1 Aralık 2017
Sayı: KB 2017/46

Devrimci bir sınıf hareketi!
Bu kez faturayı kim ödeyecek?
Posco Assan işçileri sermayeye tepki gösteriyor
MESS’ten işçilere kölelik dayatması ve tehdit
Kalkınma ajansları gerçeği - 1
İhraçlara karşı direniş 41. haftasında
Özelleştirmelerin yüzde doksanı AKP döneminde gerçekleşti
Erdoğan ailesinin milyon dolarlık offshore kazancı
Reza Zarrab’tan rüşvet itirafları
Zindanlarda katliam hazırlığı
Gelecek mutlak sosyalizm!
Haklarımız, eşitliğimiz ve özgürlüğümüz için mücadeleye!
Taciz ve mobbing nedir? Nasıl mücadele edilmelidir?
Almanya’da koalisyon arayışları ve tek program
Zimbabve’de ordu darbesi
Fransa’da Fete de L’Humanite etkinliği
ABD’den “askeri destek” açıklamaları
3 Aralık Dünya Engelliler Günü
Star-Socar işçilerin kanı üzerinden büyüyor
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Posco Assan işçileri sermayeye tepki gösteriyor

 

Sendikalaştıkları için işten atma saldırısıyla karşılaşan Posco Assan işçileri eylemlerini Güney Kore Başkonsolosluğu ve Kibar Holding önüne taşıdı.

23 Kasım günü, Güney Kore Başkonsolosluğu önünde atılan işçiler ve Birleşik Metal-İş Gebze Şubesi’ne bağlı fabrikalardan temsilcilerin katıldığı eylemde atılan sloganların ardından Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu konuştu.

“Güney Kore sermayeli fabrikalar sendika düşmanı”

“Bugün gecikmiş bir protestoyu burada gerçekleştiriyoruz” diyerek sözlerine başlayan Serdaroğlu, örgütlenmeye çalıştıkları Güney Kore sermayeli bütün iş yerlerinde işten atma saldırısı ile karşılaştıklarını ifade etti. Serdaroğlu, konsolosluğun da bu saldırılara, hukuksuzluğa sessiz kalarak ortak olduğunu ifade ederek bu nedenle konsolosluk önündeki eylemin geç kaldığını belirtti.

Ardından ise Güney Kore sermayeli Daiyang SK, DSC gibi fabrikalarda sergilenen sendika düşmanlığı ve işten atma saldırılarını teşhir etti. Bütün bunların Kocaeli’deki Hyundai fabrikasında planlandığını söyleyen Serdaroğlu, Hyundai yönetiminin çalıştığı fabrikalara ‘sendikayı bırakmayacaksınız’ dayatması yaptığını söyledi.

Posco Assan’ın diğer ortağı olan Kibar Holding’in de saldırıya ortak olduğuna dikkat çeken Serdaroğlu, işçilerin yasal hakkı olan sendikalaşmaya saldırıların son bulmasını ve atılan işçilerin geri alınmasını istedi.

OHAL’in en çok işçi ve emekçilere karşı ilan edildiğini ifade eden Serdaroğlu, Binali Yıldırım’ın “sendikaya üye olmaya korkmayın” minvalindeki konuşmasına atıfta bulunarak işçilerin taşıdığı “Başbakana güvendik sendikaya üye olduk! İşten atıldık, açlığa mahkum edildik!” pankartını gösterdi.

Sendikalaşmaya tahammülsüzlük karşısında hükümeti göreve çağıran Serdaroğlu, yasalarla bir yere varılamadığını söyledi. Bu düzenin değişmesi gerektiğini ifade ederek bunu yapacak varsa arkasından gitmeye hazır olduklarını ifade etti.

24 Kasım’da da Kibar Holding’in de içinde bulunduğu Gayrettepe’deki Zorlu Center önüne gidildi. Saat 12.00’ye doğru Zorlu Center girişinde toplanan işçileri içeri sokmayan polis “vatandaşa engel oluyor” bahanesiyle eylemin başka yerde yapılmasını dayattı. Zorlu Center güvenliğine de işten atılan 90 işçinin isminin verildiği ve içeriye girmelerinin engellenmesi istendiği öğrenildi.

“İşçiye değil zenginlere barikat”

Görüşmeler sürerken işçiler pankartlarını açarak bekleyişini sürdürdü. Yaklaşık yarım saat sonra da sloganlarla eylem başlatıldı. “İşçilere değil zenginlere barikat!” sloganıyla polis engeline tepki gösterildi. Girişte bekleyiş sürerken 3 işçi Kibar Holding önüne siyah çelenk götürdü.

