27 Aralık 2019
Sayı: SYKB 2019/01 (48)

Gelecek işçi sınıfının olacaktır!
AKP-saray rejimi geleceğini savaşa endeksliyor
Erdoğan’a karşı Erdoğan taktiği
Gerici hesapların sonu yok
“Sen şimdi haramilerin elindesin İstanbul!”
Asgari ücret vergiden muaf tutulsun!
Metal Grup TİS süreci ve görevlerimiz
Gerçek bir sınıf mücadelesinin imkanları
Atamalarda güvenlik soruşturmaları sürecek
Burjuvazi bireyciliği ve bencilliği dayatıyor
Tarihsel dönem ve devrimci parti - 1
Proleter hareketin ve halk isyanlarının yeni dönemi
Teslim Demir… Gerçek bir yaşam filozofu!
Hong Kong’daki son gelişmeler üzerine
İngiltere seçimleri ve Brexit
Trump’ın azil sürecinde rezalet diz boyu
Fransa genel grevinden gözlemler
LSG Sky Chefs’te grev yasağı
Sosyalistlerin “kadın eylemleri”ne katılımları üzerine
AKP’nin genelgesi şiddeti ve baskıyı boyutlandırıyor
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Erdoğan’a karşı Erdoğan taktiği

 

Sermaye düzeninin 2002’den sonraki göreceli istikrarı, Erdoğan’ın kontrolündeki düzen güçleri tarafından sağlanıyordu. Çeşitli dayanaklara yaslanılarak sağlanan bu başarı uzun bir süre devam etti. Gülen çetesiyle beraber yürünen bu yolda koalisyon ortaklarına ne istedilerse verildi. Ta ki çıkar gruplarından biri pastadan daha büyük pay istemeye başlayana kadar... Ortaklık bozulunca dünün “saygıdeğer”, “hizmet gönüllüsü” “hoca efendisi” birden “paralel devlet” oldu. Sonrası 15 Temmuz ve gerisi malum…

15 Temmuz’u da fırsata çevirmesini bilen Erdoğan için yine sıkıntılı günler başladı. Gerici-faşist blok son yerel seçimlerde büyük illeri kaybetti, hem de İstanbul seçimleri yenilenmesine rağmen. Yaşanan güç kaybı sermaye düzeni için başka alternatiflerin ortaya çıkmasına da yol açtı. Eskimiş AKP’den yeni AKP’ler çıkmaya başladı.

Daha sayılamayan birçok etken Erdoğan’ın taktiklerini belirleyen oldukça geniş siyaset akademisyeni topluluğuna işlevsiz yeni yol haritaları çizdirmektedir. Ancak artık söylenecek yeni bir şey de kalmadığı, her şey zaman içinde tüketildiği için, Erdoğan’ın bu çok maaşlı danışmanları tek çareyi Erdoğan’ın karşısına yine Erdoğan’ı çıkarmakta buldular. Böylece başka bir düzen muhalefetine olan ihtiyacı ortadan kaldırabileceklerini düşünüyor olmalılar.

Erdoğan’ın “İstanbul’a ihanet ettik” sözü hatırlanacaktır. Öte taraftan Erdoğan’ın saltanatını sarsmadığı, prestijini olumsuz yönde etkilemediği kimi öne çıkan toplumsal sorunların bizzat Erdoğan tarafından “çözüm”e kavuşturulduğunu görmekteyiz. Termik santrallere filtre takılmasını erteleyen tasarıyı geri çevirmesi, Simit Sarayı’nın Ziraat Bankası’na peşkeşi ile ilgili “adaletsizlik” söylemleri ve son olarak da asgari ücretle ilgili “Bir jest yaparız” açıklamaları gibi... Yüksek fiyatlı mülklerden vergi alınacak olması da yine Erdoğan’ın gündemine böyle girebilir. Bu taktik manevraların gerisinde seçim hesapları olduğu açıktır.

