DİSK’ten asgari ücret açıklaması:
Asgari ücret en az 3200 TL olmalı
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), görüşmeleri başlayan 2020 yılı asgari ücretine ilişkin basın toplantısı düzenledi. Bugün Türkiye Mimarlar ve Mühendisler Odası (TMMOB) Büyükkent Şubesi’nde düzenlediği toplantıda asgari ücrete ilişkin taleplerini açıklayan DİSK, 2020 yılında asgari ücretin en az net 3200 TL olması gerektiğini söyledi.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, basın toplantısında yaptığı açıklamada, ekonomik krizin derinleştiği koşullarda asgari ücretin belirleneceğini söyleyerek “Ülkeyi yönetenler krizden çıkış için belirledikleri rota düşük ücret politikasıdır” dedi.
Çerkezoğlu, kimsenin işçilerden fedakarlık beklememesini belirterek şunları söyledi:
“Yıllardır ‘ekonomi büyüdü’ diye övünüp, büyümeden payımızı vermeyenler, şimdi kriz kapıya dayandığında ücretleri daha da düşürmeye çalışmaktadır. Ekonomik krizi geçiştirmek için hükümet elde avuçta ne varsa kullanmıştır. Bu nedenle ekonomi daha da kırılgan hale gelmiştir. Ancak üretim ve işsizlik cephesinde olumlu bir adım maalesef söz konusu değildir. Ülkeyi yönetenleri şimdiden uyarıyoruz: Şirket kurtarmalara, işveren teşviklerine devasa kaynakların ayrıldığı bir ortamda kimse işçilere ‘fedakârlık’ tavsiyesinde bulunmasın, kimse işçilerden fedakârlık beklemesin.”
“Kriz koşullarında asgari ücretteki artış halkın büyük bölümünün gelirini de belirleyecektir” diyen Çerkezoğlu açıklamaya şöyle devam etti:
“Ülkemizde asgari ücret tespit süreci demokratik değildir. Asgari ücret, hükümetin ve işverenlerin çoğunlukta olduğu komisyon tarafından saptanıyor. Tespit süreci, Türkiye’nin en büyük pazarlığı olmasına karşın işçilerin, sendikaların elinde grev silahı yok. Pazarlık bütün işçi konfederasyonları tarafından ortaklaşa yürütülmesi gereken bir mücadeledir. Doğruları söylemek yetmez, sendikası sendikasız tüm işçiler olarak haklı taleplerimiz için yan yana gelmek ve meydanlarda, sokaklarda işyerlerinde mücadeleyi büyütmek gerekmektedir.”
Çerkezoğlu, 2020 yılı asgari ücretine dair taleplerini de şöyle sıraladı:
* Asgari ücret hesabında uluslararası standartlara uyulmalı ve işçinin ailesi de dikkate alınmalıdır.
* Asgari ücret toplu pazarlık yoluyla saptanmalıdır.
* Asgari ücret tespitine ilişkin 131 Sayılı ILO Sözleşmesi onaylanmalı, Avrupa Sosyal Şartı’na asgari ücretle ilgili konan çekince kaldırılmalıdır.
* Asgari ücret tespit komisyonunda kadın temsili sağlanmalıdır.
* TÜİK hesabı asgari ücret saptanmasında alt sınır olmalıdır.
* Asgari ücret net ve AGİ hariç hesaplanmalıdır.
* Bütün işçi ve memurlar için tek asgari ücret saptanmalıdır.
* Asgari ücret geçim ücreti olmalıdır.
* Yeniden değerleme artış oranından daha az asgari ücret artışı olamaz.
* Asgari ücret artışında hedeflenen enflasyon oranları esas alınamaz.
* Asgari ücret tespitinde geçim koşulları ve milli gelir artışı dikkate alınmalıdır.
* Asgari ücret yıllık olarak hesaplanmalı, tümüyle vergi dışı bırakılmalıdır.
* Asgari ücretin tespitinde bütün işçi konfederasyonlarına katılım hakkı sağlanmalı,
* Asgari Ücret ulusal ölçekli bir toplu pazarlıkla belirlenmeli ve uyuşmazlık durumunda grev hakkını da içermelidir.
DİSK’in asgari ücret hesaplarını iki esasa dayanarak yaptığı belirten ve bunları aktaran Çerkezoğlu, 2020 yılı için asgari ücretin en az net 3200 TL olması gerektiğini söyledi.
Greif’te işten atma saldırısı
2014 yılında Greif direnişinde işçilere ihanet eden DİSK Tekstil Sendikası bürokratları, fabrika yönetimi ile işbirliği içerisinde işçilere ihanetlerine devam ediyor.
Greif’in İstanbul Sultanbeyli’de kurulu fabrikasında “küçülmeye gidiyoruz” bahanesi ile işten atmalar başladı.
Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası’na (DEV TEKSTİL) ulaşan işçilerin verdiği bilgiye göre, bir aydır yeni işçi alımları yapılan fabrikada şimdi ise küçülme bahanesi ile işten atma saldırısı devreye sokuldu.
Fabrikada örgütlü olan DİSK Tekstil Sendikası’nın koltuklarındaki bürokrat takımı ve Greif yönetimi işbirliğiyle işçilere zorla imza attırılıp işten atmalar başladı. İmza atmayı kabul etmeyen işçilerin “tazminat alamazsınız” diye korkutulmaya çalışıldığı öğrenildi.
Cesur Çuval’da işçilere tehdit ve dayatmalar
Patronların bin derdine deva kriz, Cesur Çuval işçileri için de tehdit unsuru olarak kullanılıyor. Bir fasonun kapatılmasıyla işçiler işsiz bırakılmakla tehdit ediliyor. Her türlü dayatmayı kabul etmeye zorlanıyor. İşçilerin raporlu olduğu günler yıllık izinlerinden kesiliyor. Ayrıca fabrikada kurulu turnike sistemiyle, zorunlu ihtiyaçlar için kullanılan süreler hesaplanıyor. İşçilere 15 dakikalık süre tanınıyor ve bu süre aşıldığında hem ücretten kesinti yapılıyor hem de tutanak tutulup tazminatsız çıkarmanın yolu hazırlanıyor. Son süreçte, tazminatsız işten çıkarılan işçilerin olduğu da gelen bilgiler arasında.
Cesur Çuval işçileri, krizden, hayat pahalılığından ve işçiye yönelik artan dayatmalardan rahatsız.
|