27 Eylül 2013
Sayı: KB 2013/38

AKP’den savaş tezkeresi
Yayılmacılık ve yağma odaklı dış politika
Suriye halklarıyla dayanışmayı büyütelim!
CHP’nin sahte savaş karşıtlığı
Yeni Haziranlar işçi sınıfının önderliği ile zafere ulaşacak! - K. Toprak
Haziran ruhu AKP’yi korkutuyor!
Asimilasyon politikalarına karşı birleşik-kitlesel-militan direniş!
“Emekçilerin direnmesinden daha doğal bir şey olamaz!”
“Benimle aynı durumda olan arkadaşları yan yana gelmeye çağırıyorum!”
Çocuklarımızın katili bu düzendir!
Feniş direnişi eylemlerle sürüyor!
Gericiliğin ağırlığı ve devrimci çıkış yolu
İran-Batı yakınlaşması
Yunanistan, ırkçı-faşist saldırganlık ve çözüm

Almanya seçimleri ve sonuçları

Kapitalist düzene rahat yok!
Güney Kürdistan’da seçimler
Gençlik forumlarda mücadeleyi büyütüyor
Düzen üniversitelerde baskılarını arttırıyor…
Savunma sanayinin bir parçası olarak üniversiteler
“Direniş dediğimiz aslında tam bir diriliş!”
“Devrim yürüyüşümüz ON’larla sürüyor!”
ODTÜ yolu, ‘çevreci’ AKP ve direniş çizgisi - T. Kor
Faşist devlet terörüne karşı direnişi yükseltelim!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Güney Kürdistan’da seçimler

 

21 Eylül’de Federal Kürdistan Bölgesi’nde (FKB) gerçekleştirilen seçimlerin sonuçları belli oldu. Kesin sonuçlar henüz resmi olarak ilan edilmese de, partilerin aldıkları oy oranları açıklandı.

FKB hükümeti, seçimlerin sorunsuz bir ortamda gerçekleştirildiğini açıklasa da, bazı bölgelerde KDP güçlerinin saldırgan tutumlarına tanık olundu.  Mısrike ve Giregve kamplarında bine yakın seçmenin oy kullanması engellenirken, peşmergelerin ise seçmenlerle birlikte oy kullanıldığı bildirildi.

Özellikle Duhok ve Zaxo’da oy kullanma işleminin başlamasıyla birlikte sandıkların konulduğu bir çok okulun kapısında duran KDP’lilerin, kendi adaylarının kartlarını halka dağıtarak oylarını KDP’ye vermelerini istediğine dair haberler de var. Öte yandan PÇDK’nin Hewler mitingi engellenirken, kimi yerlerde çalışanları darp edildi, hatta silahlı saldırıya uğradı. Buna rağmen bu tür olayların bazı bölgelerle sınırlı kaldığını farklı taraflar da kabul ediyor.

Kürt basınında yer alan haberlere göre, seçimlerde Barzani’nin partisi KDP oyların yüzde 38,7’sini, (YNK’dan kopan) Noşirvan Mustafa liderliğindeki Goran Hareketi yüzde 23,26’sını, Talabani’nin partisi YNK yüzde 16,84’ünü, siyasal İslamcı Yekgirtu yüzde 10,1’ini, siyasal İslamcı Komel yüzde 6.52’sini, diğer partiler ise (PKK çizgisine yakın Kürdistan Demokratik Çözüm Partisi (PÇDK), Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK), Kürdistan Emekçiler Partisi (Zehmetkêşan), Kürdistan Komünist Partisi (KKP) ve diğerleri.) yüzde 4,49’unu aldı.

Seçimlere ilk kez katılan PÇDK’nin en önemli hedefinin, parlamentoda bir-iki sandalye ile temsil edilmek olduğu bildirilirken, açıklanan sonuçlara göre, parlamentoya temsilci göndermesi mümkün olmayacak. Bazı kaynaklar ise, bir sandalye kazanabilme ihtimalinden söz ediyorlar.

Barzani’nin KDP’si birinci parti olmakla birlikte oylarında bir düşüş gözlenirken, sağlık sorunundan dolayı 9 aydır tedavi gören Talabani’nin YNK’sı ise, ciddi bir güç kaybına uğradı. YNK’dan ayrılan Goran ise, oylarını koruyabildi. Oysa bu hareket, Arap dünyasındaki halk isyanlarına paralel olarak  FKB’de gelişen halk hareketini önce desteklese de, kısa sürede hareketi yarı yolda bırakmıştı.

Belli bir oy oranına ulaştığı görülen siyasal İslamcı partiler, az da olsa oylarını arttırabildiler. Sol sosyalist akımların oy oranı ise, yüzde 3’ler civarında kaldı.

