Kızıl Bayrak'tan
1 Mayıs iki dünyanın, emek ve sermaye dünyasının karşı karşıya geldigi bir gün. Ancak görülen o ki, 1 Mayısın bu özünü tek bir güne sıkıştırmak da mümkün degildir. Yaşadıgımız günler bunun somut örneklerini vermektedir.
Her iki kesim de, bugünlerde 1 Mayısa hazırlanmakta. İşçi ve emekçiler, bu birleşik mücadele günlerine yine mücadele ile hazırlanırken, sermaye sınıfı da kendine yakışanı yapıyor. 1 Mayıslardan duydugu korkuyu hergün ortaya koyuyor. En küçük kıpırdanış karşısında tedirgin bir saldırganlık gösteriyor. İşçi-emekçi hareketinin dinamiklerini, Mayıs öncesi elinden geldigince yıpratmaya-zayıflatmaya çalışıyor.
* İMFnin kuruluş yıldönümünde İstanbulda düzenlenen anti-emperyalist gösteri, İstanbul polisinin tam bir seferberligi ile karşılandı. Gösterici sayısının yüz katından da fazla bir polis gücüyle işgal edilen sokaklarda üç kişinin bir araya gelmesi engellenmeye çalışıldı. Tüm bu önleme ragmen bir araya gelmeyi başaran kırkar-ellişer kişilik gruplar da, daha yürüyüşün başında azgın bir terörle dagıtıldı, onlarca eylemci gözaltına alındı.
Gözaltına alınanlardan, iki Kızıl Bayrak çalışanı, gözaltına alındıkları 17 Nisan Pazartesi gününden, 20 Nisan Perşembe günü geç saatlere kadar sudan gerekçelerle alıkonuldular.
* Kafatasçılıgını deprem yıkımı sırasında en igrenç biçimde sergilemiş bulunan faşist Saglık Bakanının kadrolaşma çalışmalarının da etkisiyle, saglık emekçileri üzerindeki terör her geçen gün artıyor. SES üyesi Dr. Ahmet Tellioglunun İstanbulda tutuklanmasından sonra, şimdi de Ankarada 8 SES üyesi sorgusuz-sualsiz gözaltına alınmış bulunuyor. Alıkonulma gerekçesi hakkında bir açıklama ihtiyacı dahi duymayan Ankara polisinin bu pervasızlıgının kırılabilmesi, kuşkusuz, saglık emekçilerinin toplu bir eylemine bakıyor.
Sistemin giderek dozajı artan zoru karşısında kitlelerin geri çekilebilecegi bir adım dahi yer kalmadıgı ise çok açık. Ancak, sistemin de esneme payı kalmamıştır. Bu nedenle ilerleyen günlerde çatışmanın daha da sertleşmesi kaçınılmazdır. 1 Mayısı bu çatışmanın dorugu yapmak ve işçi-emekçiler cephesinin zaferiyle taçlandırmak ise boynumuzun borcudur.
1 Mayıs öncesi gerçekleşen her eyleme en geniş katılımı saglamak için ugraşmak, yöneltilen her saldırıya en sert yanıtı vermek, grev, direniş gibi mücadele mevzileriyle dayanışmayı yükseltmek, 1 Mayıs hazırlıgının en temel alanlarıdır. Mücadele adım adım örülüp yükseltilerek 1 Mayısta doruguna çıkarılmalıdır.
***
1 Mayıs öncesinde bir başka sayı çıkarmayacak, özel sayıyla yetinecegiz ve bir sonraki sayımız, 1 Mayısı takip eden Cumartesi günü bayilerde olacaktır. Bu sayı 1 Mayıs yazılarının yogunlugundan dolayı degerlendirmeye alamadıgımız çok fazla yazı oldu. Bunları da, güncelliklerini korudukları oranda sonraki sayılarımızda degerlendirmeye çalışacagız. Şimdiden duyurur, alanlarda buluşmak dilegiyle tüm okurlarımızın birlik, mücadele ve dayanışma gününü kutlarız.
|