygının hâkim olduğu” yeni bir düzenin inşasına katkı sunmayı da amaçlıyor. İran, bu kapsamda Rusya’yı büyük bir ortak olarak görüyor ve bu stratejik ortaklığın küresel etkiler yaratabileceğini savunuyor.

Rusya ile İran arasındaki bu stratejik ortaklık, iki ülkenin bölgesel ve küresel etkilerini artırma çabalarının bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Anlaşma enerji, ulaşım ve ticaret gibi alanlarda önemli fırsatlar sunarken, iki ülkenin güvenlik ve savunma iş birliğini de güçlendirmesi bekleniyor.

Önümüzdeki dönemde bu iki ülkenin ortak hedefler doğrultusunda hareket etmesi, bölgesel denklemlerde önemli değişimlerin habercisi olabilir. İran ve Rusya’nın bu iş birliği ile ortaya koydukları “karşılıklı saygıya dayalı düzen” vizyonu, Batı hegemonyasının etkisini kırmaya yönelik güçlü bir adım olarak değerlendiriliyor.

“Güven” tahsis edildi mi?

İran ile Rusya arasında güvensizliğe neden olan başlıkların bu anlaşma ile giderilmesi doğrultusunda adım atıldığı söylense de “derin anlaşmazlıklar” tam giderilemedi ve iki ülke askeri müttefik olamadı. Ayrılıklara rağmen, Moskova’da Kremlin Sarayı’nda düzenlenen imza töreninde Putin ile Pezeşkiyan “Yeni Dünya Düzeni” vurgusu yaptı. 47 maddeden oluşan yeni ortaklık anlaşması ile “iki ülke çıkarlarının dünya arenasında korumasının amaçlandığı” belirtildi. “Yeni Dünya Düzeni”nin BM, BRICS, Küresel Güney ve bölgesel ittifak çerçevesinde ortaklaşa savunulacağı vurgulandı. 

Anlaşmazlıklara rağmen Rusya ile İran’ın bu adımla askeri ittifaka giden yola kapı araladıkları değerlendiriliyor.

 

 

“Uyan artık uykudan uyan esirler dünyası”

 

Bilinçli üretilen yoksulluk, kapitalist sömürü düzeninin insanlığa karşı işlediği affedilmez büyük suçlardan biridir. Sistem doğası gereği bunu yapar. Bu sistem ekonomik, sosyal, kültürel ve hukuki haklar açısından zengini esas alır, yoksulu yok sayar. Yoksul köledir! Her zaman efendiye itaat etmek zorundadır!

Toplumsal yaşamın her alanında eşitsizlikler yaratan bu çürümüş zorba düzen ortadan kaldırılmadıkça ne insanın insanca yaşama koşulu olacak ne doğanın yok edilme süreci durdurulabilecektir. 

Marx ve Engels 1848’de Komünist Manifesto’yu yazarken, “Dünyanın bütün işçileri birleşin!” diyerek çözüm yolunu salık veriyorlardı bizlere.

Dünya yoksullarının kaderciliğe, boyun eğmeci tevekküle, umutsuzluğa gark olmaya değil güçlerini birleştirmeye ihtiyacı var.

Emekçiler, ancak birleştiklerinde kapitalizmin kendilerine “kader” diye dayattığı bu bilinçli yoksulluk zincirini, insan kalmanın onuruyla ayağa kalkarak kırabilirler. 

Gün, Enternasyonal Marşı’nın çağrısıyla bu gerici, zorba sömürü düzenine karşı yan yana gelip, insan onuruna yakışır bir dünya kurmak için mücadeleyi yükseltme günüdür!

Uyan artık uykundan uyan,

Uyan esirler dünyası…

Zulme karşı hıncımız volkan,

Bu ölüm-dirim kavgası!

Yıkalım bu köhne düzeni,

Biz başka alem isteriz.

Bizi hiçe sayanlar bilsin,

Bundan sonra herşey biziz!

Bu kavga en sonuncu kavgamızdır artık,

Enternasyonalle kurtulur insanlık!

Tanrı, paşa, bey, ağa, sultan,

Nasıl bizleri kurtarır?

Bizleri kurtaracak olan,

Kendi kollarımızdır!

Yükselt kurtuluş bayrağını,

Zulmü rüzgarlara savur…

Kollarının bütün gücüyle,

Tavı gelen demire vur!

Bu kavga en sonuncu kavgamızdır artık,

Enternasyonalle kurtulur insanlık!

Hem fabrikalar hem de toprak,

Her şey emekçinin malı.

Tufeyliye tanımayız hak,

Dünya emeğin olmalı!

Cellatların döktükleri kan,

Kendilerini boğacak.

Bu kan denizinin ufkundan,

Kızıl bir güneş doğacak.

Bu kavga en sonuncu kavgamızdır artık,

Enternasyonalle kurtulur insanlık!

2025 yılı işçi ve emekçilerin uyanış ve mücadele yılı olmalıdır, ki olacaktır! Tüm emareler uyanıştan ve mücadeleden başka seçenek kalmadığını hatırlatıyor bizlere…

M. İmran