19 Şubat 2010
Sayı: SİKB 2010/08

 Kızıl Bayrak'tan
TEKEL direnişinde kritik günler, kritik sorumluluklar
Putlar yıkılabiliyorsa,
düzeni de yıkılabilir!
Sendikal bürokrasi iki cami arasında
Grevli-toplu sözleşmeli
sendika için mücadeleye!
İlerici-devrimci kurumlar Tekgıda-İş’i mücadeleyi büyütmeye çağırdı
TEKEL işçilerinden mücadele çağrısı
TEKEL direnişiyle
dayanışma büyüyor
TEKEL’de direniş günlüğü
Entes’te direniş bitti,
mücadele sürecek!
İşçi ve emekçi hareketinden...
Tekel Direnişi ve sol hareket
TEKEL işçileri haramilerin saltanatına karşı direnmeye devam ediyor!
Sendika kanun tasarıları: Eski tas eski hamam!
“Akkardan ikinci TEKEL olacak”
Direnişçi kadın işçilerden 8 Mart çağrısı
8 Mart hazırlıklarından...
Gençlik hareketinden...
Avrupa’da TEKEL’le
dayanışma büyüyor!
Dünyadan işçi ve emekçi eylemleri...
Emperyalist/siyonist güçlerin İran hesapları
Halkların celladı NATO Afganistan’da savaşı tırmandırıyor!
Türkiye’de demokratikleşme sorunu hakkında kısa notlar -2- M. Can Yüce
Hasta tutsaklara özgürlük!
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Failleri korumaktan vazgeçin!

Cumartesi Anneleri, kayıpların akıbetinin açıklanması ve sorumluların yargılanması talebiyle 255 haftadır devam ettikleri oturma eylemlerini Galatasaray Lisesi önünde sürdürdü.

“Failler belli, kayıplar nerede” pankartının açıldığı oturma eyleminde, kayıpların fotoğrafları ve karanfiller taşındı. Cumartesi Anneleri, eylemlerinin 255. haftasında; 1997 yılında gözaltında kaybedilen 73 yaşındaki Fikri Özgen’in dosyasının Ergenekon Davası kapsamına alınmasını istedi.

13 Şubat günü yapılan basın açıklaması öncesinde, 5 Ocak 1981’de gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır’ın ağabeyi Mikail Kırbayır konuşma yaptı. Kırbayır, kardeşinin nereye gömüldüğünü devletin bildiğini söyledi. Kendisini de kardeşinin mezarının yanına gömmelerini istedi.

Eylemde İHD Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon adına basın açıklamasını 12 Eylül 1994’te gözaltında kaybedilen Kenan Bilgin’in avukatı, Kamil Tekin Sürek okudu. Sürek, Özgen ailesinin, evlerinin 1992 yılındaki olaylarda taranmasından sonra Diyarbakır il merkezine göç ettiğini ifade etti. Özgen’in, 27 Şubat 1997 tarihinde kızının evinden saat 09.30 sıralarında ayrıldığını söyleyen Sürek, babasının arkasından balkondan bakan kızının; 34 BHV 60 plakalı, siyah camlı beyaz renkli Toros marka bir araçtan inen sivil ve silahlı kişilerin Özgen’e kimlik kontrolü yaptığını gördüğünü söyledi. Özgen’in araca bindirerek götürüldüğünü, ailesinin tüm çabalarına rağmen, Özgen’den bir daha haber alamadığını söyledi.

Sürek, JİTEM’in kadrolu çalışanı Abdülkadir Aygan’ın itiraflarında Fikri Özgen’i, Diyarbakır Jandarma İstihbarat Tim Komutanı Yüzbaşı Zahit Engin’in öldürdüğünü ifade ettiğini hatırlattı.

Kızıl Bayrak / İstanbul 



İMF-DB protestosuna
müebbet hapis istemi

6 ve 7 Ekim 2009 tarihlerinde gerçekleştirilen İMF-Dünya Bankası Zirvesi protesto gösterilerinde polis helikopterine havai fişek ile saldırdığı iddia edilen Ali Haydar Ben hakkında müebbet hapis cezası istendi.

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hikmet Usta’nın hazırladığı iddianamede Maoist Komünist Parti (MKP) ile bağlantılı oldukları iddia edilen 8 göstericiden biri olan Ali Haydar Ben, havai fişekli saldırıyı düzenlediği iddiasını kabul etmedi. Ben hakkında silahlı örgüt üyesi olmak, patlayıcı madde kullanmak, genel güvenliği kasten tehlikeye sokmak, örgüt propagandası yapmak suçlarından 12 yıldan 36 yıla kadar hapis cezası talep edildi.

Diğer 7 göstericinin, 7 yıldan 33 yıla kadar değişen yıllarda hapisle cezalandırılmaları istenirken, gerekçe olarak örgüt üyesi olmak, örgüt propagandası yapmak ve patlayıcı madde bulundurmak gösterildi.

 


Pendik PSAKD’de kahvaltı

Pendik Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nde 14 Şubat günü yapılan kahvaltı ile dernek içerisindeki gençlik çalışması tartışıldı.  

Toplantıda gençliği derneğe çekebilmek için neler yapılabileceği tartışıldı. TEKEL direnişine destek olmak gerektiği konuşuldu.

Derneklerde yapılan çalışmaların yeterli olmadığı, gençlerin ilgisini çekebilecek etkinliklerin yapılması gerekliliği ele alındı. Dernekte kültürel faaliyetlerin yeterli olmadığının söylendiği toplantıda, insanların sadece etkinlikten etkinliğe değil sürekli gelebilecekleri bir kurum yaratılması gerektiği belirtildi. Bunun için gençliğe ve özellikle yönetime çok iş düştüğü ifade edildi. İnsanları derneğe çekmek için öncelikle onlara gitmek gerekiyorsa bunun yapılması gerektiği söylendi.

Kahvaltıya, Pendik’ten sınırlı katılım sağlandı. Kartal, Kadıköy, Sultanbeyli PSAKD şubeleri ile BDSP de toplantıya katıldı.

Toplantıda, diğer şubelerden gelen gençler gerçekleştirdikleri faaliyetlerden bahsettiler.

Kızıl Bayrak / Pendik



Antakya’da afişleme çalışması

Sınıf devrimcileri 13 Şubat günü Samandağ Antakya yolu üzerinde bulunan ve işçi emekçilerin geçiş güzergahı olan bir üst geçit ve çevresinde yaklaşık 50 afiş kullanıldı. Faaliyet esnasında birçok dolmuş ve özel araç sınıf devrimcilerini selamlarken çevreden geçen birçok emekçiyle de sohbet imkanı bulundu. Sınıf devrimcileri, devletin katliamcı yüzünü teşhir edip, Alaattin Karadağ’ın sokak ortasında infaz edilmesinden bahsettiler.

Afiş çalışmasını bitiren BDSP’liler alandan ayrıldıktan hemen sonra bölgeye gelen sivil polisler, afişlere azgınca saldırdılar.

Kızıl Bayrak / Antakya