İçindekiler:

15 Ocak 2021
Sayı: KB 2021/Özel-03

Dinci-faşist rejim tahkim ediliyor!
Kongre baskını ve AKP yüzsüzlüğü
2021’e devreden doğalgaz savaşları
Sermayedarların mutluluğu!
Saray eşrafı saldırganlaşıyor!
Algı operasyonlarında son perde
Sefalet dayatanlar milyar dolarları cebe indiriyor
MESS Safe işçilere takılan köle prangasıdır!
Asgari ücret, yalanlar ve gerçekler
En az 2427 işçi yaşamını yitirdi
“Cumhuriyet’in kazanımları” çizgisi / 2 - H. Fırat
Veysel yoldaşı sonsuzluğa uğurlarken…
Aşı karşıtları ve burjuva düzen
Teröristlerin “terör listeleri”
İsviçre’den Karabağ savaşına akan milyarlar
İklim değişikliği ve kapitalizm
“Bu karanlığı ancak biz yırtabiliriz!”
Çocuklarımızı köle haline getirmeye çalışıyorlar…
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

MESS Safe işçilere takılan köle prangasıdır!

Metal işçisi onuruna sahip çıkmalı, prangaları söküp atmalıdır!

 

MESS’in cilalı sözlerle açıkladığı modern kölelik prangası MESS Safe uygulaması başladı. Kimi metal fabrikalarında dağıtılan cihazlar, pandemi nedeniyle işçi sağlığını öncelik haline getiren bir girişim olarak ifade edilse de bu uygulama metal işçilerine kapsamlı bir saldırı anlamına geliyor. Metal işçisini zincire vurmanın teknolojik adımı olan, en temel insani değerleri dahi ayaklar altına alan MESS Safe kabul edilemez. Metal işçisi boynuna takılan bu kölelik zincirini kabul etmemeli, insan onuruna, haklarına ve geleceğine sahip çıkmalıdır. 

Pandemi, sermaye düzeni açısından bir fırsat olarak kullanılıyor. Bunu şu sıralar ücretsiz izin, kısa çalışma vb. ağırlaşan çalışma ve yaşam koşulları üzerinden hergün yaşayarak görüyoruz. Salgının merkezi fabrikalar olmuş durumda. Her şartta üretime devam etme çabası ile işçilerin canı hiçe sayılıyor. Hayata geçirilen uygulamalarda sağlık değil, patronların kar hedefleri temel alınıyor. Tüm bunlara cilalanmış propaganda eşlik ediyor. Dümeninde Koç sermayesinin oturduğu MESS ise bu süreci sömürüyü artırmanın, işçileri baskı altına almanın bir vesilesi olarak kullanıyor.

MESS Safe uygulaması işte bu amaca hizmet eden bir saldırıdır. İşçiler, boyunlarına taktıkları bir cihaz ile mesafeyi ihlal ettiğinde uyarı vererek güya işçilerin sağlığını güvenceye almaya çalışıyorlar. En azından yapılan açıklamalar bu yönde. Peki, bunun bir inandırıcılığı var mı? Tabi ki hayır!

Çünkü:

Sermayenin temel hedefi çalışma ve yaşam koşullarının her geçen gün ağırlaşması sayesinde sömürüyü artırmak, kâr oranlarını katlamaktır. İşçilerin yoksulluğu ve sefaleti derinleşirken, sermayenin büyümesi gerçeği ortada durmaktadır. Pandemi sürecinde alınan veya alınmayan önlemler sermaye için neyin önemli olduğunu göstermiştir. İşçilerin sağlığındansa üretimin devamlılığını sağlamak için atılan adımlar, fabrikalarda artan vaka sayılarına karşı göstermelik olarak alınan önlemler, ücretsiz izin vb. saldırılarla esnek, kuralsız ve güvencesiz çalışmayı yaygınlaştırma hedefleri bu süreçte yaşanılanlar. Artan sömürüye karşı hayata geçirilen baskı, denetleme, yıldırma ve sindirme hamleleriyle gelişebilecek tepkilere karşı atılan adımlar ise cabası.

MESS’in işçi sağlığı üzerine yaptığı güzellemeler, bu tablo ortada duruyorken inandırıcı değil ancak komedi olabilir. Kaldı ki, MESS Safe’i pandemi üzerinden gerekçelendiriyorlar fakat daha ortada pandemi yokken bu tür uygulamaların gündemde olduğunu biliyoruz. Hatta MESS Safe ile birlikte ilerleyen dönemde yüz tanıma sistemlerinin, yeni kamera teçhizatının fabrikalarda daha yaygın olarak devreye sokulacağını ifade etmeleri, niyetlerini açıklamak açısından yeterlidir.

***

MESS’in dağıttığı cihazlar cep telefonuna indirilen bir uygulama ile eşleştirilerek kişiye tanımlı bir hale getiriliyor. Sisteme erişimi olanlar tarafından kontrol ediliyor. Cihaz üzerinden toplanan veriler internet ortamında depolanarak kaydediliyor. 

Cihazın kullanma kılavuzunda şunlar yazıyor:

-Giyilebilir cihaz ve mobil uygulamayı işyerinizde sosyal mesafenizi korumak ve farkındalığınızı artırmak amacıyla kullanabilirsiniz.

-Giyilebilir cihazınız sizi gerekli sosyal mesafe sınırı aşıldığı durumda görsel, işitsel ve dokunsal olarak uyaracaktır.

