Kızıl Bayrak'tan...
Sermaye cephesinde yeni bir saldırı dalgası gündeme girmiş bulunuyor. Geçen hafta İMF yetkilileri ile sermayenin kimi temsilcilerinin asgari ücretin yüksek olduğuna dair yaptıkları açıklamalar buna işaret etmektedir.
Milyonlarca işçinin sefalet ücreti olarak tanımladığı asgari ücretin yüksek olduğu yönlü bu açıklamalar, işçilerle alay etmekten başka bir anlama gelmiyor. Sermaye sınıfı artık arsızlıkta sınırı çoktan aşmış bulunuyor. Kuşkusuz bu pervasızlığın gerisinde işçi ve emekçilerin örgütsüz olması yatmaktadır. Sınıf ve emekçi hareketinin bu örgütsüz ve dağınık tablosu, sermaye sınıfına yeni saldırıları kolayca gerçekleştirebilmenin zeminini sunmaktadır.
Kuşkusuz ki bu saldırıların kolayca uygulanmasında sendika bürokratlarının da çok özel bir sorumluluğu var. Zira bu saldırılar karşısında sendika bürokratları adeta sessiz kalmakta ve göz yummaktadırlar. Artık tümüyle açığa çıkmıştır ki, sendika bürokratlarından medet ummak boş bir hayal peşinden koşmaktan başka bir anlama gelmemektedir.
Sınıf devrimcileri, sınıf ve emekçi hareketinin bu tablosunun yüklediği zorlu görevlerle karşı karşıya olduklarını bir an bile akıldan çıkarmamalıdırlar. Sınıf çalışmasında giderek daha somut mevziler kazanmak, kazanılan mevzileri sağlamlaştırmak ve bu mevzilere dayanarak sınıf zemininde kalıcı hale gelebilmeyi başarabilmek için tüm güç ve imkanlarını harekete geçirebilmelidirler.
İşçi sınıfının modern kölelere dönüştürüldüğü bugünkü koşullarda, “Köle değil işiçiyiz! Sendikasız, sigortasız, işgüvencesiz çalışmayacağız!” talebini daha güçlü bir biçimde yükseltmenin zamanıdır. Bu talep etrafında sınıf kitlelerini örgütlemek ve harekete geçirmek ertelenemez güncel bir görevdir.
***
Ekim Gençliği'nin Mayıs ‘05 tarihli 80. sayısı çıktı. Okurlarımız Ekim Gençliği'nin yeni sayısını tüm Yay-Sat bayii ve kitapçılardan temin edebilirler.
***
Orta sayfalarımızda yayınladığımız dizi yazımıza bir sayı ara verdik. Dizi yazımıza “Güney Kürdistan Sorunu” üzerinden gelecek sayımızda devam edeceğiz. |