31 Ocak 2020
Sayı: KB 2020/05

Depremin aynasında kapitalizm gerçeği
Deprem değil ‘sermayenin demir yumruğu’ öldürüyor
Rejim krizi sürüyor… Sınıfa karşı sınıf, düzene karşı devrim!
Hapishanelerde işkence ve hak ihlalleri artıyor
Ülkeyi tüccar kafasıyla yönetenler pişkinlikte sınır tanımıyor
Kanal İstanbul: İhanet projesi
MİB: Sefalete boyun eğme, ihanete geçit verme!
İşgallerin, grevlerin, direnişlerin izinden ileri!
Mersin Serbest Bölge’ye sağlık kuruluşu yapılıyor
Alman Devrimi’nin dersleri üzerine - H. Fırat
Silahlanma yarışında Çin’in hızlı yükselişi
Haiti’de emekçilerin dinmeyen öfkesi
Clara Zetkin ve 8 Mart’ın tarihsel devrimci mirası
Dünyada yeni dönem gençlik hareketi
Devrim Okulları’nın ardından…
Parasız ve nitelikli sağlık hizmetleri için de sosyalizm!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Mersin Serbest Bölge’ye
sağlık kuruluşu yapılıyor

 

Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası (DEV TEKSTİL) Çukurova Temsilciliği olarak 2018 yılının Nisan ayında “Mersin Serbest Bölge’ye Hastane istiyoruz!” talebiyle imza kampanyası başlatmış, bir sağlık merkezine olan ihtiyacı gündeme getirmiştik. Gelinen yerde Mersin Serbest Bölge’ye bir sağlık kuruluşu yapılmaktadır. Yapımına başlanan sağlık kuruluşunun henüz inşaat aşamasında olduğu, doktor ve diğer sağlık çalışanlarının görevlendirilmesinin bu işlemlerin bitmesinin ardından yapılacağını öğrenmiş bulunmaktayız. Bu önemli eksikliğin giderilmesi ve talebimizin hayata geçiriliyor olması önemlidir. 

İmza kampanyamızı şöyle gerekçelendirmiştik:

Mersin Serbest Bölge’de binlerce işçi bir arada çalışmaktayız. Biz tekstil işçileri olarak üretimde kullanılan tekstil tozu, kimyasal maddeler vb. nedenlerin yanı sıra çalışma koşullarından kaynaklı da birçok sağlık problemi yaşamaktayız.

Ancak Mersin Serbest Bölge’de ölümlü, yaralanmalı ‘iş kazaları’ da yaşanabilmektedir. Son olarak Asteks’te çalışan bir arkadaşımız kolay ulaşılabilir, hızla müdahale edilebilir bir sağlık hizmetinin olmaması nedeniyle hayatını kaybetti. Ayrıca ‘meslek hastalığı’ diye tabir edilen sağlık sorunları bize kanıksatılmış durumdadır.

Türkiye ekonomisi için oldukça önemli olan ve serbest bölge statüsünde kurulan ilk yer olan Mersin Serbest Bölge’de biz herhangi bir sağlık hizmetinden yoksunuz. İşyeri hekimleri haftada en fazla 2 ya da 3 defa gelmekte ancak bizim sağlık sorunlarımıza yeterli olmamaktadır. Zaten çoğunlukla kendilerini görememekteyiz. Hayli uzakta olan hastanelere gitmek için ise izin almak gerekiyor. Fakat çalıştığımız yerlerde işi aksatacağımız iddiasıyla bizlere izinde verilmemektedir.

TIR garajının, kafeteryasının, PTT’sinin, çeşitli banka şubelerinin olduğu Mersin Serbest Bölge’de, en çok ihtiyaç duyduğumuz bir sağlık kuruluşunun olmaması büyük bir eksikliktir. Bu sebeplerden ötürü önemli bir eksikliğin giderilmesini ve Mersin Serbest Bölge’ye ihtiyaçlarımıza cevap verecek nitelikte bir sağlık kuruluşu istiyoruz.”

Mersin Serbest Bölge işçileri tarafından yürütülen bu imza kampanyasında başta Mersin Serbest Bölge’de olmak üzere işçi ve emekçilerle yüz yüze görüşerek 1000’i aşkın imza toplamıştık. Toplanan imzaları da 2018 Temmuz ayında hem Sağlık Bakanlığı’na hem de Çalışma Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanlığı’na ayrı ayrı göndermiştik.