-Yakın temas bilgileri gerektiğinde filyasyon çalışmaları kapsamında kullanılmak üzere kaydedilmektedir.

-MESS Safe mobil uygulama arayüzü ile giyilebilir cihazınız için gerekli ayarları yapabilir ve kendi kullanımınıza göre kişiselleştirebilirsiniz.

-MESS Safe mobil uygulamasında bulunan skor algoritması ile sosyal mesafenizi ne kadar koruduğunuz hakkında analiz yapabilirsiniz.

Alt alta sıralanan maddeler, salgın sınırlarında bir gerekçelendirmeyi içerse de niyetin bunun çok ötesinde olduğu açıkça anlaşılıyor. Kullanma kılavuzunda yer alan ‘gerektiğinde sizin ve çalışma arkadaşlarınızın sağlığını korumak adına önlem alabilmek için riskli temas bilgilerinizi işlemek amacıyla kullanılacaktır’ ibaresi niyeti anlamak açısından fazlasıyla yeterli.

Salgın fabrikaların üzerine tüm ağırlığıyla çökmüşken üç kuruşluk önlem almak için bile kırk dereden su getirenler ne oldu da on binlerce işçiye dağıtmayı hedefledikleri bir cihaz ve uygulama için kesenin ağzını açtılar. Salgını vesile ediyorlar ama sonrası için hiçbir açıklama yok. Salgın bittiğinde cihazların kaldırılacağına dair iyimser bir düşüncenin ise nedeni yok. Hatta cihazın neler yapabildiği, ses kaydı vb. özellikleri olup olmadığı muamma. Şimdi yoksa bile basit eklentilerle, işçilerin ruhu bile duymadan geliştirilebileceği çok açık. ‘MESS Safe mobil uygulamasında bulunan skor algoritması ile sosyal mesafenizi ne kadar koruduğunuz hakkında analiz yapabilirsiniz.’ Kullanma kılavuzunda geçen bu ibarelerdeki skor analizini, yani bugün için mesafeyi kaç kez ihlal ettiğinin çetelesini tutacaklar, belki yarın kaç kez lavaboya gittin, kaç saat çalıştın, yemekhanede kaç dakika geçirdin vb. birçok şeyin bilgilerini toplayacaklar. MESS’in bu prangayı kabul ettirdiğinde hayal gücünün de yapabileceklerinin de sınırı yok.

MESS Safe işçilerin aldığı nefesi, attığı adımı dahi denetlemeyi amaçlayan bir saldırıdır. Üretim verimliliği adına saniye hesabı yapanlar şimdi de kim nerde, kiminle temas halinde bunun kaydını tutmayı teknoloji sayesinde hayata geçirmek istiyor. Bilgisayarın başında oturarak belki de işçinin 24 saatini gözetleyen, denetleyen ve kaydeden bir uygulama ile karşı karşıyayız. 

MESS Safe işçileri baskı altına almanın, korku yaymanın, yıldırmanın bir aracıdır. Baskı, sömürü ve kölelik uygulamalarının katmerlendiği şu günlerde işçilerin hak aramasını engellemenin bir vesilesidir. Sınıf mücadelesinin önüne çıkartılacak yeni bir engeldir. İşçiler kimse kimseyle konuşmasın, iki kişi yan yana geldiğinde acaba izleniyor muyum psikolojisi ile kendini basınç altında hissetsin istiyorlar. Kısaca, yaratılacak psikolojik baskı ile itaatkâr işçiler olarak köleliği kabul edelim istiyorlar. Teknolojik araçlar sayesinde mobbingi teknolojik alanda sürekli hale getirmeyi amaçlıyorlar.

Bu uygulama, işçi sınıfının geleceğini teslim alamaya çalışan sermayenin, sınıf mücadelesini bertaraf etmek açısından olduğu kadar insan onurunu da hiçe sayan bir uygulamasıdır. Kölelerin ayaklarına ve boyunlarına takılan prangalar neye hizmet ediyorsa, bugünün modern prangası MESS Safe de aynı amacı yerine getirmeyi hedefliyor. MESS metal işçisine diyor ki, siz bizim malımızsınız ve bizden izinsiz nefes dahi alamazsınız.

Sessiz sedasız başlamaları, fabrikalarda üzerine çok söz söylememeleri, prangaları kanıksatmayı, işçileri alıştırmayı ve nabız yoklamayı amaçlıyor. Metal işçileri bu prangaları kabul etmemek için tepkisini ortaya koymalıdır. Bu kabul edilemez prangaları söküp atmalıdır. Bunu yapmazsa yarın çok daha fazlasıyla karşı karşıya kalacağını bilmelidir.

Pranga uygulaması şu haliyle sadece Türk Metal’in örgütlü olduğu kimi fabrikalarda dağıtılmaya başlandı. Bilinçli bir tercihin ürünü olan bu durum, MESS’in değnekçiliğini yapmak dışında bir amacı olmayan Türk Metal tarafından da tam bir sessizlikle karşılanıyor. Efendilerinin işçileri köle haline getirmelerine aracılık ediyor ve insan onurunu hiçe sayan uygulamaya destek veriyor.

Metal işçileri baskı ve sömürüye karşı birliğini kurmalı, kölelik uygulamalarını reddetmelidir. MESS Safe ile dayatılan saldırıya ve onursuzluğa karşı direnmelidir. Sırtından kâr rekorları kıran sermayedarların saldırılarına karşı olduğu kadar MESS değnekçisi Türk Metal ağalarına da geçit vermemelidir.

Metal İşçileri Birliği