"Konferansımız, sorunlarımız ve sorumluluklarımız üzerine açık yürekli tartışmaların yürütüldüğü gerçek bir mücadele platformu oldu. Örgütümüzün bir an önce parti niteliği kazanmasını engelleyen ya da geciktiren sorunlar tüm açıklığıyla ortaya konuldu, zaaflar ve zayıflıkların üzerine gidildi. Bu devrimci tutum konferansımızın başarısını güvenceledi. Böylece, konferansımız şahsında, ideolojik ve örgütsel birliğimiz yeni bir düzeyde pekiştirilmiş oldu."

Bu sözleri EKİM 3. Genel Konferansı Bildirisi'nden aktarıyoruz. Elinizdeki tutanaklar, bu sözlerdeki iddianın açık ve somut bir kanıtını oluşturmaktadır. Tutanaklar incelendiğinde görülecektir ki, komünisler konferans ya da kongre adı altında bir-iki günlük seremoniler değil, gerçek bir tartışma ve mücadele platformu oluşturmuşlardır. Orada her şey, örgüt yaşamını ve devrimci siyasal mücadeleyi ilğilendiren her konu, açıklıkla ve yüreklilikle tartşılmıştır. Türkiye'de bir komünist örgüt kültürü ve geleneğinin oluşmakta olduğunun iyi bir göstergesidir bu.

Konferans tartışmalarına ilişkin tutanakların burada olduğu gibi devrimci kamuoyuna sunulması, bu devrimci açıklık politikasının yeni bir halkasını oluşturmaktadır. Çok özel bazı sorunlar ile örgütün güvenliğini ilgilendiren bilgiler içeren parçalar dışında, konuşulmuş, tartışılmış, iç gerilimlere konu olmuş her şey burada okura tüm açıklıği ile sunulmaktadır. Türkiye devrimci hareketinde yeni olan bir diğer uygulamadır bu. Gizliliği ilğilendiren konular dışında, bir örgütün iç yaşamının tüm sorunları olduğu gibi kamuoyunun bilğisine, değerlendirmesine ve elbette eleştirisine sunmak olgusunun kendisi, komünist hareketin kazanmış bulunduğu örgütsel olgunluğun ve politik özgüvenin bir ifadesidir.