Erdoğan’ın bu düşünce sistematiği ve bu konularla ilgili yaptığı açıklamalar sermaye düzenini ele vermektedir. Açlık sınırının altındaki asgari ücretin insanca yaşama yetecek seviyeye getirilmesi, vergi kesintisine son verilmesi gibi talepleri olan milyonlarca asgari ücretlinin karşısına “bir jest yaparız” diye çıkılıyor olması zaten sorunun bir hak meselesi olarak görülmediğini göstermektedir. Erdoğan, gün geçtikçe yoksullaşan tebaasına sadaka müjdeleyen bir padişahın lütufkârlığıyla konuşmaktadır. “Ayak takımı” olarak görülenlerin insanca çalışma ve yaşama isteklerinin karşılanması, temel hak ve özgürlük alanlarının genişletilmesi vb. istemler ayakların baş olması riskini doğuracağından, bu jestlerin de bir sınırı vardır.

Mevzu Erdoğan olunca zikzaklı konuşmaların, öncekilerin aksi yönünde açıklamaların haddi hesabı yoktur. Emperyalist yıkım merkezleri ile birlikte saf tutup, mazlum halkların kanının
dökülmesine ortak olanların savaşların acılarından bahsetmesi gibi… Ya da dünyayı yoksullar için cehenneme çeviren kapitalist-emperyalist sistemin bir parçasında, hükümranlığını sürdürdüğü ülkede yoksulu daha yoksul, zengini daha zengin yapan düzenin başı olmakla övünüp, “dünya beşten büyüktür” demesi gibi…

Sermaye sınıfından ve onun devletinden, partilerinden, kurumlarından bağımsız düşünebilen, yaşananlara işçi sınıfının devrimci penceresinden bakabilen, dünyayı buna göre yorumlayabilen aklı başında hiç kimse, Erdoğan da dahil olmak üzere düzen siyasetçilerinden bir tutarlılık beklemez. Erdoğan ve benzerlerinin ikiyüzlülükleri, pişkinlikleri ve yalanlarıyla sarhoş olanlar yığınların elbette tutarlılık gibi arayışı yoktur. Dolayısıyla onlar bu yalan bağımlılığından kurtulmadıkları sürece sefalet koşullarında yaşayıp ağır faturalar ödemeye ve hep kaybetmeye devam edeceklerdir.

 

 

 

 

ŞPO: Togo Kuleleri rant projesidir

 

TMMOB Şehir Plancıları Odası (ŞPO) Ankara Şubesi, Mansur Yavaş ve Sinan Aygün arasında yaşananlarla gündeme gelen Togo Kuleleri üzerine açıklama yaptı.

Açıklamada “Ankara Büyükşehir Belediyesi, 16 Mayıs 2018 tarihinde Şubemizin açmış olduğu davada 17. İdare Mahkemesince verilen imar planlarının iptali kararının hemen ardından çoktan durdurulması gereken inşaatı geçtiğimiz hafta mühürleyerek, görevini geç de olsa yerine getirmiştir” ifadeleriyle bu projenin rant sistemini bir projesi olduğunu vurguladı.

Açıklamada CHP’li Sinan Aygün’le dönemin AKP’li belediyesinin kirli ortaklığı üzerine şu ifadeler yer aldı:

“Alanda keyfi emsal artışı sağlayarak kişilere ya da gruplara 17 Aralık 2015, 12 Şubat 2016, 15 Temmuz 2016, 27 Kasım 2016 tarihlerinde resmi şekilde imar rantı aktaran Belediye mensupları derhal yargı önüne çıkarılmalıdır.

“Bugüne kadar içeriği her ne olursa olsun imar rantı elde edebilmek amacıyla Belediyelere ‘rüşvet niteliğinde teklifler’ götürmek suretiyle; planlama sürecini etkileyerek haksız kazanç elde etmiş olan tüm kişi ve grupların açığa çıkarılması ve elde ettikleri rantın hesabının tüm Ankaralılar nezdinde sorulması gerekmektedir.”






2020 zamlarla gelecek

 

Pasaport, ehliyet harcı, trafik cezaları zamları ve 2020 Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) oranı açıklandı.

Zamlar, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın, Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği, Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla açıklanmış oldu.

Karara göre ehliyet harcı, trafik cezaları, yurtdışından yolcu beraberinde getirilen cep telefonları için ödenen ücretler 2020’de yüzde 22,58 oranında zamlanacak.

Bu kapsamda, yeniden değerleme oranının 2019 için yüzde 22,58 olarak tespit edildiği aktarılan MTV oranı ise yüzde 12 olarak belirlendi.

Zamlar 1 Ocak 2020’den itibaren uygulanacak.