Demokrasi sorunu öncelikle Türkiye’de işçi sınıfı adına ortaya konulabilecek bir devrim programı bakımından önemlidir. Bu önem iki yönlüdür. İlkin işçi sınıfı adına ortaya konulan, gerçekte ise küçük-burjuva bir konuma denk düşen geleneksel programların gerçek niteligini kavramada demokrasi sorunu anahtar durumundadır. Zira bugüne kadar Türkiye’de kabul görmüş, geleneksel devrimci akımlar tarafından benimsenmiş programlarda, demorkasi sorununun demokratik devrim kapsamında çok özel bir yeri vardır. ... Dolayısıyla, demokrasi sorunu geleneksel devrim stratejisine dayanak oluşturan bu programın temelsizligini gösterebilmek bakımından önem taşıyan bir sorundur.

Öte yandan biz, Türkiye’nin mevcut toplumsal yapısını, gerçek sınıf ilişkilerini ve bu temel tarafından belirlenen siyasal ilişkilerini temel alan farklı bir devrim stratejisiyle, bunun dayandıgı farklı bir devrim programıyla, sosyalist devrim programıyla ortaya çıkıyoruz. Ama bu, demokrasi sorununun taşıdıgı çok özel önemi ortadan kaldırmıyor. Tam tersine, toplumun gerçek gelişme düzeyine, nesnel sınıf ilişkilerine dayanan bu program ve strateji içinde de programlarla bu noktada aramızdaki fark sorunun önemi alanında degil, fakat ele alınışında ortaya çıkmaktadır. Geleneksel programlarda temel eksen olan bu sorun, bizde sermaye iktidarını devirme genel stratejisinin bir alt ögesidir.

Dolayısıyla, demokrasi sorunu, bir yanıyla, geleneksel programların geriligini ve tutarsızlıgını kavrayabilmek bakımından dogru anlamamız gerekiyor. Ama öte yandan, kendi programımızın niteligini ve kapsamını yerli yerine oturtabilmek için de bu sorunu marksist açıdan dogru kavrayabilmemiz gerekiyor.