2 Kasım 2012
Sayı: SİKB 2012/10 (43)

 Kızıl Bayrak'tan
Açlık grevleri kritik bir aşamada
Direniş sermaye devletinin açmazını derinleştiriyor
Polis terörüne rağmen 'topyekûn direniş!'
“Tutsakların talepleri
kabul edilmeli!”
Zindanlarda direnmek
bir büyük devrimci gelenektir!
29 Ekim’de yaşananlar ve ötesi
Paylaşılamayan bir cumhuriyet
Grev hakkı grev yapılarak
kazanılır
2013 bütçesi açıklandı
İzmir Birleşik Taşımacılık Sendikası
(BTS) Başkanı Bülent Çuhadar ile TCDD’nin özelleştirilmesi gündemli konuştuk!
TKİP IV. Kongresi toplandı!
İstanbul Etkinlik Hazırlık Komitesi Sözcüsü ile konuştuk
Ekim Devrimi, Leninist Parti diyalektiği
Birlik ve kardeşlik çağrısı büyüyor!
Alman kapitalist tekelleri büyürken, toplum yoksullaşıyor!
İşçi ve emekçiler ayakta
Avrupa, işçi ve emekçi eylemleriyle çalkalanıyor
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Polis terörüne rağmen 'topyekûn direniş!'

“Zindan direnişini selamlıyoruz!”

 

12 Eylül'de başlayan tutsakların açlık grevi eylemi 40'lı günlerine ulaştığında sokaklardaki eylemlerin atmosferi de değişti. Kürt halkı tutsakların açlık grevlerini sokakta sahiplenirken sermaye devleti azgın terörle eylemleri dağıtmaya çalıştı. Neredeyse açlık grevine destek için yapılan tüm eylemlere polis saldırırken Barış ve Demokrasi Partisi'nin 30 Ekim'i “Topyekûn Direniş Günü” olarak tariflemesinin ardından birçok kentte hayat durdu. Türkiye ve Kürdistan'da onbinler sokaklara çıktı.

İstanbul

Eylemlerin İstanbul ayağı Okmeydanı'nda yapıldı. BDP İstanbul İl Örgütü'nün çağrısı ile biraraya gelen kitlenin toplanma yeri Okmeydanı Şark Kahvesi oldu.

Şark Kahvesi'ne çıkan bütün yolları çevik kuvvet yığınakları ve TOMA'larla ablukaya alan polis, Sütlüce'deki AKP İl Binası'na yürümek isteyen kitleye gaz bombalarıyla saldırdı.

Ara sokaklara çekilen ve barikatlar kuran kitle polisle çatıştı.

Ayrıca polis, 3 gün öncesinden Sibel Yalçın Parkı'nda açlık grevi yapmaya başlayan annelere de gaz bombası attı. Parkı abluka altına alan polis, annelerin olduğu çadıra önce gaz bombası attı, ardından da tazyikli su sıktı. Polis azgınca saldırarak çadırı ve pankartları parçaladı.

İMC TV muhabirine sözlü tacizde bulunan polis, muhabiri de hedef gösterdi.

Polis saldırısına rağmen kitle parkın etrafında toplandı. Burada konuşma yapan milletvekili Sırrı Süreyya Önder, dünyanın hiçbir yerinde böyle saldırganlık görülmediğini belirtti. Buna rağmen ortaya konan direnişe vurgu yapan Önder sözlerini “An serkeftın, an serkeftın!” diyerek bitirdi.

Ardından konuşan Sebahat Tuncel de AKP'nin açlık grevini görmezden geldiğini ve sansürlediğini belirtti. Sürecin bu aşamaya gelmesine rağmen dinci partinin şefi Erdoğan'ın ilk defa konuştuğunu belirten Tuncel, “Keşke konuşmasaydı” diyerek Erdoğan'ın yalan ve çarpıtmalarını hatırlattı.

Tuncel'in konuşması sırasında polis parkta toplanan kitleye gaz bombalarıyla saldırdı.

Mahmut Şevket Paşa Aile Sağlığı Merkezi önünde yeniden toplanarak barikat kuran kitle, bir kez daha polis saldırısına maruz kaldı. Gaz bombaları ve tazyikli su ile gerçekleşen saldırı sırasında bir kişi kafasına isabet eden gaz bombası nedeniyle yaralandı.