Bilindiği gibi tekstil iş kolunda üretimde kullanılan tekstil tozu, kimyasal maddeler vb. nedenlerin yanı sıra çalışma koşullarından kaynaklı da birçok sağlık problemi ortaya çıkmakta, aynı zamanda ölümle ve yaralanmayla sonuçlanan iş kazaları da sıklıkla yaşanmaktadır.

İmza kampanyamızı 2018 Mart ayında Mersin Serbest Bölge’de yaşanan bir iş cinayetinde Mustafa Sevgi adlı işçinin yaşamını yitirmesinin ardından başlatmıştık. İş kazaları devam etmektedir. Bunların birçoğu kayıtlara bile geçirilmemektedir. İhtiyaca uygun bir sağlık kuruluşunun eksikliği sürekli yaşanmaktadır. Mersin Serbest Bölge’de sıklıkla yangınlar çıkmakta, bu da işçilerin hayatlarını tehdit etmektedir. Buna rağmen Türkiye ekonomisi için oldukça önemli olan ve serbest bölge statüsünde kurulan ilk yer olan binlerce işçinin çalıştığı Mersin Serbest Bölge’de bir sağlık kuruluşu yoktur. Öte yandan serbest bölgede bulunan firmalar tetanos aşısı gibi koruyucu önlemler kapsamında yapılan aşılar dolayısıyla dahi işçilerden para almaktadır. Oysa bu gibi aşılar Aile Sağlık Merkezleri’nde ücretsiz olarak yapılmaktadır. İşçilere bu aşıları yaptırmak için üretim aksamasın diye izin vermeyen patronlar, bunun parasını işçilerden kesmekte bir sakınca görmemektedir.

Sendikamız bundan sonra da işçi sağlığına uygun ve acil durumlarda ihtiyaca cevap verecek nitelikte bir sağlık hizmetinin hayata geçmesi için bu sürecin takipçisi olacak, çalışma yaşamında işçilerin sağlık hakkını korumaya devam edecektir.

DEV TEKSTİL Çukurova Temsilciliği

23 Ocak 2020

 

 

 

 

 

Aksaray İşçi Birliği’nden ziyaret

 

İş kazalarında Türkiye’yi Avrupa’da birinci, dünya da 13. sıraya taşıyan kapitalistler, işçi sınıfının hayatını hiçe sayan icraatlarını sürdürüyorlar. Bu nedenle her gün onlarca iş “kazası” yaşanıyor. İşçiler iş cinayetlerinin kurbanı oluyorlar.

İş kazalarından biri de geçtiğimiz günlerde Aksaray’da yaşandı. İnşaat işçisi Hacı Karaoğlan çalıştığı binanın dördüncü katından düştü ve yaralandı. Bacağı kırılan ve vücudunda kesikler olan Karaoğlan ölümden döndü. Aksaray İşçi Birliği inşaatın dördüncü katından düşen ve ağır yaralanan inşaat işçisi Hacı Karaoğlan’ı evinde ziyaret etti.

Aksaray İşçi Birliği sözcüsü yaptığı konuşma da şunları söyledi:

“İnşaat işçisi Hacı Karaoğlan ölümden döndü. Ülkemizde işçiler işçi sağlığı ve güvenliğini sağlamayı gereksiz masraf yapmak olarak gören patronlar yüzünden her an ölümle yüz yüze geliyorlar. İş cinayetlerinin en çok yaşandığı sektör inşaat sektörüdür. İnşaat sektörü, sendikal anlamda da en örgütsüz sektörlerin başında geliyor.”

İşçilerin iş cinayetlerinin kurbanı olmamak için birliğe ihtiyacı olduğunu söyleyen Aksaray İşçi Birliği sözcüsü konuşmasına şöyle devam etti:

“Çözümün yolu işçilerin birliğinin yoludur. Biz işçiler birleşir, mücadele edersek işçi sağlığı ve güvenliğini hiçe sayan patronların bizlere yaşattıkları acılar son bulur. Aksaray İşçi Birliği işçilerin hakları ve geleceği için mücadeleyi büyütecek, iş cinayetlerine karşı, işçi sağlığı ve güvenliğini hiçe sayan kapitalistlerin çarkını kırmak için mücadeleyi büyütecektir. Aynı zamanda iş kazası geçiren işçilerin yanı başında olacaktır.”

Hacı Karaoğlan iş kazası geçirdiğinden beri yanı başında olan Aksaray İşçi Birliği’ne teşekkür etti ve “işçilerin birliği için çaba gösteren Aksaray İşçi Birliğine, Aksaray’da yaşayan her işçi omuz vermelidir” dedi.