Posco Assan’da insanlık dışı çalışma koşulları

Eylemde konuşan Serdaroğlu, Kibar Holding’in işçi sömürüsü üzerinden Türkiye’nin en zengin ilk 10 listesine girdiğini söyledi. Serdaroğlu, Posco Assan’da işe girerken imzalatılan zorunlu mesai kağıtları ile işçilerin tazminatsız işten atılmasının önünün açıldığını, uzun yıllar çalışan işçilerin asgari ücret aldığını ve iş kazalarının saklandığını ifade ederek, işçilerin tezgah başlarında yemek yemeye zorlandığını, revire çıkartılmadan, sağlıkçının tezgah başına getirildiğini anlattı.

Serdaroğlu: Başbakana, milletvekillerine, partilere gideceğiz

Bu durumu Kocaeli milletvekillerine ilettiklerini söyleyen Serdaroğlu, bölgedeki partilere de gideceklerini belirtti. Ali Kibar’ı “Bir sosyal sınıfın diğer bir sosyal sınıf üzerindeki tahakkümünü oluşturmak”la suçlayan Serdaroğlu, sorunu çözecek olanın mülki amirler ve hükümet olduğunu ifade etti. Serdaroğlu, başbakanın “örgütlenmeden korkmayın” sözlerine değinerek “Gel burayı nasıl halledersen hallet” dedi. “Biz başbakana da gideceğiz” diyen Serdaroğlu, AKP Kocaeli milletvekillerinin referandumda fabrikaya gelerek ‘Evet’ oyu istediği ancak şimdi işçilerin sorunlarıyla ilgilenmediğini söyledi. İşçiler de “Gün gelecek devran dönecek AKP işçiye hesap verecek!” sloganını attılar. Serdaroğlu eylemleri sürdüreceklerini ifade etti.

Nakliyat-İş Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu da işçilerin sorunlarına değindiği bir konuşma yaptı ve Birleşik Metal-İş’in saldırıya gereken yanıtı vereceğini ifade etti.

 

 

 

 

Na-De Elektronik’te sendika düşmanlığı ve işçi kıyımı

 

Patron sınıfının sendikal örgütlenmeye tahammülsüzlüğünün ardı arkası kesilmiyor. OHAL’den güç alan patronlar sendikalaşmaya karşı türlü baskılarını ve işten atma saldırılarını hayata geçiriyor.

Son olarak da, Tuzla Deri Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren DMY grup ortaklı Na-De Elektronik A.Ş. fabrikasında sendika düşmanlığı yapan patron 100’e yakın işçiyi işten çıkardı.

DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası’nda örgütlenen Na-De işçileri patronun baskılarıyla karşılaştı. İlk olarak 2 Kasım günü iki işçi işten atılırken, sonrasında her gün tek tek işçiler işten çıkartıldı. 22 Kasım’da da fabrika patronu Haldun Özçelik yemek saatinde işçileri bölümlere kilitleyerek kapılara bekçileri koydu. Devamında işçileri tek tek odasına çağıran patron e-devlet şifrelerini isteyerek sendikadan istifa etmeye zorladı. Baskının sonucunda üç işçi istifa ederken patron tehdit ve hakaretlerle terör estirmeye devam etti.

Maaşları ve kıdem tazminatlarının da gasp edildiğini söyleyen ve işten atma saldırısına karşı mücadele çağrısı yapan işçiler “Bizler Na-De İşçileri olarak haklarımızı alana kadar her türlü yasal ve fiili mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Na-De yönetiminin kurduğu sömürü düzenine karşı mücadele bayrağını yükseltmeye devam edeceğiz” dedi.

27 Kasım günü Birleşik Metal-İş’le görüşen patron “bundan sonra sendika üyeliği üzerinden işçi çıkarmayacağı sözü” verdi. Ancak yazılı anlaşma yapmayan patron, ertesi gün öğle saatlerinde çok sayıda işçinin iş akdini feshetti, kimi işçiler de ücretli izne gönderildi. Akşam saatlerinde sloganlarla fabrika önünde toplanan işçiler patronu protesto etti. Alkış ve ıslıklarla, ajitasyon konuşmaları ve sloganlarla saat 16.00’dan 18.30 iş çıkışına kadar fabrikanın önünde bekleyen işçiler, iş çıkışında sloganlarla yürüyüş yaparak Na-De 1 fabrikasının önüne geçti. Fabrikadan çıkan işçilere dağıtılan, Birleşik Metal-İş imzalı bildiride Na-De işçilerinin sahipsiz olmadığı, patronun anayasayı ihlal ettiği ve sendikanın, işçilerin birliği olduğu vurgusu yapıldı. Fabrika önündeki bekleyiş sırasında yoldan geçen işçi servisleri ve araçlar da kornalarla işçilere destek oldu.


 
§