BDSP, ESP, Partizan ve diğer devrimci-ilerici kurumlar da eyleme destek vererek polis saldırısına karşı çatışmalarda yer aldı.

Çatışmaların E-5'e sıçraması nedeniyle yol bir süre trafiğe kesildi. Ayrıca polis sayısının az olduğu yerlerde polisin çatışmadan kaçtığı gözlemlendi.

Diyarbakır

“Topyekûn direniş” nedeniyle Diyarbakır'da esnaf kepenkleri açmazken şoförler de kontak kapattı. Belediye işçilerinin de işbaşı yapmadığı kentte öğrenciler okulları boykot ederek derslere gitmedi.

Diyarbakır Valiliği ise OHAL ilan etti. Kentte yapılacak yürüyüş ve basın açıklamalarını yasaklayan Valilik, toplanan kitlenin dağıtılması emrini verdi. Zırhlı araçların dolaştığı kentin bazı bölgelerine keskin nişancıların yerleştirildiği görüldü.

Yasağa rağmen Diyarbakır E Tipi Cezaevi önünde toplanan kalabalığa polis gaz bombası ve tazyikli su ile saldırdı. Kitle, saldırının ardından ara sokaklara çekildi.

Kitle polis saldırısına taş ve molotofkokteylleri ile karşılık verirken, polis saldırısında çok sayıda kişi yaralandı, 15 kişi de gözaltına alındı.

Ayrıca polisin panzer eşliğinde ev baskını yaptığı da öğrenildi.

Ankara

30 Ekim günü Ankara’da yapılan basın açıklaması ile bir kez daha tutsakların taleplerinin kabul edilmesi istendi. TUHAD-FED ve Tutuklu Anneleri tarafından gerçekleştirilen eylem Yüksel Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde başladı. Eyleme BDSP, Partizan, DHF, Halkevleri, BDP, ESP’ninde aralarında olduğu ilerici-devrimci kurumlar katılarak destek verdi.

“Çocuklarımızın ölümüne izin vermeyeceğiz. Talepleri kabul edilsin!” şiarlı pankartın açıldığı eylemde en önde tutsak anneleri yer aldı. BDP Parti Meclisi üyesi ve Genel Başkan Yardımcısı Hamit Geylani’nin konuşmasıyla başlayan eylemde sık sık Kürtçe sloganlar atıldı.

Geylani’nin konuşmasının ardından tutsak anaları basın açıklaması gerçekleştirdiler. Açıklama “Çocuklarımız bedenlerini ölüme yatırdılar. Biz anneler olarak çocuklarımızın bu eylem kararını ve taleplerini başından beri destekliyoruz.” sözleriyle devam etti.

Van

Esnafın kepenk açmadığı, araçların çalıştırılmadığı ve öğrencilerin okula gitmediği kentte onbinler açlık grevi çadırına yürüdü. Polisin engelleme çabalarını sonuçsuz bırakan kitle Van F Tipi Cezaevi önüne yürüyüşe geçti.

Yüksekova

Yüksekova'da toplanan onbinlerce kişi, polisin gaz bombalı saldırısına taşlarla karşılık verdi. Kentin dört bir yanında barikatlar kuruldu.

Nusaybin

Bir araya gelen yüzlerce kişi sloganlar eşliğinde 3 koldan Newroz alanına doğru yürüyüşe geçti. Polis kısa bir süre sonra kitleye saldırırken, kitle de polise taşlarla karşılık verdi. Çatışmalarda Burhan Bilgiç adındaki bir kişi gözüne gaz bombası isabet etmesi sonucu ağır yaralandı. Yaralanan Bilgiç, Nusaybin Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.

Adana

Ceyhan'da Küçükkırım, Yersuat, Altıocak, Belediyeevleri, Botan ve Emek mahallelerinde esnaflar kepenk açmazken, tarım işçileri de işe gitmedi. BDP Ceyhan İlçe Örgütü, AKP Ceyhan İlçe Binası'na kadar yürüyüp, siyah çelenk bırakmak istedi, ancak polis ilçe binasını ablukaya alarak yürüyüşe izin vermedi. Kitle oturma eylemi yaparak polisin engellemesini protesto etti.