Seçim barajının olmadığı FKB’de seçimlere katılım oranının yüzde 73-74 oranında olduğu bildirildi. Seçim sistemine göre, parlamentoda yüzde 30 kadın kontenjanı olmakla birlikte, bu kuralın gerçek hayatta bir karşılığı bulunmuyor. Seçimlere 27 parti katılırken, bunların19’u Kürdistan, geri kalanlar ise Türkmen, Asuri-Süryani, Keldani azınlıkların kurduğu partilerden oluşuyor. Seçim sistemine göre parlamentodaki 111 sandalyenin 5’i Türkmenlere, 5’i Hıristiyanlara, 1 ise Ermenilere ayrılıyor.

Hükümeti kurma görevini üstelenecek olan KDP, koalisyonu, yine YNK ile oluşturmak istediğini açıkladı. Buna olumlu yaklaşan YNK’nın, uzun zamandır KDP ile devam eden ittifaka son vermek istediği de, liderleri tarafından dile getirildi.

Farklı olasılıklara açık olmakla birlikte FKB, merkezinde KDP olan bir hükümetle yola devam edecek. Bu da, seçimlerin Güney Kürdistanlı emekçiler için bir şeyi değiştirmediğine işaret ediyor. Çünkü 2011’de kitlesel protestoları tetikleyen sosyal, siyasal, toplumsal sorunlar yerli yerinde duruyor.

Geçerken belirtelim ki, Rojava’da aldığı tutum, KDP liderliğinde kurulacak yeni hükümetin ezilen Kürt halkının sorunlarına çözüm üretme gücü ve iddiasından yoksun olacağına işaret ediyor. Zira AKP iktidarının yönlendirdiği cihatçı çetelerin Rojava’ya saldırması ve burada vahşi katliamlar yapmasına rağmen, utanç verici bir sessizliğe bürünen Neçirvan Barzani başkanlığındaki FKB hükümeti, saldırıya uğrayan Kürt halkına destek olmak yerine, Güney Kürdistan’ın egemen sınıflarının çıkarlarını esas alan bir duruş sergilemiştir.

 

 

 

 

Türkiye’nin Beyrut büyükelçiliği önünde eylem

 

Yakınları Türk devletinin desteğindeki çeteler tarafından rehin alınan Lübnanlı aileler, 23 Eylül günü Beyrut Büyükelçiliği önünde gösteri düzenlediler. Yakınlarının kaçırılmasından Tayyip Erdoğan ve hükümetini sorumlu tutan aileler, eylemlerini sertleştireceklerini ifade ettiler.

Yaptıkları açıklamada, “Tayyip Erdoğan istese yakınlarımız kurtulur” ifadelerini kullanan aileler, Lübnan devletinin yakınlarına sahip çıkmadığını, bundan dolayı Türk devletine karşı daha etkili eylemlere başvuracaklarını belirttiler.

Beyrut’taki Türk Kültür Merkezi, Türk Hava Yolları (THY) ve Büyükelçilik binalarını kuşatmaya devam edeceklerini belirten aileler, THY’nin taşıdığı yolcuların Beyrut’a ulaşmasını engellemek için, yol kesme eylemlerine de başlayacaklarını ifade ettiler.

Baas yönetimine karşı savaşan Türk devleti desteğindeki kökten dinci çetelerin, Lübnanlı rehineleri, Şam’da bulunan bazı tutuklularla takas etmek istediğine dair iddialar var.

Ailelerin aylardan beri eylem yapmasına ve geçen haftalarda iki Türk pilotunun Beyrut’ta kaçırılmasına rağmen, Lübnanlı rehineleri elinde bulunduran çeteleri destekleyen AKP iktidarı, olaya duyarsızlığını sürdürüyor.

 

 

 

 

Fas’ta zam protestosu

 

Fas İşçi Sendikaları Birliği tarafından yapılan çağrı üzerine sokaklara çıkan binlerce işçi ve emekçi, 22 Eylül günü Fas’ın başkenti Rabat’ta hayat pahalılığını ve akaryakıta yapılan zamları protesto etti.

Satın alma gücü düşen işçi ve emekçiler, dinci-gerici hükümetin zamlara neden olan neo-liberal politikalarını protesto ederek zamların geri çekilmesini talep etti.

Birçok kentten işçi ve emekçilerin başkente gelerek katılığı eyleme sol/sosyalist güçler de destek verdi.

Tayyip Erdoğan’ın AKP’sine özenen Fas’ın dinci-gerici güçleri, AKP adıyla kurdukları partiyle seçimlere girmiş ve liberal partilerle koalisyon hükümeti kurmuştu. İki yılı tamamlamadan başarısızlığa uğrayan ve zamlarla emekçileri sefalete sürükleyen hükümetin durumunun sallantıda olduğu bildiriliyor. Ortak bir cephe içinde birleşmeye çalışan muhalif partiler, Fas AKP hükümetini sıkıştırıp erken seçimi gündeme getirmeye hazırlanıyorlar.

 
§