Bu kitabın ilk baskısının tartışma gündemi bakımından önemli bir talihsizliğe uğradığı da burada hatırlatılmalıdır. Devrimci Demokrasi ve Sosyalizm, devrimci hareketimizin son otuz yıllık geçmişini değerlendirmeye ve tartışmaya özel bir ilğinin hala sürmekte olduğu bir tarihte, 1989'un Nisan- Ağustos'unda kaleme alınmıştı ve kuşkusuz gündeme çok iyi oturmaktaydı...

Ne var ki çalışmanın geniş devrimci okur çevrelerine ulaştırılması ancak 1990 Mart'ında gerçekleşen baskı ile olabildi. Oysa bu tarih, tam da Doğu Avrupa'da 1989 sonbaharında başlayan çöküntünün hızla ilerlediği ve elbette tüm dünyada olduğu gibi bizde de sol hareketi derinden sarstığı günlerde üst üste düşmekteydi. Devrimci kadroların ilgi alanı ve solun tartışma gündemi hızla değişti. Dikkatler bir süre için neredeyse tümden Türkiye'solunun yakın geçmişinden uluslararası sosyalizmin 70 yıllık tarihine kaydı. Böylece geleneksel örgütlerin tutucu yöneticileri de hiç değilse içe dönük sorunlarda rahat nefes aldılar. Yakın geçmişi değerlendirme yıkıcı ihtiyacı unutuldu ve unutturuldu...

Yine de devrimci kadroların, devrimci hareketin yakın geçmişine ilişkin canalıcı sorunlara duyduğu ilgi öyle uyun süre ve tümüyle dizginlenmezdi. Yayınlandığı tarihte tartışma gündeminde yaşanan ani değişmeye rağmen Devrimci Demokrasi ve Sosyalizm kitabının gördüğü ilği bunun kanıtıdır...

Türkiye sol hareketinin "Sosyalizmin Sorunları"na ilgisi çok sürmedi. Buna şaşırmamak gerekir. Sözü edilen ilgi olayların sarsıcı baskısıyla tümüyle kendiliğinden oluştu, saflarda büyük karışılıklara, tahribata ve dökülmelere yol açtı. Fakat ciddi bir tartışmaya ve ileriye dönük sonuçlara yol açmadan, yine kendiliğinden soğudu gitti. Şimdilerde dikkatler yeniden içeriye yönelmiş durumda. Devrimci Demokrasi ve Sosyalizm'in böyle bir evrede ikinci bir baskıyla okur önüne çıkması, bu kez kendisi için muhakkak ki bir şanstır.